Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Yüksel MERT

Bir Potin İçin Tükrük Denizine Dönüşen Yüz!..

Yüksel MERT Yazar Yüksel MERT
29 Kasım 2011
Yüksel MERT
1
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

(Adanalı Fellah)

Anadolu’nun şirin bir ilçesinin jandarma muhabere taburunda askerliğimin temel eğitimi olan “acemi erat talimi”nin bir ayını geride bırakmıştım. Acı-tatlı günlerimiz askerliğin mutantan seyri içinde akıp gidiyordu..

Sivil hayatla askerlik arasındaki fark bence, disiplinize bir anlayışın hakimiyeti idi. 

Yatmamız kalkmamız, yememiz içmemiz, eğitimimiz, istirahatimiz belli bir disiplin anlayışı içinde sürüp giderken bir şafak vakti nöbetçi arkadaşımızın düdük sesiyle yerimden fırladım. Alelacele elbiselerimi giyindikten sonra ayakkabıların bulunduğu bölüme varmıştım.

Eyvah! Ayakkabılarım akşam bıraktığım noktada yoktu?

Bütün bölümleri didik didik aradım bulamadım. Maalesef! Potinlerim çalınmıştı. Bulamadım.

Ne yapabilirdim? Acele karar vermeliydim. Kısa bir düşünsel sorgulamadan sonra, sivil hayatımda dedem Mustafa Kemal’den(annemin babası) dinlediğim anılarını anımsadım.. bu tür durumlar olağan şeylerdi, burası askerlik ocağıydı “(Ç)almışlarsa alacaksın!”. Planı kafamda teorik olarak yapmıştım. Vicdanımda konuyu sorgulamadan hissi bir kararla ayak numarama uygun gıcır gıcır bir potini ayaklarıma giyip dışarıya fırladım.

Dışarıda buz gibi bir hava vardı, dondurucu bir poyraz esiyordu. Gecenin karanlığı nöbeti sabahın aydınlığına devrederken mıntıka temizliğini bitirmiş, sabah kahvaltımızı yapmış eğitim alanına içtima için toplanmaya başlamıştık.

İkinci telli bölükte kimse kalmamıştı, herkes yerli yerince her günkü sırasında yerini almıştı. Komutanlarımızın gelmesine bir hayli zaman vardı.

Aaa… birde ne göreyim bizim takımın çavuşu ayağında bir terlikle bölüğe doğru gelmiyor mu? O zaman anlamıştım ayağımdaki potinin kime ait olduğunu. Ama iş işten geçmişti. Çavuşun yüzünden okunuyordu öfkesi. Bölüğü selamladı. Rahat hazır-ol merasiminden sonra, “birinci sıra üç adım ileri marş!” komutunu verdi.

Sağdan başlayarak tek tek paçaları sıvatıyor potinleri kontrol ediyordu.. Kontrol ettiği sıra arkaya geçiyor öbür sıra kontrole hazır vaziyet alıyordu. Ben üçüncü sırada bulunuyordum. Kontrol sırası bize gelmişti.

O esnada benim tırnaklarımdan tutunda, iki numaralı saçlarıma kadar tir tir titriyordum. Nihayet sıra bana gelmişti. Sağ ayağımla birlikte bütün vücudum zangırdıyordu.

Halimden anlamıştı potininin bende olduğunu çavuş. “Sen şöyle geç bekle” dedi.

Bölük ben eksikliğiyle eski düzenine geçmişti. Benim yönüm bölüğe bölüğün yönü de bana dönüktü. O anda her türlü cezaya kendimi ikna etmiştim. Korkum ve heyecanım yatışmıştı. Gözlerim yeni doğan güneşin ışıklarıyla birlikte Emirdağı’nın batısındaki karlı dağların ufuklarına doğru süzülmüştü…

Çavuşun “ADANALI FELLAH!” hitabıyla kendimi toparladım.

Birkaç dakikalık sin-keflı nutuktan sonra bölüğe iyice yaklaşmam emredildi. Yaklaştım. Yüzüm bölüğe dönük vaziyetteydi. Edirne’den-Kars’a kadar muhtelif kentlerden gelen çoğunu yakinen tanımadığım bölük arkadaşlarımın yüzüne “suçluluk psikolojisi” içinde acı acı bakarken, çavuşun bölüğe şu talimatı verdiğini duydum.

“Hepiniz bu arkadaşınızın yüzüne tüküreceksiniz ve bu hepinize DERS olacaktır.”

İkinci telli bölüğün bütün üyeleri sırayla “yüzüme”, hemşerilerim ve seven yoldaşlarımın bir kısmı (emir gereği) yüzüme olmasa bile kaçamaklı olarak “sineme tükürerek vazifelerini yaptılar.” Onca “tükürük” ve onlara eklenen “gözyaşlarım” baştan aşağı bir çizgi halinde eğitim alanının kırmızı toprağıyla bütünleşirken, bedenimin de toprakla bütünleşmesini çok istemiştim.

“Tükürülen yüzle, tüküren yüzlerde nasıl bakardım!..”

Dedim ya atalarımdan çok askerlik anıları dinledim!

Güya “Askerliğin acı tatlı cilveleriydi bunlar!..”

Gerçi herkesin yaşamında askerlikle ilgili yığın yığın anıları vardır elbet..

Ama benim anımın tek farkı, “sosyolojik ve psikolojik” olarak kişiliğimin olgunlaşmasında çok yaralı olduğu içindir ki, bu anımı siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim.

Not: Son zamanlarda katılmadığım çokça eleştirilen ve yıpratılmaya çalışılan(!) “PEYGAMBER OCAĞI” olduğuna inandığım Askerlik Kurumunda 38 yıl önce meydana gelen bu olaydan dolayı asla o şerefli kurumu suçlamıyorum. Ve bunun bireysel, sübjektif bir karar olduğunu düşünüyorum. Tüm askerlik arkadaşlarıma hakkımı anamın ak sütü gibi helal ediyorum.(ym)

ATATÜRK KÖŞESİ

Benim karakterim bağımsızlıktır…

DÜŞÜN-TAŞIN

Bin kez düştüm bir kez ibret almadım…

GÖNDERMELER

 -Ortaçağdan kalan binaların dimdik ayakta olduğunu belirten Adana Valisi  Coş’un,  “O halde yıkılmayan binalar inşa edecek mühendisler yetiştirecek  eğitim sistemine ihtiyaç var.” Sözüne katılmayan var mı?

-Dersim konusu keşke siyasi atraksiyonlar yerine objektif, adil ve tarafsız düşünen tarihçiler tarafından gündeme getirilseydi daha iyi olmaz mıydı?

-Bizim, “Atatürk’ten Özür Diliyorum” kitabımızdan sonra özür algısının A-Z’eye çığ gibi büyüdüğünü biliyor musunuz?

-Kasrı şirinden bu yana barış içinde yaşadığımız komşumuz İran’ın füze kalkanlarını hedef alan  tehditlerinin sırrını biliyor musunuz?

-“Hasdal ziyaretimin amacı insanidir. Ziyaretime başka anlamlar yüklemek yanlıştır.” Diyen Genelkurmay başkanını duymayan var mı?

-Seyirciye, sahneye, konuya ve konuma göre konuşlanan menfaatperest yandaşları tanımayan var mı?

-“Zikir dediğimiz Rahman ve rahim olanı kalbin aralığından usulca geçirip dinginliğin duvarına kılıçla saplamak değil midir.” Diye soran gazeteci kim?

-“Silivri süreci Türkiye’nin büyük olma hayallerini engellemeye başladı.” Diyen Serdar Turgut’a  “Günaydın!” dediğimi duydunuz mu?

-İnsanlık tarihinin hiçbir döneminde asla bir başka uygarlığın (emperyalizmin) boyunduruğu altına girmemiş 3 büyük uygarlığın birsinin TÜRKLER olduğunu bilmeyen var mı?

-“Ey zahit şaraba eyle ihtiram İNSAN ol cihanda bu dünya fani” diyen ünlü şairimizin kim olduğunu biliyor musunuz?

Paylaş
Etiketler: askerlik arasındaki farkGecenin karanlığı nöbetisabahın aydınlığına devrederken mıntıkaSivil hayatla
Önceki Yazı

Yöntemi Aynı Olanların Varacakları Sonuç da Aynı Olur

Sonraki Yazı

Türk Milleti’nin Yiğitleri ve Hainleri

Yüksel MERT

Yüksel MERT

İlişkili Yazılar

Yüksel MERT

Ceyhan Şehremini Aemdar Öztürk’e Mertçe Çağrımızdır!

10 Haziran 2017
5k
Yüksel MERT

Gönlüm Zirvede Dedim Ya!

23 Nisan 2017
5k
Yüksel MERT

Hayata Gülser

21 Nisan 2017
5k
Yüksel MERT

İcradan Mal Almak!

18 Nisan 2017
5k
Sonraki Yazı

Türk Milleti'nin Yiğitleri ve Hainleri

Yorumlar 1

  1. Hayrullah Güven says:
    14 yıl önce

    Yüksel Bey, size katılıyorum. Başımıza gelen her olayda -iyi ya da kötü- bir neden aramak bence yanlış değildir. Allah’ın izni olmadan hiç bir olay meydana gelemez, hatta hiç bir şey tesadüf değildir,bir nedeni vardır. Bize düşen bunu, aklımızı kullanarak bulmaya çalışmaktır. “Her şeyde bir hayır vardır” sözü boşuna değildir. Geç kaldığı için uçağını kaçıran bir yolcu için bu kötü bir durumdur ama o uçağın düştüğünü öğrenince uçağı kaçırmasının kendisi için iyi bir durum olduğunu öğrenir. Başımıza gelen kötü bir olay, bizim için bir uyarı olabilir. Bunu anlayabilirsek çok daha kötü bir olaydan kurtulabiliriz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap