Amerikan tekellerinin ulus devletlerle olan savaşı, dünyanın bugünkü gerçeğidir.
Tekellerin ulus devletlerle savaşı, sadece ekonomik yollardan, ekonomik tetikçilikle olmaz.
Ulus-devletin içinde, ulus devletle savaşan etnik ve mezhepsel unsurların da, kullanılmasını gerektirir.
Elli yıldır, ülkemizde farklı sol örgütlenmeler olmuştur. Bu örgütler içinde, liderlik, ideolojik farklılık, kariyeristlik gibi birçok sebepten ayrılmalar olmuştur.
Sol, hiçbir zaman, bir güç olup, iktidar alternatifi olamamıştır. Egemen sınıfların sol örgütler üzerinde ağır baskılarının olduğunu elbet biliyoruz. Ve yaşadık.
Güçsüz olan bu sol gurupların, kendi aralarında birleşip, bir güç olamamasında, çok değişik sebepler vardı.
Aşağıda sabrınıza sığınarak, birçok sol örgütün ismini yazacağım.
EMEP, SDP, SYKP, DSİP, Devrimci Halkın Birliği, Devrimci İşçi Partisi, Emekçi Hareket Partisi, SODAP…
Emiminim, bu örgütlerin birçoğunun ismini bile duymamışsınızdır.
Bu sol örgütler, Haziran Seçimlerinde, Halkların Demokrasi Partisini desteklediler.
Bu örgütlerin liderlerine, birer milletvekilliği, PKK tarafından bağışlandı.
Yani sol örgütler, PKK çatısı altında, birleşmiş oldular.
Güce tapan bu küçük sol örgütler, PKK(HDP) da birleşmiş oldular.
Bu birleşme; Erdoğan’a veya Amerika’ya karşı bir birleşme değildir. Bu birleşme, Amerika’nın, PKK ve PYD’ye ağır silah ve stratejik destek verdiği şartlarda gerçekleşmiştir. Yani operasyonel bir birleşmedir.
Böyle baktığımızda, bu sol örgütleri Amerika birleştirdi demek hatalı olmaz.
HDP ya da PKK çatısı altında birleşmekten başka sonuç çıkmaz.
Amerika’nın Irak’taki ve Suriye’deki Kürt örgütlerini birleştirmesinden hiçbir farkı yoktur. Ortadoğu da Kürt örgütlerini birleştiriyor, Türkiye’de sahte solu birleştiriyor.
Ulus-devleri yıkmak için ulus devlet içindeki ayrılıkçı örgütleri bir çatı altında topluyor.
Emperyalizm ile savaşmayan sola, “sahte sol” deme hakkını veren de, bu durumdur.
Saydığım sol örgütler, aslında, PKK içinde birleşerek yok oldular.
Vatan Partisi’nin bu örgütlerden farkı; Amerika’ya karşı verdiği savaştır.
Sol ve sosyal demokratların bir kısmı, iktidarda, Amerika ile ortak olarak yok oldular. Ve olmaya devam ediyorlar.
Bir kısım sol da, PKK içinde eriyerek yok oluyor.
Genel kural; Türkiye’yi savunmayan sol bitiyor. Ya teslim olarak bitiyor. Ya da eriyerek bitiyor.
Sol eriyor ve yok oluyor da, Türkiye’nin sorunları azalıyor mu?
Artık sorunlar, ulus-devletimizin var olup, yok olma noktasına geliş dayanmıştır.
İçerden ve dışardan gelen parçalama ve parçalanma gerçeği kapıya dayanmıştır. Sakın PKK’nın bizim bölmek gibi bir niyetimiz yok sözlerine inanmayın. PKK ve Amerika bölmek için vardırlar. Bu geçici bir söylemdir. Türk halkının varsa kalmış olan direncini de, kırmaya yöneliktir.
Çok uluslu tekeller, ulus devletimiz içinde kat ettikleri mesafelere bir nokta koymak için verdikleri borçlara nokta koydular. Yeni borç vermiyor, eskileri istiyorlar. 426 milyar dolar.
Bize bir şey olmaz diyen siyasetten kopuk siyasetçilere, Yunanistan’a dönüp bir bakmalarını sağlık veririm.
Çok uluslu şirketlerin borç tahsildarı, Kemal Derviş, Türkiye’yi mesken tuttu.
26.6.2015, bulentesinoglu@gmail.com
