Dün yolumuz Büyükçekmece'ye oradan da Çatalca'ya düştü…
Çatalca'da bir iki görüşme yaptıktan sonra, çok uzun süredir görmediğimiz Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara'nın makamına çıkıyoruz.
Özel Kalem Müdürlüğü'nde bulunan kızlarımıza Başkan Cem Kara'nın müsait olup olmadığını soruyoruz. Bir görüşmesi olduğunu söylüyorlar. Ancak bir şey dikkatimi çekiyor. Başkan Kara'nın kapısı kapalı. 'Hayırdır, başkanın kapısı hiç kapalı olmaz. İçeride ki konuklar çok önemli şahıslar mı?' diye soruyorum. Tebessüm ediyorlar.
Başkan Yardımcısı Ufuk Akın'ın odasına geçiyorum. Aaaa bizim Bahadır'da odada oturuyor. Ardından Basın Danışmanı Savaş Atak'da geliyor ve basın üzerine sohbet ediyoruz. Üç gazeteci, bir başkan yardımcısı olunca konu otamatikman yerel medya oluyor. Ve tabi ki söz gelip son günlerin arsa satışına ve bir gazetecinin konuyla ilgili attığı twite geliyor.
****
Savaş Atak, şirketin kuruluşu için gönderilen mesajı görüp görmediğimi soruyor. Yanıtım 'hayır' oluyor. Ve koşturuyor, gazetemize gönderdiği mesajı getiriyor. Şirketimizin ve gazetemizin kuruluş yıldönümü ile ilgili bizi arayanlara köşemde teşekkür etmiştim. Ancak çicek gönderenleri unutmuştum. Atak'ın anımsatması ile kuruluş yıldönümümüz kutlayan, çicek ve mesaj gönderen herkese bir kez daha teşekkür etmeyi fırsat yarattığı için kendisine de teşekkür ediyorum.
****
Başkanın mesajı ise geç elime ulaşmış olmasına rağmen, bizimle ilgili yazdıkları ve mesajında belirttiği; “Gerçek Gazetesi, doğru ve tarafsız habercilik anlayışı ve yorumlarıyla bölgemize renk katmaktadır. İlkeli haberciliğiniz zaman zaman ülke gündemindeki bazı konulara da öncü olduğu gibi bölgemizdeki gelişmelerin de ülkemiz kamuoyuna duyurulmasında etkili olmaktadır” sözleri için teşekkür ederim.
İnsanın doğru şeyler yaptığında, güzel şeylere imza attığında, mesleğine katkılar yaptığında bunun takdir edilmesi, inanın yorgunluğunuzu alıyor. Emeklerinizin boşa gitmediğini gösteriyor.
****
Bahadır Sügür arkadaşımızın doğum günüymüş. 36. yaşına basmış… Bahadır için kocaman bir yaş onun yaşını ikiye katlamış olanlar içinse daha yolun yarısı… Benim gibiler için ise hayatımın üçte ikisi… Neyse pasta filan sözleri ediliyor… Herhalde diyorum, Basın Danışmanı Savaş Atak, Sügür için pasta hazırladı. Gazeteci arkadaşlarımız için sadece Silivri CHP pasta kesecek değil ya…
Neyse o arada bir telefon geliyor, arkadaşlarımız başkanın yanına geçiyorlar, ben biraz geç kalıyorum, makam odasına geçmeye…
“İnsan ne zaman yaşlandığının farkına varır” mış?
Başkan Kara'nın makam odasına girdiğimde Bahadır Sügür için, doğum günü pastası olacağını düşünürken, başka bir sürpriz ile karşılaşıyorum. Sehbapın üstünde bir pasta ve üstünde Cem Kara'nın fotoğrafı var.
Meğerse sürpriz başkan içinmiş…
Geçtiğimiz günlerde Haşmet Babaoğlu, “50'sinde erkekler!” başlıklı makalesinde, “İnsan gerçekten yaşlandığının ne zaman farkına varır? Doğru cevabı biliyoruz ama bu konulara epey kafa yoran yazar Jean-Louis Fournier'in ağzından yazalım… “Kendimi hiç bu kadar genç hissetmemiştim, dediği zaman!” diyerek harika bir yazı döktürmüş. Mutlaka benim yaşımdakiler tabi ki, dün 50 yaşına girmiş olan başkana yukarıda ki yazıyı anımsatıyorum. O ise yanıt olarak yaşının 50 değil, 49 olduğunu söylüyor.
Gençlik başımda duman…
Gazeteye geliyorum ve Başkan Kara'nın biyoğrafisindeki doğum tarihini buluyorum. 2 Ocak 1962. Dün kutlanan doğum günü ise 26 Aralık. Hadi diyelim baba, oğlunu yıl kaybetmesin diye 2 Ocak diye yazdırdı. Olabilir mi? Tabi olur… Ancak hangi hesap olursa olsun kendisinin dediği gibi yaşı 49 olmuyor. Babaoğlu'nun yazdıkları tam da başkan için de geçerli oluyor… Başkan uzun süredir kendisini çok genç hissettiğini biliyorum.
Ne zaman yaşlandığımızın farkın varır mışız? Kendimizi çok genç hissettiğimizde…
Ne olursa olsun ne zaman gençlik döneminde de bile daha çok kendimizi genç hissettiğimizde yaşlandığımızın göstergesi oluyor. Bu da hayatın bir cilvesi işte…
Gençlik başımda duman… Hay allahım yaşlanıyor muyum ne!
****
Başkan, Bahadır'ın da doğum günü olduğunu öğrenince yanına çağırıyor ve “pastayı beraber keselim” diyor. Ancak başkan pastanın üzerinde fotoğrafının bulunmasından dolayı hem rahatsız hemde çalışma arkadaşlarının yaptığı sürprizden dolayı mutlu… Pastayı keserken bıçağı itina ile kullanarak, gömleğinin olduğu bölümden pastayı kesiyor. Ve kendi önünde pastanın kesilmesine izin vermiyor(!)
Size ödüllü iki soru: Pastayı kesenler ilk bıçak darbesini sizce nereden vurmuşlardır? AK Parti İlçe Başkanı Selim Güçbilmez ve CHP içindeki muhalifleri o pastayı nereden keserlerdi?
