O yıl liseler arası futbol turnuvasında okulumuz Cumhuriyet Anadolu Lisesi futbol takımı Ankara şampiyonu olmuştu. Okulumuzda yaptığımız On Kasım Atatürk’ü Anma törenimizde öğrencilerimiz Atatürk’ün sevdiği türküler ve şarkıları seslendirmişlerdi.
O Kasım sabahının hoşluğunda, bir öğrencimiz ‘Bülbülüm Altın Kafesde’ şarkısını kendi çaldığı bağlama eşliğinde öyle güzel icra etmişti ki, tüm okul öğrencileri, öğretmenleri mest olmuştuk.
Tören sonunda kız öğrenciye ‘yeteneğini geliştireceğin ve değerlendireceğin ortamlara ulaşasın kızım’ demiştim.
Aradan bir hafta kadar bir süre geçti. Bir gün okul müdürümüz beni çağırttı. ‘Hocam okulumuzun adının Cumhuriyet Anadolu Lisesi olması ve okulumuz futbol takımının Ankara İli liseler arası şammpiyonluğu nedeniyle TRT’den beni aradılar, kurum bir öğretmen eşliğinde futbol takımı öğrencilerimizi canlı yayına davet etti, ben de sizi uygun buldum, bu görev sizindir’ dedi. Şaşırdım, sevindim, teşekkür ettim.
Müjdeyi öğrencilerimize duyurunca hepsi çok sevindi.
Ertesi gün beni TRT’ye çağırdılar, gittim.
Programın içeriği hakkında konuşuldu, canlı yayın olacağını, öğrencilerin programda yapacakları etkinlikleri, giyim kuşamlarını anlattılar, uyarıları dikkate alacağımızı ve uyacağımızı söyledim. Bir kız öğrencimizin çalacağı bağlama eşliğinde Atatürk’ün sevdiği şarkıları söyleyebileceğimi söylediğimde ‘tamam o da gelsin’ dediler.
Çekimin Kızılay’daki Arı sütüdyosunda olacağı da söylendi.
Ertesi gün öğrencilerimin heyecanı doruktaydı. Çekim canlı yayın tabi, az şey değil, meraklar, heyecanlar dorukta.
TRT aracı geldi, öğrencilerimle beni aldı, çekimin yapılacağı yere götürdü. O zamanki adıyla TRT-İNT’ kanalında çekilen proğramın adı ‘Hoşgeldin’ idi.
Stüdyodaki ortam öğrencilerime bana çok ilginç geldi, iki genç sunucu okulumuzu ve bizleri tanıttı, öğrencilerimiz futbol başarılarını anlattılar, kızımız şarkıları çaldı ve okudu. Öğrencime dilediğim dilek gerçek olmuştu.Yayın iki saate yakın sürdü.
Asıl sürpriz sona bırakılmış, yayın akışı içinde Hollanda’daki bir ilöğretim okuluyla bağlantı kuruldu, bizim öğrencilerimiz ordaki Türk işçilerinin çocuklarıyla tanıştılar ve konuştular, her şey çok güzeldi ve heyecan vericiydi.
Yayın sırasında oradaki Türk öğrencilerin çok az Türkçe bildikleri, dilimizi konuşurken de aksanlı ve şiveli konuştukları dikkatimi çekti ve beni üzdü.
Program çok çok güzel çekildi ve tamamlandı.
Bu tanışma bende yeni merak gelişmesine sebep oldu. Zaten hep istediğim yurt dışında öğretmenlik merakım yeni bir ivme kazandı, ne yapıp edip yurtdışında da öğretmenlik yapmalıydım.
O heves ve hızla, yurtdışı öğretmenlik sınavına katıldım, derslerimden arta kalan zamanlarda Alman Kültür Merkezi’nde Almanca kurslarına ve sınavlarına katıldım, hazırlıklar heyecanlar içinde zaten emekli olan eşimle bir eylül sabahında ver elini Almanya dedik.
2010-2015 yılları arasında Almanya Nürnberg’de beş yıl Türk Dili Kültürü dersi öğretmenliği yaptım. O kadar değerli insanlar ve dostlar tanıdık ki orada bugün bile görüşüyor, haberleşiyoruz, sağolsunlar.
O yıllar ve serüvenleri de başka bir yazımın konusu olsun dileyelim. Esen kalın
Şükran Uçkaç Yargı Sazsızozan
10 Kasım 2024
Ankara























