Yine esip gürlüyorlar, iktidarı ile muhalefeti ile. Bilgi birikiminden, tarih bilincinden, gerçekler dünyasından uzak, devlet kavramını kavrayamayanlar konuşuyor.
Bir ülke düşünün: suçluların yönettiği,
Bir ülke düşünün: devletine, insanına ihanet edenler karşısında çaresiz,
Bir ülke düşünün: suçluların, halkın uyması için kanun çıkarmak üzere milletvekili olduğu,
Bir ülke düşünün: saldırganlara karşı başka ülkeden icazet bekleyen,
Bir ülke düşünün: üç beş çapulcunun tehditlerine maruz kalan ama bir şey yapamayan,
Bir ülke düşünün: gazetecisinin devlet kurumlarını hedef yaparak sürekli eleştirdiği,
Bir ülke düşünün: aydınların ihaneti ile karşı karşıya olduğu,
Bir ülke düşünün: azınlıkların haklarını çoğunluğun haklarından daha fazla savunulduğu.
Bir ülke düşünün: asker düşmanlığının yapıldığı.
Bir ülke düşünün: askeri şehit eden de terörist, askerin komutanı da terörist,
Bir ülke düşünün: saldırgan teröristlere karşı eli kolu bağlı tutulan,
Bir ülke düşünün: lütfenli kusura bakmasınlarlı düşmana yaklaşım içinde olan,
Bir ülke düşünün: karar alma refleksi sarsılan,
Bir ülke düşünün: beyazın kara, karanın ak gösterildiği,
Bir ülke düşünün: teröristi dinlemesi gerekenlerin teröristle samimi olduğu,
Bir ülke düşünün: teröristlere güvenilen ama kendi askerine güvenilmeyen,
Bir ülke düşünün: adalet deyip yandaşın korunup kollandığı,
Bir ülke düşünün: yandaş olmayanın hakkının hukukunun önemsenmediği,
Bir ülke düşünün: muhalefetin ortalıkta görünmediği,
Bir ülke düşünün: vatanın savunmasını, birlik ve beraberliği bir avuç aydının yaptığı,
Bir ülke düşünün: terör can alırken komşu ülkelerini kendine dert edinenlerin yönettiği,
Bir ülke düşünün: ABD’nin ve AB’ın istemine göre devletin yöneltildiği,
Bir ülke düşünün: halkın uyuşturucu etkisi ile duyarsız bırakıldığı,
Bir ülke düşünün: yandaş, candaş olanların zenginleştirildiği,
Bir ülke düşünün: yeteneksiz birikimsiz kişilerin bürokraside görevlere getirildiği,
Bir ülke düşünün: Siyasetçisi teröristle kolkola,
Böyle bir ülke, dünyada başka var mı acaba!
Peki neden? İşte; neden konusunda herkes bir şeyler söylüyor. Söylüyor ama söyledikleri ne ifade ediyor?
Özellikle; egemenlik kurma, etkinlik kurma ya da tersi etkisizleştirme, kontrol altına alma konusunda; devlet yönetiminde, medyada, iş dünyasında, akademik çevrede uygulama alanı bulan fakat kamuoyunca bilinmeyenler var.
Ancak; dokunanı yakan, açıklayanı açıklayamaz hale getiren öylesine konular vardır ki, özel alan kapsamı içinde görülmektedir.
Çok ama çok az kişinin belirli bir süreç sonrası sahip olduğu olgular vardır. Çoğu sırlarıyla bu dünyadan gitmektedir. Bilinmesinde yarar görülenler, kamuoyuna yansıtılmamaktadır.
Siyasetçinin, köşe yazarlarının sınırlı bilgilerle, yorumlar yaptığı ancak perde gerisinde nelerin olduğunu bilmediği ya da önem vermediği alanlara ilişkindir.
Bu satırların yazarının da farklı zamanlarda maruz kaldığı olgulardaki sis perdesini aralayacak ve gerçekler dünyasında; ufuk açıcı aydınlatıcı bilgilerle donanmak gerekir.
Böylece; komplo teorilerinin uçuştuğu, gerçeklerle hayallerin birbirine karıştığı, kafa karışıklığı yaratan, iç ve dış olayların neden ve niçini konusunda anahtar olgular yakından anlaşılmış olacaktır.
Özellikle İngiltere’de ve ABD’de ve Türkiye’de gizli terörizm sıkça kullanılmaktadır.
Bu durum temelde, çok sayıda masum insanın uzak bir bölgeden bireysel veya kitlesel olarak sistematik bir şekilde, fizikî ve ruhî saldırıya maruz kaldığı bir durumdur.
Bu silâhların sahip olduğu esas güç, kurbanların saldırıya maruz kalırken, bunların dış kaynaklar tarafından yapıldığının farkında bile olmamaları ve bu sebeple de kendilerini koruyacak hiçbir imkâna sahip olmamalarıdır.
Günün Sözü: Herşeye hakim olduğunu zannedenlerin hayal kırıklığı kaçınılmazdır
