Krizlerin yapısını ve tarihini incelediğinizde, görünen bir gerçekle karşılaşırsınız. Krizlerin sebebinin sadece düzenleme eksikliğinden veya açgözlü bireylerden ötürü olmadığını görürsünüz. Kapitalizmin temelinde, ahlak dışı bir şeylerin olduğunu görmemiz, her şeyi anlamamıza yetecektir.
Kapitalizmin dibindeki ahlak dışılığa kafayı takmam, krizleri derinlemesine incelememe sebep oldu.
Krizler gelmeden önce, namuslu bilim insanları ve ahlaklı entelektüellerin kriz geliyor uyarıları yapmalarını, hep dikkatle izledim. Elbette kriz tellallığı yapanları bunun dışında tutmak gerek.
Kapitalizm krize girmeden önce, genellikle bir aracı olması gerektiğinden çok aşırı bir şekilde kullandığını görüyoruz.
Önümüzdeki çok uzak olmayan günlerde, bir finans krizini yaşayacağımız görünmektedir Çünkü finans mekanizmalarının aşırı bir şekilde kullanılıyor olması, bu sonucu doğuracaktır.
Neden mi derseniz?
Finansallaşma sürecinde, kredi parasının ekonominin kılcal damarlarına kadar girmesi ve gerçek para olmaması nedeniyle ekonomiyi krize sürüklemesidir. Tıpkı insan vücudunda dönen kan yerine, yapay kanın dolaşması gibidir. Yapay kan ile yaşayan insan yoksa, ekonomi de yoktur.
Finansal sermayenin, gerçek sermayenin aleyhinde olduğunu ve gerçek sermayeyi de tehlikeye soktuğunu, sanayi sermayesinin azalmasından çok açık bir şekilde görüyoruz.
Hayali şirket hisseleri, spekülatif “türev” sözleşmelerinin alınıp satılması, kredi temerrüt takasları, ponzi şirketlerin oluşması, gibi gerçek dünyanın algısıyla kıyas kabul etmeyen durumların ortaya çıkması… 25 sentlik şirketlerin kurulup, alınıp satılması gibi…
Altın türevlerini ele alalım. Kâğıt üzerindeki altının fiyatını alçaltıp yükselterek yapılan spekülasyonlarla, kâğıt üzerindeki altın (sanal altın) yok olabiliyor. (Paper Gold)
Dolayısıyla fiziki altının gerçek değerine de müdahale etmiş oluyorlar.
Finansal sistemdeki kredi parasının değerinin, Banknot paranın değerinin altında kalması, kredi parası alınıp satılan malların değerlerinin gerçek değeri dışında olması gibi hususlar…
Ekonomik faaliyete karşılık gelen paranın kredi parası şeklinde tecelli etmesi, tüm ürünlerin fiyatlarının olması gerekenin dışında değer göstermesine sebep olmaktadır.
Bankalar ne kadar çok kredi parası satarsa, kazançları o derece çok olacağından, ekonomiye karşılık gelen para miktarından fazlasını sattıklarında, enflasyonun da temel sebebi olacaklardır. Hali hazırda durum budur.
Gerçek değeri üzerinden alınıp satılmayan, kredi parası çoğalınca, kaydi para kendine yer arar. Hisse sendi ve bono veya tahvilde duraklar.
Şu sıralar bono hisse senedindeki köpükler bu kredi parası ile oluşur. Patlayınca da adına finans krizi derler.
Borç köpüğü, ticari bankaların size alım gücü verdiği kredi parasının karşılığı olmamasındandır.
Dünyadaki tüm ahlaktan yana kişilerin basılan paraların karşılığında altın olsun diye bağırmasının sebebi; kredi parasının yarattığı gayri ahlaki düzene karşılıktandır.
