İnsan, konusunda uzman da olsa verimli ve çok çalışmalıdır. Özellikle çok okumalı, böylece başarıya bir an önce ulaşmalıdır. Kendini ciddiye almalı ve ona göre mesleğini sürdürmelidir. Bunun için de sağlığına dikkat etmeli, zararlı besinlerden ve içeceklerden uzak durmalıdır. Enerjisini olumlu harcamalıdır.
Her olayı ve karşılaştığı düşünceleri, akıl yoluyla çözmelidir.
Başarıda devamlılığın esas olduğunu bilmelidir. Çalıştığı konuyu ileri götürmelidir. Hiçbir zaman vardığı sonuca bağlı kalmamalıdır. Bir yere geldim, yol bitti veya buraya kadar demeyeceksin. Bundan sonra yetiştirdiğin elemana devam etmesini söyleyeceksin.
Toplum senin çalışmanı takip etmez. Fakat sonuçları bilir, gerekirse kullanır. Çünkü elde ettiğin başarı sanayide vatandaşın hizmetine sunulmalıdır. Sanayi ile bağın bu şekilde sağlanamazsa yaptıkların teoride kalır, uygulamaya geçmez. Amaç uygulamaya geçmesi için, hükümetin devreye girmesi gerekir.
Bugüne kadar bilim adamlarının yaptıkları uygulamaya konmamıştır. Dışardan ithalle bir yere varılmaz.
Başarıda söz sahibi olanların, her zaman sosyal etkinliği korunmalıdır. Onlar, başarılarını, her yerde buluşlarla taçlandırırlar.
Bilim adamı, ilkeli davranmalıdır. Yaptıkları mutlaka önemsenmelidir. Bu kişileri hiçbir siyasi güç sahiplenmemelidir. Üniversitelere torpille öğretim görevlisinin atanması, Ülkeyi batırmaya zemin hazırlamak demektir.
Kişi, çok okuyan, çalışan ve başarıyı amaç edinmiş olmalıdır. Her dalda liyakat sahibi kişiler kadrolara ve yönetime girmelidir. Aksi hâlde, uşak olmaktan kurtulamazsın. Başkasına hizmet edersin. Onun kölesi olmaktan gurur duyarsın. Bugün yaşadıklarımız gibi.
Eğitim ve öğretimimizi çağdaş uygarlık seviyesine çıkarmadıktan sonra, kısır döngüden çıkamayız ve uşaklığımız kalıcı hâle gelir.
Eğitim öncelikle ele alınmalıdır.





















