Şu karşı yaylada göç katar katar
Bir yiğidin derdi serinde tüter
Bu ayrılık bana ölümden beter
Geçti dost kervanı eyleme beni eyleme beni…
…
Henüz daha yirmili yaşlardaydık
Anadolu’nun değişik kentlerinden yatak-yorgun yüklenip
Rızkımızın peşinden İstanbul’a çalışmaya gelmiştik.
idealist denecek bir ruhta
Zihni dinç, fikri dinç
Saçları simsiyah
Çiçeği burnunda
Taşı sıksa suyunu çıkartır
Pırıl pırıl gençlerdik.
Her birimiz çalışkan, sevecendik.
Kader bu ya
Yaklaşık yirmi düzine arkadaş aynı kurumda işe başladık.
Güzide bir kurumdu burası,
Harıl harıl çalışmaya başladık.
İşten sonra eşlerimizi de bulup EVLENDİK,
Önce birbirimizin düğünlerine gitmeye başladık…
Sonra kurumun farklı birimlerinde çalışmaya koyulduk,
Derken çocuklarımız doğdu
Sevinçle tebrikleştik
Yeni nesil çabuk büyüyordu
Birbirimizin çocuklarının sünnetlerine gitmeye başladık…
Yaş ilerledikçe
Kurumda yerimizde kavileşti
Tecrübe edindik
İşimizde ehlileştik
Evimizi ocağımızı aldık
Çocuklarımızı büyüttük
Derken bir anda
Yaş Elliyi devirmiş
Saçlar ağırmış
Bir çoğumuz hastane yollarına bile düşünmüştü.
Derken çocuklarımız evlenmeye başladı
Bu defa birbirimizin çocuklarının düğünlerine gitmeye başladık…
Kuruma yeni yeni personeller alınıyor,
Biz de eskiyorduk
Yaş Kemal’e ermiş
EMEKLİliğimiz gelmişti
Şimdilerde
Kimimiz işi tadında bırakıp kurumla vedalaşıyoruz
Güz gazelleri gibi
Kimimiz ise ansızın çekip gidiyoruz,
Bu defa birbirimizin cenazelerine gitmeye başladık…
İşte bugün işe beraber başladımız
O arkadaşlarımızdan birini
Ansızın kaybettik
Güzel yürekli bir insandı
İyi bilirdik
Cenazesine bir otobüs dolusu vefalı insan gitti.
Rahmet olsun sana Ahmet Gemay kardeşim
Mekanın cennet olsun,
Birer birer tükeniyoruz galiba… 30 Temmuz 2025























