Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Kemal ÖZER

Başbakan’a Teklif: Devlet İlaç Bedeli Ödemesin Fakat…

Kemal ÖZER Yazar Kemal ÖZER
18 Mayıs 2012
Kemal ÖZER
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Farklı veriler olmakla birlikte, Türkiye’nin yıllık gıda harcaması 100 milyar dolara yaklaşıyor. Buna mukabil sağlık harcamaları ise yaklaşık 50 milyar dolar. Yani gıdaya harcadığımız rakamın yarısı kadarda sağlık için harcıyoruz.

Türkiye ekonomisi herkesi memnun etmese ve zengini daha zengin, fakiri daha fakir yaptığı iddia edilse de, dünyanın artık en büyük 15. ekonomisi.

Sadece matematiksel büyüklük açısından bakılırsa; bu geç kalmış, geç bırakılmış bir başarı.

Toplumun tüketim alışkanlıklarına bakılırsa, kişisel gelirlerde de iyileşme var. Elbette devler ligindeki faizci, tefeci, rantçı, şucu-bucu çevrelerin çığa dönüşen gelirleri karşısında, orta ve alt gelir grubunun durumu, daha çok yol alınması gerektiğinin göstergesi.

Gelirimiz arttıkça seçici olmamız gerekirken, gösteriş ve komplekslerimiz nedeniyle var olan hasletlerimizi de bir bir kaybediyoruz ne yazık ki. Artık büyük çoğunluk helâl-haram, sağlıklı-sağlıksız demeden önüne geleni tüketiyor. Dindarı da böyle, ateisti de, okumuş yazmışı da, sade yurttaşı da…

Sevindirici olan şu ki; arz ekonomisinin saldırısından kendini ve ailesini koruyup, talep ekonomisini canlandırmaya çalışan bir kitle doğdu ve hızla çoğalıyor. Önümüzdeki on yıl bu konuda çok şeye gebe.

Patronlar bir süre sonra ‘ben yaptım oldu, böyle ürettim yerseniz’ diyemeyecek. Yakın gelecekte üste para bile verseler, kimse bugünkü nevzuhur zehirleri tüketmeyecek. Çaresiz değişecek onlarda…

Ama erdem o gün değil, şimdi değişmekte. Yarın bu yaptıklarını affetmeyiz, ama şimdi değişirlerse her şeyi unutup, beyaz bir sayfa açmaya hazırız. Bunun için bu topluma yenilmemesi gereken her şeyi yediren bu insanları ivedilikle ahlaklı olmaya ve vicdana davet ediyoruz.

Gelelim öneri meselesine…

Mevcut iktidar döneminde sağlık hizmetlerine ve dolayısıyla ilaca erişim, Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar iyileşti. Bunu inkâr etmek haksızlık olur ama bunun yarar ve zararlarını tartışmak zorundayız.

İlaca kolay erişmek doğru mudur? Şayet ilaç kullanmak kaçınılmaz ise elbette doğrudur. Ancak bu durumda neye ilaç denir, neye denmez bunu da bilmek gerek. Eczanede satılan her şeye ilaç gözüyle bakarsak yanılırız.

Joanna Moncrieff, “İlaçla tedavi efsanesi” adlı eserinde ifade ettiği gibi, temel etkileri beyini sakatlayan ilaçlara bile ‘tedavi’ adını veriyorlar ve bunlara da ‘ilaç’ diyorlar. Mesela günümüzün sözde ilaçlarında, active ingredient (aktif içerik) dışındaki eklenen inactive ingredient maddelerin ve yan etkilerinin ilaç etiketlerine yazılması zorunlu değildir.

Amerika’da 1999'da 46.523, 2003'da ise 72.080 kişinin reçeli ilaçlar yüzünden öldüğünü, bu rakamın trafik kazaları ve silahlı saldırılarla ölenlerin toplamından fazla olduğunu unutmamalı. 1999-2005 arasında ilaç yan etkilerinin bir önceki 5 yıla oranla 2,6 kat, yine aynı dönemde reçeteli ilaç kaynaklı ölümlerin ise 2,7 kat arttığını da göz ardı etmemek gerek. Peki, en yaygın ölüm nedenlerinden ikinci sırada ilaç kullanımı olduğundan haberdar mıyız?

Bugün Türkiye’de toplum gıda için 2 lira harcıyorsa, sağlık için 1 lira harcıyor.

Sağlığımızı belirleyen en temel etken gıdadır. Gıdaları ilaç niteliği taşımayan bir toplumun hastalanması kader değil.

Eski insanların hastalanmasının sadece iki nedeni vardı. İlki, yeterli gıdaya erişememek, ikincisi ise salgın hastalıklardı.

 

                         

Geleneksel yaşam

Modern yaşam

Hastalık 

Kadın

Erkek

Kadın

Erkek

Şişman

21,0

7,0

26,3

19,0

Aşırı şişman

2,2

0,7

39,0

17,1

Obezite

8,4

5,7

34,0

26,0

Gut 

0,0

7,0

2,8

17,3

Diyabet

4,4

2,0

12,5

14,5

Hipertansiyon

4,4

2,0

39,1

31,3

Kalp hastalıkları

1,4

2,0

18,9

14,9

,Bugün hem yeterli gıdaya erişiyoruz, hem de salgın hastalıklar yok. Çok yakında çıkacak olan yeni kitabımda ayrıntıları yer alan yukarıdaki tabloda da görüleceği üzere, 25 yıl öncesine oranla hastalık oranı 20-25 kat artmış. Yani hastalıklar her yıl bir önceki yıla oranla iki katına çıkıyor. Bu durum, yükselişi hızla önlenmesi gereken bir facia!

100 milyar dolarlık gıda harcaması sağlıklı olmamız için yeterli olmadığına göre, üç temel sorunla karşı karşıyayız demektir.

Bu durumda ya gıdalarımız gerçek gıdalar değil ve bu yüzden yeterince beslenemiyoruz, ya yeterli gıdaya erişemiyoruz ya da bize gıda yerine zehir yediriyorlar.

Üç kişiden ikisinin şişman ya da obez olduğu bir toplumda, yeterince gıdaya erişemediğimizi kimse iddia edemez. Zaten böyle bir iddia falanda yok. O halde sorun; gıdalarımızın gerçek gıda değil, yani zehir olmasında…

Evet, daha çok gıda var, ama bunlar gıda değil, gıda görünümlü kimyasallar. Hepsi tarım kimyasalı depolanmış birer plastik. İçinde kalan az biraz besinse, uğradığı endüstriyel işlemde bunu da kaybediyor. Sonra insanlara fiziki açlığını gideren, lakin biyolojik olarak aç bırakan sözde gıdalar kalıyor.

Bugün kanserin en büyük nedeni, sağlığımızı koruduğuna inandığımız gıda ve ilaçlar.

Bu tabii sonucu kimileri ‘kader’ diyip, Allah c.c.’e fatura etmeye kalksa da, aslında bu kişinin kendi eliyle kendi başına sardığı belâ ve derttir. Ezberletildiği gibi, ‘hayır ve şer Allah’tan gelmez!’ Başımıza gelen ne tür ‘şer’ varsa, o ‘bizim yüzümüzden’, ne kadar ‘hayr’ varsa, o da ‘Allah c.c.’dendir.’ Allah kulları için hayırdan başka bir şey murat etmez ve şerri ise asla!

Başı kaşınanın doktora koştuğu, sapa sağlam gittiği hastaneden bir torba ilaçla döndüğü günümüz Türkiye’sinde, sadece ilaç harcamaları 20 milyar dolar sınırına dayandı. 20 Milyar dolar neredeyse bütün bir Afrika’nın karnını doyuracak kadar büyük bir bedel.

O halde ne yapmalı?

Yıllar önce sigara ve alkol içenlerin sağlık hizmeti alırken veya SGK pirimi öderken daha fazla bedel ya da pirim ödemesi önerisini getirdiğimde dudak bükenler olmuştu. Şimdilerde artık çok kişiden benzeri teklifler geliyor.

Bu kez de diyorum ki, devlet herkese aylık bir beslenme bedeli ödesin ve alacağı gıdalara bir standart getirsin. Herkes aldığı bu gıdaların faturasını SGK’ya teslim etsin veya ilaç sistemi gibi bir sistem kurulsun. Gıda harcamalarımızın bedelini devlet ödesin, ama devlet ilaç bedellerini ödemesin.

O zaman gıda tüketimi hem nasıl azalır, hem de nasıl herkes seçici hâle gelir. Aynı zamanda devlet gıdayı kâmil manada nasıl denetler! Bununla da kalmaz, 20 milyar dolarlık ilaç harcamamız 1-2 milyar dolara nasıl geriler…

Dahası sağlığın faturasını kendi ödeyenler, hem sağlığı bozan gıdaları üretenlere dava açmayı öğrenir, hem de bu davalar üreticileri kaçınılmaz olarak ahlaklı hâle getirir.

‘Buna saçma bir öneri’ diyeceklere peşinen diyorum ki: Yanılıyorsunuz! Bal gibi olur! Bu gıda ve sağlık sorunu, Cumhuriyet tarihinin en güçlü başbakanının iktidarında çözülmeyecekse, ne zaman çözülecek? Aksi yönde cevabı olan varsa bekleriz.

Başbakan Erdoğan’a bu anlatılsa belki mümkün olur, hem de bu toplumun sağlığı yerine gelir. Diyabet, hepatit, kalp-damar, kanser vs vs dibe vurur. Bunu başaranda yeryüzünün en çok hayır dua alan kişisi olur.

Sağlık Bakanlığı’nın tüm itirazlarına rağmen kadim tıbbın çözümlerini, ‘Geleneksel Tıp’ ismiyle yasallaştıran Başbakan Erdoğan, şimdilerde Hacamat ve Sülük tedavilerinin yönetmeliğini hazırlatıyor. İsterse bunları da yapar. İnşaallah ister!

Paylaş
Etiketler: Devlet İlaç Bedeligeleneksel yaşamilaçİlaç Bedelimodern yaşam
Önceki Yazı

“Yağma Hasan’ın Böreği”nden Daha Öte…

Sonraki Yazı

Yeni Anayasa’da ‘Genel Esaslar’ Nasıl Düzenlenmeli?

Kemal ÖZER

Kemal ÖZER

İlişkili Yazılar

Kemal ÖZER

Hoşça kalın, Allah’a Ismarladık

02 Şubat 2021
5k
Kemal ÖZER

Ya Şimdi Yahut Bir Asır Daha Esarete Devam

17 Ağustos 2020
5k
Kemal ÖZER

‘İlaç’ Savaş ve Suç Ürünüdür

14 Mayıs 2020
5k
Kemal ÖZER

Kemalizm: Türkiye’nin Çıkmaz Sokağı

05 Mayıs 2020
5k
Sonraki Yazı

Yeni Anayasa'da 'Genel Esaslar' Nasıl Düzenlenmeli?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap