Euro’da değer kaybı nereye kadar sürebilir? IMKB’de ve Türkiye’de ne oluyor?
AB’de siyasi karar mekanizmalarının kararsız ve belirsizlik içinde olması ekonomik konularda karar alma süreçlerini geciktirmesi çözümleri geciktiriyor. Piyasaların sakinleşmesini önleyen bu olguyu maalesef hızlıca aşacak modeller ortada yok.
AB’ye daha çok istikrar lazım…
Piyasalar kararsız bir haftayı geride bıraktı. Olumlu olmasını beklediğimiz hafta EURO’nun değer kaybının baskısı ile olumsuz bir seyir izledi.
AB bölgesinde Yunanistan ve İtalya da teknokrat başbakanlar göreve geldi. Sırada ispanya var mı? Yok mu? Başka kimler var? Fransa?
Önümüzdeki günler bir çok olaya gebe. Özellikle sayın Ali Babacan’ın hafta sonuna doğru dediği, “beklemediğiniz şeyler olabilir” uyarısı çok dikkat çekici.
Ben her daim olumsuz olmasından yana değilim ama kısa vadede istikrar vaat etmeyen bir ortam var. Hafta boyunca yeni teknokrat başbakanlar henüz hiçbir şekilde radikal karar alamadılar.
Yunanistan özellikle 8 Milyar Euro yardımdan sonra Ocak ayında 80 Milyar EURO desteğin hemen harekete geçmesi gerektiğini dillendirmeye başladı. Kişi başına 32 Bin EURO kamu borcu bulunan bu ülkenin gidişatı gerçekten sıkıntılı.
İtalya da bu rakam kişi başı 31 Bin EURO olarak konuşuluyor. AB bölgesinde elbette borç krizi olarak algılanan bu olgular aslında beraberinde likidite krizini de getiriyor.
Bankaların likit olmayan tahvilleri elerinde bulundururken bu arada piyasaların likidite ihtiyaçlarını da karşılaması gerekiyor.
Euro’da değer kaybı nereye kadar sürebilir? Dış borsalar…
Kurlar nasıl hareket eder bunu kestirmek güç.
Normalde EURO para biriminin diğer para birimleri karşısında düşmesi beklenmeli ama düşmemek için çok direnç ile karşılaşıyor. Özellikle parasal genişlemenin beklendiği bu dönemde Euro’nun değer kaybı beklenebilir.
Buna rağmen teknik görünüm ilginç… Euro 1,3440 dan gelen destek ile dolar karşısında kendini haftanın son günü korumuş oldu. 1,35 üstüne çıkıp orda yatayda kalmayı başaran EURO/Dolar paritesi yeni haftada Fransa, İspanya gibi krizin devamında ne olacağı merakla beklenen ülkelerdeki durumları izleyecektir..
Paritede 1,3580-1,36 kısa vadeli direnç, Destek de 1,3440 seviyesidir. Bu seviye kırılırsa 1,3170 güçlü ve tek destek olarak karşımızda duruyor.
DAX geçen hafta düşerken 5770 seviyesinde destek bulup 6,000’e doğru geri çekilmiş olarak başlamıştı. Hafta boyunca endeks düşüş baskısını koruyup haftanın son günü 5800’de kapadı. 5750 kuvvetli destek. Bu seviye kırılırsa 5250 seviyesine kadar bir çekilmenin ilk sinyalini almış olacağız. Yukarda dirençler 6,050-6100-6180…
Dow Jones sanayi endeksi normal dünya endeksleri içinde daha olumlu bir trendde olduğunu düşünüyorum.
Endeks 200 günlük ağırlıklı ortalamanın üstünde olumlu bir havada seyrediyor. Geçen hafta 12000 ütünden geri çekilerek 11700 altına kadar düzeltme yapan endeks 11796 dan kapadı. 11750 destek kırılırsa 11500 seviyesine çekilebilir.ABD borsaları olumlu bir grafik formasyonunda. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi ABD de nakit bolluğu var. Bu bolluk borsaların çok düşmesini engelleyecektir. Bir noktada enstrümanlara alışları getirecektir.
ABD ve Uluslararası para’nın yeni rotası ASYA-PASİFİK bölgesi…
ABD geçen hafta Endonezya ziyareti ile sonuçlana bir dizi toplantıya ve açıklamaya konu oldu. Özellikle bu açıklama ve toplantıların ana konusu ABD ve müttefikleri (yeni müttefikleri)’nin Asya da ki konumları ile ilgili idi. Avustralya da konuşlanacak olan 2500 ABD askeri ile yine bu ülkeler de kullanılacak askeri liman ve tesisler hakkında yapılan anlaşmalar dikkat çekti. Bunun yanında Endonezya dikkat çekti. Başkan Obama ziyareti ilginçti. Endonezya şu an dünyadaki en büyük ve an kalabalık İslam ülkesi. Türkiye’nin kesinlikle ihmal etmemesi gereken bir ülke. Bazı ajanslar soğuk savaşın artık Asya dan yeniden başladığın duyurmaktadırlar. Çin ile ABD rekabeti Asya bölgesinde ciddi bir stres yaratacak gibi duruyor.
AB krizine bir de bu açıdan bakmak da fayda var(ABD‘nin ASYA – PASIFIK bölgesine önem vermesi). AB bölgesinden çekilip Asya- Pasifik bölgesine kayan fonların AB’nin toparlanmasını geciktirebilir düşüncesi endişe yaratabilir.
IMKB’de ve Türkiye’de ne oluyor?
Hisse senedi piyasası hafta boyunca düşük işlem hacmi ile 55500 seviyesini korumaya çalıştı. Ama haftanın son günü bu seviyeyi koruyamayarak 54473 den kapadı. 54300-54500 seviyesi önemli destek seviyeleri olarak önümüzde duruyor. Bu seviyeleri kırılırsa 51000 seviyesine kadar çekilme mümkün olabilir. Hisse senetleri özellikle haftanın son günü tahvil referans faizinde yaşanan satış- yükselişlerden dolayı bankalara gelen satışların etkisi ile stres ile baskı altında kalmış oldu.
Sayın Babacan‘ın yaptığı açıklamalar da biraz tedirginlik yaratsa da asıl sıkıntı haftanın son günleri ülkeden çıkmaya çalışan bazı fonlar oldu. Bun bazı fonların çıkışı özellikle TL/ dolar paritesi üzerine ciddi baskı yaptı. Sepet kur 2,10 seviyesinden 2,14-15 seviyesine çekti. Bu seviyelerin üzer,ne sepet kurun artmasını beklemiyorum ama para çıkışları girişleri kısa vadede çok değişken olacaktır. Tabil bir piyasa gözlemleyememekle beraber bekle gör durumu tavsiye edeceğim.
