Bir Yosma/Solcu/Ateis Ölse Kıyamet Kopar, Bir Âlim Ölür Tss Çıkmaz…
Türkiye muazzam bir kabuk değişimi ve yozlaşmaya doğru gidiyor. Hayata yön vermeye
çalışan güdümlü medyanın tutumu, adeta bir tezat kumkuması halinde beyinleri yıkamaya devam ediyor.
Her geçen gün tirajları düşen, Basın İlan Kurumunun besleme ilanları/reklamları ile ayakta durabilen patron sermayeli çoğunluk medya organları, ahlaki değerleri ve idin emirlerini ortadan kaldırmak üzere adeta bir savaş halinde saldırıyor, bunları besleyenlere ne demeli?
“Ölünün arkasından söylenmez..” diye uydurma bir lokma, kurtarıcı söz var ya..Sanki her ölen Âmel/i Kâmil, İman-ı Kâmil olarak ölür de..San ki her ölen sütten çıkmış kaşık misali, ak beyaz, temiz, pırıl pırıl da…
Uzun yıllar ateistliğini ve Marksist oluşunu her yerde açıklayan, üyesi olduğu Türkiye İşçi Partisi'nin çarpık tarih anlayışını, en son senaristliğini yaptığı "Muhteşem Yüzyıl" dizisine taşıyan Meral Okay isimli malum yosma öldü, güdümlü medya nerede ise Kıyamet koparacak hallerde yayın yaptı.
Bu kadının Âhiret hesabını biz bilemeyiz, Allah bilir amma, dünyadaki hayatını da biz biliriz. İmana ve Hakka dayanan gazete ve kalemlerin bu yosma hakkında yazdıklarından bazı cümleleri de aynen buraya alalım:
Boğaziçi ve ODTÜ'den şeref derecesiyle mezun olan tarihçi Beyazıt Akman, ateist ve liberal çevrelerin göklere çıkardığı Muhteşem Yüzyıl'ın senaristi Meral Okay'ın ucuz, çapsız, araştırmacılığı zayıf birisi olduğu için sekse yüklendiğini söyledi. Akman, önceki gün ölen Okay için "seksle Osmanlı tarihi pazarlayıp reyting almak istiyor" dedi.
Uzun yıllar ateistliğini ve Marksist oluşunu her yerde açıklayan, üyesi olduğu Türkiye İşçi Partisi'nin çarpık tarih anlayışını en son senaristliğini yaptığı "Muhteşem Yüzyıl" dizisine taşıyan Meral Okay ve söz konusu diziyle ilgili tarih uzmanı Beyazıt Akman çarpıcı görüşlerini sosyal medyada dile getiriyor.
Akit'ten Furkan Altınok'un haberine göre, Beyazıt Akman, aynı isimle facebook sitesinde açtığı sayfasında, “harem takıntılı” Osmanlı romanlarına alternatif oluşturmak için beş yılda kaleme aldığı 700 sayfalık Fatih ve Fethi anlatan "Dünyanın İlk Günü" isimli romanını tanıtırken, Muhteşem Yüzyıl ve benzeri yapımlara ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulunuyor. Akman, şu görüşleri dile getiriyor: "Osmanlı mirasının çok daha doğru anlaşılmaya başlandığı bir dönemde Muhteşem Yüzyıl dizisinin Hollywood'u gölgede bırakan harem fantezilerine yer vermesi kasıtlıdır, bu, kendi tarihiyle barışan halka bir misillemedir. Kılıçla başlayan, hayvan muamelesi gören kölelerle devam eden, çıplak cariyelerle biten dizi, ‘Barbar Türkler' kavramının tüm klişelerine haiz. Kasım kasım kasılarak her akşam farklı bir cariyeyi yatağında bekleyen, beylik laflarla ahkam kesen,dedikodunun bin türlüsünde uzmanlaşmış vasıfsız vezirleriyle poz kesen bu dizinin Süleyman'ının, tarihteki Kanuni ile uzaktan yakından alakası yok.
Bu bir Hollywood geleneği. Durduk yerde bu geleneğin niçin tekrar hortlatıldığına bir anlam veremiyorum. Cumhuriyet dönemi ile Osmanlı tarihinin barışmaya başladığı, tarihimizin çok daha iyi anlaşıldığı bir dönemde, Türkiye'nin Osmanlı coğrafyasındaki etkisinin Wikileaks'te bile görüldüğü bir süreçte bu Oryantalist imgelerin kendi kendimize yeniden hortlatılmasının tek bir cevabı olabilir: Seks ile Osmanlı tarihi pazarlamak ve reyting yapmak. Daha da acısı, burada, son yıllarda Osmanlı tarihi üzerine oluşan sempatiyi kırma çabası da söz konusu olabilir. Aşk elbette olacak, ama Batı'nın harem fantezileri ile değil.
Ucuz yazarlık, araştırma ve derinlik olmadan işe koyulduğunda her zaman bel altına vurur.Elbette Doğu medeniyetleri kusursuzluktan münezzeh değildir. Ancak 15-16. yüzyıl gibi İslam Medeniyeti'nin altın çağlarından olan bir dönemi, Halil İnalcık hocanın deyimiyle Klasik Osmanlı Çağı'nı resmediyorsak insanın elini vicdanına koyması, kılı kırk yararak iş görmesi gerekir.‘Asmalı Konak'ın mutfak dedikodularıyla Osmanlı Sarayı senaryolaştırılamaz.
Demokratik bir ülkede elbette isteyen istediği diziyi yapar, burada meydanı boş bırakmamak, gerekli kişilerin inisiyatif alarak daha sağlam yapımlara imza atmaları önemlidir. Bir de şu var: Kasıntıyla edebiyat karakteri olmaz. Sultanın lakabı ‘Muhteşem' diye hikaye de kendiliğinden muhteşem oluvermez. Kimse yanılmasın, bu, bir Müslüman Osmanlı Sultanı Süleyman'ın değil, Hıristiyan bir köle kızın Osmanlı'yı sözde dize getirmesinin gerçek dışı hikayesidir.”
Daha birçok yazar, birçok makale ve demeçlerinde bu dizi ve senaryo yazarı meral Okay Hakkında görüşlerini açıkladılar. Yosma toprak oldu, hesabını verir elbette…
Ben son olarak şunu söylemek isterim. Bu milletin temel değerleri yanında, tarih olan âbide şahsiyetleri, ecdadı, ataları, şühedâ hakkında da böyle saldırı ve yalan dolu beyanlarda bulunurken, aziz insanımız nerede? İktidar hükümeti ve sözüm ona KÜLTÜR VE TURİZM BAKANIMIZ nerede? Müslümanlar nerede?
Tuz /biber mi olur, balla/yağ mı olur bilemem amma, bir şiirimizle yazımızı noktalayalım:
RAHAT MISIN MÜSLÜMAN?
Ne oldu bu Dünyaya, eksenden kaydı çarkı,
Ruhumuz geçti sanki, zehirden dolma arkı,
Cihan Müslüman’ının, bâtıldan diğer farkı,
Okutulan kitaplar, batıdan gelen şarkı,
YALAN SÖYLEYEN TARİH, YALAN MÜSLÜMAN YALAN,
KABUĞUNA ÇEKİLDİN, RAHAT MISIN MÜSLÜMAN?
Emr-i Bil Mârûf varken, senden nehyi alındı,
Değerler hazinenden, öz değerler çalındı,
Seferlerden zafere, Cihan senin malındı,
Kötüden korkar olduk, kalbe şüphe salındı,
BAHANELER YUMAĞI, FİLAN YANINDA FALAN,
ÖLÜ RUHUNDA SAĞSAN, RAHAT MISIN MÜSLÜMAN?
Yollarını kaybeden, çırpınan bir bedende,
Ananın gözyaşları, solukları ensende,
Cihada giden yolcu, bekliyor aşkı sende,
Vatan-ı Mübarekte, toprağa düşen tende,
MENFAAT PAZARINDA, TALAN ÜSTÜNDE TALAN,
ASÂLETİN NEREDE, RAHAT MISIN MÜSLÜMAN?
Senin ecdâdın, atan, hayat buldu Kur’an’dan,
Fedâ etti dâvâya, cânânı ile candan,
Cennet’e benzetilen, toprakta kan Vatandan,
Her taşında bir tarih, şehit olup yatandan,
TEVHİDİN IŞIĞINDA, HAK BİRDİR, İZDE KALAN,
BUZ TUTTU FİKİRLERİN, RAHAT MISIN MÜSLÜMAN?
İkilikler çoğaldı, kalpler nifakla dolu,
Vahdetin düşmanları, kullandı sağla/ solu,
Kurtarıcı bekliyor, cihatta hakkın kolu,
Fecir sabahlarında, hidayet aklın yolu,
SIRR I HİKMETLERDE, ÂLEMLERE BAK DOLAN,
KUŞTÜYÜ YATAKLARDA, RAHAT MISIN MÜSLÜMAN?
Zalimlerin zulmünde, meydan yiğitlere boş,
Hormonlu meyvelerde, tatlılar oldu mayhoş,
Yolcular şaşa kaldı, han sarhoş, hancı sarhoş,
Gönüle hançer saplı, duygular vîran, bomboş,
BÜLBÜL GİBİ FERYÂTLA, BAĞBANDA GÜLÜ SOLAN,
LAKLAKLI MAZERETLER, RAHAT MISIN MÜSLÜMAN?
Gülde diken olmalı, gül dalına kon da gel,
Müjde mevsimlerinde, sıcaklarda donda gel,
Yokluğun pazarında, hisse al da, sonda gel,
Mukaddes dâvâ için, uykudan uyan da gel,
KEMÂLİ KALEMİNDE, “BALLAR BALI”NI BULAN,
İSLÂM KİMLER ELİNDE, RAHAT MISIN MÜSLÜMAN?
