Sabahın esintisine çimene çıktı. Elma ağacının dibine geçti ve uzanmak istedi.
Hanımı, sabah soğuğunu içine çekme, zaten rahatsızsın. Hastane kapılarında sürünmek, hoşuna mı gider?
Başımda şapka var.
Hanım, yalnız baştan ibaret değilsin. Diğer kısımların ne olacak.
Diğer kısımlarımı başım yönetiyor, o işini bilir.
Hanım, peki ayakların üşüsün, sancılan da görüşürüz.
Ayaklarıma pranga vurdum. Başıma sormadan sancılanamaz.
Hanım, güneşi bekleseydin, çevre biraz ısınırdı. Ay ışığına mı aldandın da dışarı çıkma ihtiyacı duydun?
Ufuk kızardı, ışınlar gelmeye başladı, yoksa ayı salladığı yok. Güneş, ay için nağme bile yakmaz. Güneş geldiğinde ay gizlenecek vadi arar. Güneş ısıtmaya başlayınca, ayaklarım bağımsızlığına kavuşur. Yalnız bazen de baş olduğu hissine kapılır.
Ayaklar baş oldu, ayaklar baş…
Hanım, içeriye gel de kahvaltı yapalım.
Keyfimi bozma kahvaltı da ne oluyor.
Hanım, gün boyu ayakta kalmanı ve düşünmeni sağlayacak enerji oluyor. İçine işleyen soğuk, iliklerini bile titretir. Kemiklerin titrerken, adım bile atamazsın.
Başım her şeyi halleder, dedim.
Ayakta durmak istemiyorum, uzanmak ve başımı yastığa koymayı arzuluyorum.
Hanım, uyku delisi oldun. Yatmakta ne buluyorsun. Ağzından çıkanı duyuyor musun? Hepsinin manası birbirine ters. Nasıl beceriyorsun?
Hanımın sözlerine içerlendim, bende şafak attı. Fakat kendine güvenen insan profili çizmek istedim. Farklı olmak için fark yaratmam gerekiyordu.
Sabahımı zehrettin. Ayaklarıma gerek duymayacağım. Çünkü elektrikli bisikletle turlayacağım. Su, kuş ve yaprak sesi dinleyeceğim. Akıp giden bir atmosferde yaşadığımı anlayacağım.
Hanım, aynı atmosferde, tepe ve ova da var. Hangisinin atmosferinde yaşamak istersin?
Yol için patikaya düşsem de yine tepelerin atmosferinde, yaşamak isterim.
Hanım, senin gibilere iki baş koyun bile teslim etmezler, çünkü güdemezsin.
Derdim koyun gütmek değil, insanların güdülmesinin önüne geçmektir.
Hanım, koyun veya insan, eli kalem tutmayan, hiçbirini yapamaz.
Zekâ kalemin ucunda değildir. Kalemi kullanan ve parmaklara emir veren zekâdır.
Gidiyorsan yakışan bir kıyafet giymen gerekir.
Beni ben yapan kıyafet midir?
Hanım, kıyafet kişiye şahsiyet katar. Eline kalemi aldığında bile kıyafetine çeki düzen verirsin.
Şapkalı halim de şahsiyettir.
Hasan TANRIVERDİ























