İstanbul tarihi önemi büyük bir şehrimiz. İslam dünyasına başkentlik yaptı İstanbul…
Yüz yirmi İmparatora, sultana ev sahipliği yapmış tek şehirdir. Üç büyük dinin kutsal emanetleri İstanbul’dadır. Tarihi ile önemli bir şehir İstanbul. Bir şiirimde “İstanbul bu ülkenin gülü”demişim bir şiirimde
İki kıtayı birleştiren dünyadaki tek şehir İstanbul’dur. İstanbul Anadolu yakası ve Trakya yakası olmak üzere iki bölüm ve iki ayrı kıta da kurulu bir şehir. Üç köprü bu iki kıtayı birbirine bağlamış… Kıtaları birbirine bağlayan, dinleri kültürleri insanları gönülleri birbirine bağlayan bir şehir…
Hakkında efendimizin ‘İstanbul bir gün muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden asker ne güzel askerdir.’ buyurduğu bir şehir İstanbul.
İstanbul zor günler de yaşadı tarihte, 26 ARALIK 1918 İSTANBUL’UN ESARET GÜNLERİYDİ. Dört yıl savaşın her türlü acı ve ızdırabını yaşayan İstanbullular için bir de beş yıl sürecek yabancı işgali dönemi başlamış.
İstanbul, Türkiye’nin en kalabalık ve büyük şehridir. Ayasofya, Topkapı Sarayı gibi tarihi eserlerle doludur. En çok göç alan şehrimizdir.
İstanbul’un güzellikleri say say bitmez. İstanbul denildiğinde aklımıza ilk gelen şey Kız Kulesi’dir. … Çinili Köşk… Yerebatan Sarnıcı… Haseki Hürrem Sultan Hamamı… Sultan Ahmet Camii… Soğuk Çeşme Sokağı… Ayasofya… Gülhane Parkı görülmesi gereken güzelliklerindendir İstanbul’un.
Ana gibi yâr olmaz, İstanbul gibi diyar, Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar.
– Necip Fazıl KISAKÜREK böyle demiş.
İstanbul böyledir. “Yaşanmaz burada” der, çeker gidersin; üç gün geçmeden özlersin.
– Mustafa KUTLU böyle demiş
İstanbul yoktu, sen olmasaydın…
– Ümit Yaşar OĞUZCAN böyle demiş biz de İstanbul yoktu… Ezanları olmasaydı diyelim. Ben en güzel ezanları Beyazıt’ta dinledim.
İstanbul Bu Ülkenin Gülü
Ayrılamam İstanbul’dan
İstanbul bu ülkenin gülü
Selam İstanbul’un taşına -toprağına
İstanbul bu ülkenin gülü
Dedem Fatihle ne kadar gururlansam az
İstanbul bu ülkenin gülü
Gönlüme sordum dedi ki,
İstanbul bu ülkenin gülü
Her sabah maviliğindeyim
Göklerinin denizlerinin…
Ya rüyada oldum
Ya en ışıklı dünyada oldum
Yıldız elbiseli dilber o her gece…
Dedem Fatihle ne kadar gururlansam az
Övmüş onu gül peygamber
İstanbul’un
Minarelerinden sor gökleri
Yıldız yıldız camileri, türbeleri…
Yıkılan gecedir İstanbul’da
Işık saçar gönle hırkası nebinin…
Gönlüme gül İstanbul
Eyüp’te Eba Eyyüb-el Ensari
Peygamber yari…
Beykoz sırtlarında Hazreti Yuşa…
Her gece nur akar boğazda su değil
Nur akar gönüllere uyku değil…
İsmi gönlümün mermerine yazılsın İstanbul’un
Gönlümde mavilikleri uçuşan şehir
Her saatim sularında…
Minareleri eliftir İstanbul’un
Denizleri Leyla kokulu…
Ak Şemseddin’in dualarından akıp
Ebu Eyyub-el Ensari’nin mezarında durulaşır
İstanbul…
Dedem Fatihle ne kadar gururlansam az
Övmüş onu gül peygamber
Anne yüzlü bulutları var İstanbul’un…
Şiirler gibi parlak akışı çeşmelerinin
Dedem Fatihle ne kadar gururlansam az
Övmüş onu gül peygamber
Destur ile düş toprağına yağmur
Sisler örtme yüzünü
Sabahını boğmayın kara bulutlar
Bir rengine bin şiir resmedilsin…
Dedem Fatihle ne kadar gururlansam az
Övmüş onu gül peygamber
Bulutları selam taşır kardeş şehirlere
Dedem Fatihle ne kadar gururlansam az
Övmüş onu gül peygamber
Boğazdan akar gider suları okyanus olmak için
Dedem Fatihle ne kadar gururlansam az
Övmüş onu gül peygamber
Kükrer denizleriyle İstanbul köpük köpük
Boğazına köprüler kurulmuş kardeşlik için…
Rüzğar toprağını öpsün gül diye
Toprağını öptüm gül diye her sabah…
Dedem Fatihle ne kadar gururlansam az
Övmüş onu gül peygamber
Ayrı düşmüştüm ya güzel İstanbul’dan…
Gurbette
Gönlüme akmıştı çeşmeleri
Kulaklarıma ezanlar gelirdi
Bir Beyazıt’tan, bir Sultanahmet’ten…
Her rüzgar götürürdü beni ona
Eyüp’te ağlar gibi olurdum…
Yıldızlıydı… Işık ışıktı Haliç…
Mavi göz gibiydi Marmara
Topkapı elmas gibiydi
Gurbette
Topkapı’nın geldi kutsal kokusu…
Yedi tepesi yedi çiçekti İstanbul’un…
Gurbette
Hep o fotoğraf gözümün önünde
Düşünürüm Fatih’i bir kırat üstünde…
Gurbette
Gurbetteyim neden diye… ağlatan İstanbul
Senden başka her yer gurbetti bana
Hisarlar boğazda iki çiçek…
Surlarda bayrak…
Gül kokulum İstanbul
Gül kokulum İstanbul
Dedem Fatihle ne kadar gururlansam az
Övmüş onu gül peygamber
Gurbette
Rüyama girdi her gece Sultanahmet
İstanbul’u özlemeyen birine ettim hayret
İstanbul cennetten bir parça
Hasreti yaman yakar İstanbul’un gurbette
Gurbette
Hayalime düştü kavuşma anı…
Kavuşma anında
Minarelerinde ezanlar olsun isterim
Mevsim bahar olsun isterim
Balıkçı tekneleri mavi boğazda olsun isterim
Erik ağaçları gelinliğini giysin isterim
Bir sabah saati olsun isterim
Taşı toprağı rüyada olsun isterim…
Bütün dertlerim için Eyüp’de ağlamak isterim
Gurbette
Nedim’den okurdum bir şiir
Lale şiir
Gurbette
Okurdum Yahya Kemal’den bir şiir
İstanbul kokulu
Bir başka gün
Necip Fazıl’dan okurdum bir gül şiir…
İstanbul bir şiir bu sabah yine hece hece İstanbul bende
Dedem Fatihle ne kadar gururlansam az
Övmüş onu gül peygamber
İstanbul’u sisler örtemez
Dedem Fatihle ne kadar gururlansam az
Övmüş onu gül peygamber
İstanbul’un taşı toprağı altın…
Dedem Fatihle ne kadar gururlansam az
Övmüş onu gül peygamber
Bu sabah yine
Saatlerce o şiir sokakları dolaştım
Dedem Fatihle ne kadar gururlansam az
Övmüş onu gül peygamber
İçim içime sığmamıştı bir sabah İstanbul aklımda…
Dedem Fatihle ne kadar gururlansam az
Övmüş onu gül peygamber
Bu sabah yine
Yeni baştan sevdalandım İstanbul’a
Eyüpsultan’da bir çini
Döktü bana içini
Dedem Fatihle ne kadar gururlansam az
Övmüş onu gül peygamber
Her bahar mevsimi
Tarih yirmi dokuz mayıssa
Fatihler doğurur kanım
İstanbul’a bin feda olmak ister canım…
Gün olur İstanbul’un rüzgarında “Allah ”sedaları duyarım
Gün olur sevinçten ağlarım…
Surlarında benim altın çağlarım…
Dedem Fatihle ne kadar gururlansam az
Övmüş onu gül peygamber
Gün olur meşk içindedir gönlüm İstanbul’da.
Kara sevdalısıyım İstanbul’un
Her kapısından nur fışkırır surların dünyaya…
Bir çağ açılıp bir çağ kapanır gibi…
Dedem Fatihle ne kadar gururlansam az
Övmüş onu gül peygamber
Gönlüm hep İstanbul’da
Dedem Fatihle ne kadar gururlansam az
Övmüş onu gül peygamber
Rüyalarıma girer süt kadar temiz şehir İstanbul…
Bütün çiçekleri yüzünde toplamış Leylam İstanbul
Dedem Fatihle ne kadar gururlansam az
Övmüş onu gül peygamber
İstanbul mavilikler uçurur üstüme
Surlarında nurdan neferlerim var
Dedem Fatihle ne kadar gururlansam az
Övmüş onu gül peygamber
Yedi düvel gelse sökemez…
Gönlümde koca çınardır sevgisi İstanbul’un…
Hamdi ORUÇ