Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Selami Saygın

Bir Facianın Hikayesi

Selami SAYGIN Yazar Selami SAYGIN
08 Ekim 2012
Selami Saygın
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Osmanlıların Trablusgarp Savaşı ile uğraştıkları (1911) esnada Rusya’nın çabaları ile Bulgaristan ve Sırbistan arasında, Osmanlıların balkanlardaki

topraklarını paylaşmak için imzaladıkları Balkan Birliği anlaşmasına daha sonra Yunanistan ve Karadağ’ın da katılımı ile bu dört küçük ülke Osmanlılara karşı bir ittifak cephesi oluşturdu. Devam eden Arnavutluk isyanı nedeniyle bazı isyancıların Karadağ’a sığınmaları üzerine Osmanlı Hükümeti 3 Ekim 1912’de Karadağ’a asker sevk etti. Bulgaristan-Yunanistan-Sırbistan ve Karadağ hükümetleri Osmanlı Hükümeti’ne ortak bir nota vererek; “üç gün içinde eski Sırbistan, Makedonya, Arnavutluk ve Girit’e muhtariyet vermesini” istemişlerdir. Osmanlılar bu talebi reddettiği için 8 Ekim 1912’de Karadağ’ın sonra adı geçen; Bulgaristan, Sırbistan ve Yunanistan’ında 13 Ekim 1912’de Osmanlı Devletine saldırması ile 1. Balkan savaşı başlamış oldu.

Osmanlılar siyasi ve askeri bakımdan bu savaşa hazır olmadıkları gibi bir savaşın üstesinden gelecekleri ahlaki donanımdan da yoksun düşmüşlerdi. Savaş başladığında ünlü Gazi Ahmet Muhtar Paşa başkanlığında “büyük kabine” denilen hükümetin Harbiye Nazırı Nazım Paşa’da Başkomutan vekili, Ermeni Noradungiyan Efendi ise Dış İşleri Bakanıydı. Büyük kabine, Balkanlarda Osmanlılara karşı bir ittifak oluşturulmakta olduğu haberlerini ciddiye almadığı gibi Rusya İstanbul elçisinin “balkanlarda bir savaş olmayacağı” açıklamasını yeterli güvence sayarak önemli sayıda eğitimli askeri terhis etmiştir. Muhalefette bulunan İttihat ve Terakki Cemiyeti ise savaş taraftarı görüşleri telkin etmeye başlamıştır.

Osmanlıların Balkanlarda merkezi Edirne-Kırklareli olan Şark Ordusuna Abdullah Paşa, merkezi Üsküp çevresi olan Garp Ordusuna ise Ali Rıza Paşa komuta etmiştir. Balkan savaşı doğu ve batı cephesi diye iki ayrı cephede olmuştur. Osmanlılar doğu cephesinde; Bulgarlar ile batı cephesinde ise; Sırbistan-Yunanistan ve Karadağ ile savaştılar. Ancak Osmanlı ordusunun eğitim yetersizliği, malzeme yetersizliği, emir komuta zincirindeki subayların siyasi görüşleri nedeniyle gruplaşmaları ve aralarında emir komuta zincirinin bozulmuş olması, ülkeyi, halkı savunacak bir inanca kararlılığa sahip olmayışları yenilginin ana unsurlarını oluşturmuştur.

Savaşın başlaması ile birlikte Osmanlı ordu birliklerinin yenilgi haberleri de peş peşe gelir. Doğu ordusu Bulgarlara yenilerek Çatalca’ya kadar çekildiği gibi batı ordusu da Yunanistan-Sırbistan ve Karadağlılara yenilir. Selanik’te 35 bin kişilik Osmanlı Ordusu komutanı savaşsız Yunanistan’a teslim olduğu için Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın başkanlık ettiği hükümet 29 Ekim 1912’de istifa eder. Yerine Kamil Paşa yeni bir hükümet kurar ve büyük devletlerden barış için aracılık yapmalarını talep eder.

Yunan kuvvetlerinin Selanik’e, Sırp kuvvetlerinin Üsküp’e yaklaştıkları bir sırada, Üsküplüler şehir çevresinde savaş olmamasını ordudan isteyerek, yabancı konsolosluklara müracaat ederek düşmanı Üsküp’e davet ederler. Yunanlılar Selanik’e yaklaştıklarında; Selanik Valisi Nazım beyin başkanlığında 17 kişilik vilayet meclisi kararı ile komutan Tahsin Paşa’dan yabancı konsolosluklar aracılığı ile şehrin savaş yapılmadan Yunanlılara teslimi istemiştir. Selanik böylece savaşsız olarak Tahsin Paşa tarafından 8 Kasım 1912’de Yunan kuvvetlerine teslim edilir.

Kamil paşa hükümetinin girişimleri sonunda 28 Kasım 1912’de Çatalca’da mütareke müzakerelerine başlanır. Büyük devletlerin aracılığı ile Londra’da sürdürülen barış görüşmeleri esnasında ise 23 Ocak 1913’te Enver Paşa başkanlığında bir grup, barış görüşmelerinde Osmanlı Devletinin haklarının korunmadığı iddiası ile Bab-ı Ali’ye düzenledikleri baskının sonunda Kamil Paşa hükümetini zorla istifa ettirmiştir. Londara Konferansı 30 Mayıs 1913’te: Midye-enez hattı Osmanlı-Bulgar sınırı sayılarak hattın batısındaki bölge Bulgaristan’a, Selanik, Güney Makedonya ve Girit Yunanistan’a, Kuzey ve Orta Makedonya Sırbistan’a bırakılmıştır.

Makedonya’nın büyük kısmının Bulgaristan’a bırakılmasına Sırbistan ve Yunanistan itiraz edince Romanya ve Karadağ’ın da katılımı ile bu beş Balkan ülkesi arasında 23 haziran 1913’te II.balkan savaşı başladı. Yunanistan-Sırbistan ve Romanya’nın Sofya’ya ilerledikleri bir sırada İttihat ve Terakki yöneticileri harekete geçerek Edirne ve çevresini 21 Temmuz 1913’te geri aldı.

Balkan Savaşı esnasında Bolayır'da görevli olan, osmanlı doğu ordusunun çözülmesinde yenilgisinde büyük payı olduğu iddia edilen Mustafa Kemal Paşa'nın sorumlu olduğunu sonradan yakın arkadaşı olan Fahrettin Altay'ın da anılarında yer vermesine karşılık konunun geçiştirilmesi dikkat çeken önemli bir ayrıntıdır. Mustafa kemal'in katıldığı her savaşta ulusal bir bayram ihdas etmeyi başaranların onun Balkan savaşındaki rolünü hiç hatırlamamaları tuhaf değil midir?

Balkan savaşları, Osmanlı Devleti’nin Meriç Nehri’nin batısı ile olan ilişkisini kesti. Bulgaristan‘ın güneyini, Makedonya’yı Yunanistan’ın kuzeyini ve Arnavutluk’u oluşturan toprakları Osmanlılar kaybetmiş oldu. Osmanlılar bir Avrupa ülkesi olmaktan çıktı. Kuruluş devrinden beri, Osmanlıları Balkanlardan çıkarmak için defalarca düzenlenmiş olan Haçlı seferleri amacına ulaşmış oldu. Zaten Balkan savaşının başlangıcında Bulgaristan Kralı Ferdinand: “Savaşın hilale karşı bir haçlı savaşı olduğunu ve Hıristiyanları Osmanlılardan kurtarmak için yapıldığını” ilan etmişti.

Ne var ki Osmanlılardan Hıristiyanları kurtarmak için yapılan bu haçlı seferleri balkanlardaki Müslümanlar için büyük bir kıyıma, felakete yol açmıştır. Bulgaristan’dan zorla tehcir edildikleri için gelip sığındıkları Edirne’de 250 bin Müslüman Türk, açlık salgın hastalıklardan dolayı ölmüştür. Müslümanları göçe zorlamak için insan cinsini utandıran vahşi eylemler yapılmıştır. Malları yağmalanmıştır. İbadet haneleri depoya, ahıra çevrilmiştir.

Balkan Savaşları ile Balkanlarda ki Müslümanları yok etme zulmü bir soykırıma, etnik bir arındırmaya dönüşmüştür. Yüzlerce yıl Müslüman Türklerin, Arnavutların, Boşnakların ya bütünüyle yada çoğunluk nüfusunu oluşturdukları pek çok Balkan şehri, Yunanistan, Bulgaristan ve Sırbistan idaresine girdikten sonra buralarda ya hiç Müslüman nüfus bırakılmamış yada küçük bir azınlık durumuna düşürülmüştür. 20. Yüzyılın ilk ve en büyük etnik, dini arındırması 1912-1913 döneminde Balkanlarda yapılmıştır. Bu büyük facianın 100. yılının yaşanmasına karşılık derin bir sessizlikle konunun geçiştirilmesi ise ayrı bir faciadır.

Suriye’den Türkiye’ye topçu saldırılarının artması üzerine hükümete TBMM tarafından verilmiş olan yurt dışında asker kullanma yetkisi ile birlikte bazı çevrelerin Balkan Faciasını hatırlatması da ibretliktir (Ayşe Hür, 7 Ekim 2012 Radikal Gazetesi). Türkiye’ye yönelen saldırıları, Türkiye’nin sineye çekmesi cevap vermemesi telkin edilmektedir. Türkiye’nin cevap vermesi ise Balkan savaşı felaketiyle adeta Türkiye yeni benzeri bir felaketle tehdit edilmektedir.

Oysa hiçbir ülkenin varlığı düşmanlarının merhametiyle devam etmez. Her ülke ancak kendi savunması için ölümü göze alanların varlığı ile kendisi için ölenlerin kıymetini takdir etmesiyle varlığını sürdürebilir. Yüz sene önce balkan Savaşlarında hayatlarını Türkiye için feda etmiş olanların,  yüz sene önce yalnızca Müslüman oldukları için Balkan dağlarında emsalsiz vahşiliklere kurban gidenlerin unutulması, onlara karşı yapılabilecek kötülüklerin son halkası olmalıdır. Türkiye’de tuzu kuru bir kesimin sabah akşam Ermeni mağdurları için ağıt yakma, yaktırma seferberliği içinde olmalarına karşılık, 1915 olayları için üç yıl öncesinden heyecan oluşturma çabalarına karşılık, balkan Türklerini, Balkan Müslümanlarının bu büyük felaketlerini facialarını unutturma çabaları maalesef etkili de olmaktadır. Yine İslamcılık iddiası ve cakası ile bilinmeyi marifet sayan bazı çevrelerde balkan Müslümanlarının, Türklerinin toplu kıyımlarına, kırımlarına karşı öğretilmiş bir ilgisizlikle bu büyük felaketi unutma ve unutturma çabası içindedirler.

SEÇİLMİŞ KAYNAKÇA

Ali İhsan Sabis, Harp Hatıraları, Nehir Yayınları, İstanbul 1991.

Celal Erikan, Komutan Atatürk, İş bankası Yayınları, İstanbul 2006.

Erol Mütercimler, Fikrimizin Rehberi, Alfa Yayınları, İstanbul 2009.

Fahrettin Altay, On Yıl Savaş ve Ötesi, İstanbul 2008.

Fahri Belen, XX. Yüzyılda Osmanlı Devleti, İstanbul 1973.

İbrahim Hilmi, Balkan Harbindeki Askeri Mağlubiyetimizin Esbabı, İstanbul  1329.

Justin McCarty, Ölüm ve Sürgün, Çeviren: Bilge Umar,  İnkılap Yayınları, İstanbul 1998.

Kadir Mısıroğlu, Yunan Mezalimi, Sebil Yayınevi, İstanbul 2009.

Kazım Karabekir, Cihan Harbine Nasıl Girdik / Nasıl İdare Ettik, Emre Yayınları, İstanbul 1994.

Lord Kinros, Atatürk, İstanbul 1970.

Richard C. Hall, Balkan Savaşları 1912-1913 / 1.Dünya Savaşı Provası, Çeviren. Mehmet Tanju Akad, Homer Yayınları, İstanbul 2003.

Sacid Kutlu, Milliyetçilik ve Emperyalizm Yüzyılında Balkanlar ve Osmanlı Devleti, Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul 2007.

Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam I-II, Remzi Kitapevi, İstanbul 1999.

Yusuf Hikmet Bayur, Türk İnkılabı Tarihi, C.II/Kısım.I-II-III, TTK Yayınları, Ankara 1991.

Paylaş
Etiketler: bir ittifak cephesiOsmanlıların Trablusgarp Savaşıtopraklarını paylaşmakYunanistan ve Karadağ’
Önceki Yazı

3 ‘Azılı’ Komünist ve ‘Beslenen’ 3 Sağcı(!)

Sonraki Yazı

Sakın O’na Takılmayın!..

Selami SAYGIN

Selami SAYGIN

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Selami Saygın

Kadının Yeri Ne Oldu?

24 Aralık 2012
5k
Selami Saygın

Kerbela Faciası

10 Aralık 2012
5k
Selami Saygın

İç Savaşın Başlaması

26 Kasım 2012
5k
Selami Saygın

Kalpak

08 Kasım 2012
5k
Sonraki Yazı

Sakın O’na Takılmayın!..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap