Son dönemlerde gerek bazı internet gazetelerinde, sosyal medyada gerekse fısıltı gazetelerinde çok fazla bilgi kirliliği yaşanmakta ve yalan haberler dolaşmaktadır. Birileri olmasını istediği olayları allayıp pullayıp sosyal medyada yayınlayarak hem insanların kafasını karıştırıyor hem de aşırı yanlış bilgi kirliliği yaratıyor.
Bilmeyen konu hakkında herhangi bir bilgisi ve fikri olmayan insanlar ister istemez inanıyor. Öğrendikleri bu yalan yanlış bilgileri isteyerek istemeyerek fısıltı gazetesi olarak yaygınlaştırıyorlar. Bu durum elbette yalan yanlış bilgilerle zihnimizi meşgul ediyor. İster istemez masum insanlarda konuyu bilmedikleri, konuya yabancı oldukları için bu yanlış bilgiye iftira da denir inanıp yayılmasında vesile oluyorlar. Bazen gündem yaratmak ya da değiştirmek için bilinçli yapılan bu yalan yanlış bilgiler insanların kafasını karıştırmak dikkatleri başka yönlere çekilmesi için ortaya atılarak özellikle yapılmaktadır.
Bazı insanlarda kendilerine ayak bağı olacak kişileri engellemek için çamur at izi kalsın yaparak bir haber çıkartıyor iftira atıyor ve bu haberi sosyal medyada yayınlayarak hızlı bir şekilde yayılmasını sağlıyor. Masum insan uğraşsın kendini aklamaya çalışsın. Kendini temize çıkarana kadar ömrü geçiyor hatta ömrü yemiyor. Gerçekler hiçbir zaman gizli kalmaz. Bir şekilde ortaya çıkar. Fakat olan oluyor, yaşanan yaşanıyor. Vebal, kul hakkı boyutunu önemseyen yok. Ben günümü yaşayayım, işimi yürüteyim ne olursa olsun mantığını yürüten sözde dürüst, ahlaklı bu insanlar er geç hatalarını anlıyor, yaşattıklarını yaşıyor. Omuzunda veballerle göçüp gidiyor. Bu konuda yazılacak o kadar çok örnekler var ki. Az çok herkes bir olay yaşamıştır, sonucunu görmüştür. Ektiğini mutlaka biçersin.
Asıl doğru bilgiler ise açıklamaya çalışılsa, anlatılsa bile insanlar ikilemde kalıyor. Neye inanacaklarını belli bir dönem karıştırıyor. Elbette gerçek ve doğru bilgiler ortaya çıkınca yalancının mumu yatsıya kadar yanıp sönüyor. Ne yazık ki atasözünde olduğu gibi ‘’ sinek pisliği mide bulandırır’’ belli bir süre insanları aklı fikri allak bullak oluyor. Gündem değişiyor.
Bazı insanlara zaman geçirecekleri, dedikodu yapacakları bir konu ve ortam yaratmaktan başka bir şey değildir. İnsanların daha bilinçli olması, her bilgiye inanmamaları, araştırmadan kötü körüne bu doğru bilgi diye kabul etmemeleri gerekir.
