Evet bir Başbakan partisinin il teşkilatı tarafından verilen bir İFTAR YEMEĞİNDE bu derece SERT üslupla konuşmamalıydı.
Her şeyden önce PAMUKOĞLU da Başbakan gibi bir siyasi partinin lideridir. Binlerce üyesi vardır. Yakın geçmişinde de PKK terör örgütü ile mücadelede birebir çatışmış kişidir. Generaldir. Çapı gerçekten büyüktür. Gözle görülür oranda büyüktür. İnkar edenin inanın gözüne – dizine duracak büyüklüktedir. Çatışmada şehit de düşebilirdi! Onun için "sen kimsin, çapın ne, General olmuşsun ne yazar" gibi hakaret türü kelimeler Başbakana yakışmamıştır. Hele de böylesi kutsal saydığımız günlerde, bir karıncanın dahi ezilmemesi, hayır – hasenatın tavan yapması gerektiği vaaz edilen günlerde, her fırsatta dini vecibelerini yerine getirmeye de çalıştığını söyleyen bir Başbakan tarafından sarfedilmesi, HELALLIK DİLEMEYİ gerektirmişmidir, kendisi çok iyi bilecektir.
Diğer taraftan Osmanlıların torunu bile olsak, Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları sayesinde 90-100 yıldır İstiklal Marşımız söyleniyor.. Ezanlarımız yüksek sesle okunuyor! 5 vakit namazımızı özgürce kılabiliyoruz. Kırık dökük de olsa bir demokrasimiz var… Amma Başbakanın dediği gibi bir SÜPER devlet değiliz ki; Dünyanın dört bir yanında yaşanan haksızlıklara, işkencelere, savaşlara, açlıklara, hatta soykırımlara müdahale edebilelim! Bir Amerika, bir Rusya, bir Çin değiliz. Onlarla boy ölçüşmemiz için 40 milyar fırın ekmeğe ihtiyacımız var… Evi barkı olmayan ve 650 – 750 lira ile ayakta kalmaya çalışan, et ve ot yüzüne hasret, katıksız ekmeğe talim eden emeklilerimiz varken, yoksulluk sınırında yaşayan milyonlarca insanımız varken ve de İSPATININ; ramazan paketleri, fitre, zekat, kömür, gıda, çocuğu için burs, vs. yardımlarla yapıldığı çok açıkken ve bu tür yardımlara adeta SALDIRARAK, ayakta durmaya çalışan insanlarımız varken, her tarafa yetişmemiz, elbette ki imkansız.
Sözün Özü!
Bugün 3 kuruş arttırır duruma gelmişse Türkiye, bunu nimet bilip har vurup harman savurmamak gerektiğini de bilmek gerek. Zira biz 3 sente muhtaçken (!!) kimseler yüzümüze bakmıyordu! İşte o günlerin bir daha dönebileceğini de hatırlamakta elbette ki yarar var. Mıyanmar'ın gönlünü alırken; PAMUKOĞLU gibi bir Generale de hakaretlerle, Ramazan ayı sevaplarını günahlara çevirmemek gerek, sevabından yararlanmak gerek diye düşünüyorum…
