Düşman kimdir?
Düşman edinme kendi elimizde mi?
Veya bir başkası, sizi düşman diye tanımladıysa, savaşır mısınız?
Anlamaya çalıştığım ve tartışmak istediğim husus; Amerika adına Suriye’de savaşanlar.
Bu savaşanların içinde Türkler de var.
Araplardan, Afganlılardan, Mısırlılardan, Libyalılardan oluşan altı bin kişilik Amerikan CIA görevlisi Suriye’de çarpışmaktadır.
Amerika kendi çıkarları için böyle bir organizasyon yapıyor olabilir. Ancak anlaşılamayan mesele; bir Türkün orada savaşırken hangi duygular içinde olduğudur.
Sadece para karşılığı savaşmayı göze aldı desek, işin içinde ölmek de var. Nitekim çoğu da ölmektedir.
Blackwater Savaş* şirketinin, elemanlarına çok yüksek ücretler verdiğini kabul etsek bile, bilmediğin yerde, bilmediğin bir amaç için savaşmak. Para için masum insanlar katletmek. Sabotajlar hazırlamak, sinsi planlar yapmak ve insan öldürmek. Üstelik masum insanları öldürüyorsunuz.
Milli duygular adına bir vatan savunması olsa anlarım. Bir ideal uğruna, bir onur uğruna, bir sınıf adına olsa, anlarım.
Ama para karşılığı ölmek. İşte anlaşılamayan durum budur. Çünkü öldükten sonra zaten para alamayacaksın.
Her halde bir insanın sömürülmesinde varılabilecek en uç nokta burasıdır.
Paraya karşılık ölmek, paraya eşit hale gelmek. Para için onurun satıldığı en yüce nokta burasıdır. Bu durum, gazetecinin kalemini satmasına benziyor gibi görünse de, değil.
Böyle bir öldürme ve ölme düzenini zihninizde canlandırabiliyor ve anlayabiliyorsanız, lütfen yazın da öğrenelim.
Çanakkale Savunmamız sırasında, İngilizlerin sömürgelerinden, bilhassa da Avustralya’dan getirdikleri gukaları savaştırdıklarını biliyoruz.
Sermaye kendi pazarını genişletmeye yöneldiğinde, yani haksız saldırılara geçtiğinde, asker bulmakta ve savaşmakta zorlandığı muhakkaktır.
Amerika adına Suriye’ye gireceğiz ve savaşacağız. Hem öleceğiz hem de öldüreceğiz.**
Amerika adına ifadesini biraz daha açarsak, Amerika’daki büyük zenginler adına demek daha doğru olur.
Amerika’daki sermayenin büyük çoğunluğu Yahudilerin elinde olduğuna göre, Suriye ile Türkiye’nin savaşı Yahudi zenginleri adına olmuş olacaktır.
Yani Türk Ordusu bir Blackwater şirketinin görevini yapmış olacaktır. (Bu cümlem, Suriye’ye demokrasi götüreceğiz diyenlere değildir. Çünkü onlar, Blackwater’ın cephe gerisinde görev yapanlardır.)
Milli ordu ve Mehmetçik hassasiyetimiz bundandır. Ordumuzun, profesyonel ordu şekline dönüştürülmesine karşı olmamız bundandır.
Para için savaşan bir ordu yerine, ülkesini savunan bir ordu tercihimiz bundandır.
Kendileri için ölecek birilerini arıyorlar. Eskiden kendileri adına ölecekleri Hıristiyanlardan devşiriyorlardı. Şimdi Müslümanlardan devşiriyorlar.(Orta Çağa ne kadar da benziyor)
AKP iktidarı, Haçlıya yardım ve yataklık eden ilk Müslüman iktidar konumundadır. Muhtemel savaşlardan kurtulmak için, önce AKP’den kurtulmalıyız.
*Blackwater ismi şimdilerde değişti.
** Hürriyet Gazetesi yaptığı bir ankette, Türk halkını, sanki Suriye’ye müdahaleyi istiyormuş gibi göstermiş. Yaptığı anketle söylediği de bir birini tutmuyor.
