Ben 80 dönemi çocuğuyum… Dolayısıyla “jenerasyon olarak” siyasetten uzak, yakın tarihimizden bihaber, apolitik bir birey olmam beklenirdi…Öyle olmadı; aksine gözaltı hikayeleri, tutuklamalar, işkenceler, idamlar okuyarak büyüdüm. O yetmedi, daha çocukluğumda 28 Şubat’ı tüm çevremde, yanımda-yöremde hissettim…
Hayat zıtlıklarla dolu, daha doğrusu, hayat bize dayatılmaya çalışılan kalıplarla dolu.
Anti-militarist, sonuna kadar özgürlükçü, statüko karşıtı, sosyalist, akıldan, bilimden, demokrasiden yana bir insanım… Lakin -geçmişte- İşçi Partisi safında siyaset de yaptım, CHP’ye üye de oldum… *
Bu yüzden, bu kadar çapraz çelişkiler ve ilişkiler yumağı içinde, hem Ergenekon davalarını, hem Balyoz’u, hem İnternet Andıcı’nı… Bütün dalgaları, bütün gözaltıları, bütün gelişmeleri, aşamaları ile… Hem basından, hem sosyal medyadan, hem haberlerden, hem köşe yazılarından, hem bizzat duruşmaları izleyerek takip ettim.
Hem de o davalarda ismi geçen bir çok kişiyle, avukatlarıyla, aileleriyle konuştum, sohbet ettim, yazıştım, dertleştim…
Ve en başından beri, bu davanın hiç bir aşamasında “tatmin olmadım” , vicdanım rahat etmedi…
Dedim ki;
Keşke bu mahkeme, adaletinden kimsenin şüphe etmediği, herkesin kararını tevekkülle karşılayabileceği bir mahkeme olsaydı.
Keşke yargı süreci, tüm deliller, kanıtlar, ifadeler, şahitler… En ufak bir şüpheye yer bırakmayacak kadar açık, sahih olsaydı.
Keşke karar açıklandığında, halkın yarısı “oh iyi oldu” derken, diğer yarısı ağzına ne gelirse küfür etmeseydi…
Keşke, gerçekten bu adamların darbe yapmaya kalkan askerler olduğu tüm netliğiyle, açıklığıyla, hiç bir itiraza yer bırakmadan ispatlansaydı. Ve o zaman, bu cezalar yağsaydı.
İnanın bana, “oh olsun” derdim. “Yaşasın adalet!” derdim. “Adalet mülkün temeliymiş” derdim.
“Bir daha kimse darbe yapmaya teşebbüs etmek değil, aklından bile geçiremesin.” derdim.
Ama öyle olmadı…
“Temyizi var temyizi” de…
Şimdi Türk Adaleti’nin önünde daha ciddi bir sınav var.
Yapılamamış darbeye, hatta ve hatta “becerilememiş” bir teşebbüse dahi bu cezaları yağdıran Türk yargısı, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’ya, “çatır çatır” becerilmiş darbeye ne ceza verecek?
Kaan Göktaş
twitter.com/kaangkts | facebook.com/kaangkts
* Bir ara, sosyal kimlikler ve dayatmalar üzerine, özellikle siyasi parti üyelikleri hakkında yazmak istiyorum; çünkü bana da en çok buradan “çakıyorlar”. En son Adnan Oktar; Doğu Perinçek ile fotoğrafımı ekrana getirip duruyordu…
Kaynak : http://www.internethaber.com/becerilmis-darbe…-13240y.htm
