Bir damla gözyaşı, çok şey ifade eder. O bir damla gözyaşı…
Dünyanın güzelliklerini tattıran, aydınlığı gösteren, rengarenk çiçekler arasında olmanı sağlayan gözden geliyordu o bir damla gözyaşı.
O bir damla, dağdan gelen ve deryaya dökülen nehre ve deryada aklanan sel sularına bedeldi.
Bir damla gözyaşı deryada, nehirde berrak ve rüya aleminde de berraktı.
O bir damla gözyaşı, beyaz sayfalarda da damla, damla yer etmişti, sayfanın alt köşesine. Diğer sayfaya da mı geçmişti, gözyaşı.
Çok şey anlatır, o bir damla göz yaşı, düşerse beyaz sayfaya. Beyaz sayfada gözyaşı. Beyaz sayfadaki gözyaşının manasını ve de efsunkâr havasını, anlatmaya mürekkepler yetmez mürekkepler…
Mürekkep yetse, kalemin ucu yetmez.
Kalemin ucu da yetse, güç yetmez.
Bir damla gözyaşını anlatmak için, el, parmaklarıyla gelse, bilek yetmez.
İstenenlerin hepsi gelse; işte o zaman da gönül yetmez, kalp dayanmaz, o bir damla gözyaşına.
Dayanmayan kalem, yetmeyen mürekkep ve bilek…
Gönül ve kalp hasret çekecektir.
Bir damla gözyaşına.





















