Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Anibal GÜLEROĞLU

‘Baraj’ Kolay Yıkılır mı?

Anibal GÜLEROĞLU Yazar Anibal GÜLEROĞLU
15 Eylül 2020
Anibal GÜLEROĞLU
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Hayat… Bilinmeyenin gizemini, bilinenin güzelliğiyle harmanlayarak bize sunulan bir nimet! Elbette ki bize düşen, kaygılara çok dalmadan bu nimetin tadını çıkartmak. Lakin içinde sayısız soru barındıran hayatın doğal akışından faydalanırken her şeyin pürüzsüz, dikensiz gül bahçesi kıvamında olmadığı da bir gerçek. Zira en beklenmedik anda karşımıza sürprizler çıkartabilir ve mevcut durumu tersyüz edebilir hayat. Ünlü guru Osho’nun da dediği gibi… ‘Hayat böyledir işte. Ona hazırlanamazsın, onun için hazır olamazsın. Güzelliği, mucizesi de budur, seni hep hazırlıksız yakalar, hep sürpriz yapar’!

Nasıl ki geçtiğimiz sezonun orta yerinden ekran yolculuğunu başlatan ‘Baraj’ da maalesef hayatın sürprizinden nasiplenen bir iş oldu. İlk bölümüyle Total’de üçüncü, AB’de dördüncü gelen dizi, ikinci bölümde de aynı sıralarda yer aldı. Ancak Feyyaz Duman, Biran Damla Yılmaz, Burak Yörük üçlüsünü buluşturan yapımın bu iyi başlangıcı salgın dolayısıyla kesintiye uğrayınca durum değişti. Yeni sezonu ilk ağızdan başlatarak üçüncü bölümüyle izleyicinin karşısına çıkan dizi Total’de altıncılığa, AB’de de sekizinciliğe gerileyerek sezon açılışını yaptı.

Açıkçası ilk iki bölümüyle ilgi gören bir işin merakla beklenmesi ve aylar sonra gelen devamının da izleyici toplaması gerekmez miydi? Normalde öyle olması lazım. Ama ‘Baraj’da bu merak ve ilgi gerçekleşmedi ne yazık ki. Bu durumun sebebi nedir? İlgiyle karşılanması gerekirken üçüncü bölümden gerileyen ‘Baraj’ kolay yıkılır mı peki? Üç bölüm genelinde değerlendirerek yapalım yorumumuzu.

‘BARAJ’ ENERJİSİNİ HİSSETTİREMEDİ

Asıl adı Naser Malek Motiee olan Nasır Melek’in Nazım karakterinde yer alarak Türkan Şoray ve Tarık Akan’la başrolü paylaştığı 1977 yapımı Yeşilçam filmi ‘Baraj’ın dizi uyarlamasında dikkatimizi çeken ilk olumsuzluk, Safa Önal’ın senaryosuyla yaratılan filmin enerjisini tam hissettiremeyişi oldu.

Şöyle ki; Temelinde, Edmond Rostand tarafından gerçek hayat öyküsünden esinlenerek yazılmış olan ünlü ‘Cyrano de Bergerac’ın da izlerini taşıyan hikâyenin anlatım tarzı, sahnelerin kurgusu oldukça zayıf. Akışın gereğinden fazla yavaş olması da buna tuz biber.

Dahası konunun işlenişinin, hikâyenin özünü teşkil eden Nazım’ın duygularıyla aktarmaktan ziyade Nehir karakteri üstünden şekillendirilmiş olması da olumsuz etken. Bunları daha net ortaya koymak için kısaca ‘Baraj’ filmine değinmek isterim.

Nazım, medeniyetle tek bağlantısı hafta sonları onları şehre götüren kamyon ve gelen mektuplar olan yerdeki, baraj inşaatında çalışan bir ustabaşıdır. Tarık Akan tarafından canlandırılan Orhan da çalışmaktan yırtmak için fırsat kollayan serseri bir tip olarak her daim Nazım’dan azar işitir, tokat yer. İşçilerin önünde madara olduğu için Nazım’a kinlenen Orhan, ona hiç mektup gelmediğini fark edince olayların seyri değişir. Kendisine gelen her mektubu uluorta okuyan Orhan, Nazım’ı arayışa sürükler. Bu arayışın sonuda, gazetedeki mektup arkadaşı köşesinden bulduğu genelev emekçisi Aysel çıkar ortaya. Böylece Aysel ile Nazım arasında duygu dolu mektuplaşma süreci başlar. Ama Nazım’ın kendine güvensizliğinden dolayı kadına Orhan’ın resmini yollaması işleri karıştırır. Sürpriz biçimde ‘Baraj’ şantiyesine geliveren Aysel, Nazım sanarak Orhan’la karşılaşıp sevgili olur ve… Neyse efendim… Filmin dramatik gidişatını izleme keyfine bırakıp diziye geçecek olursak…

Özetten de görüldüğü üzere diziyle film arasında öyle büyük bir içerik farkı yok. Mektuplaşmanın yerini mesajlaşma almış. Genelev emekçiliğinin yerine de, organize biçimde evlilik vaadiyle dolandırıcılık yapan kadın figürü geçmiş. Aysel, Nehir olmuş… Orhan da Tarık. Tabii dizinin bölümler boyu sürmesi beklenen akışını doldurmak için hikâyeyi uzatacak yan karakterler ve olaylar da eklenmiş. Anlayacağınız prensipte aynı gibiler.

Lakin bu aynılığı bozan, en büyük farkı yaratan bir detay var ki o da, ‘ruh yoksunluğu’! İşte bu yoksunluk izleyicinin ‘Baraj’ın enerjisini ve dramatik romantizmini hissetmesini engelliyor. Kuşkusuz dizinin ruhsuzluğunda kurgu kadar karakterlerin yansıtılmasının da payı büyük. Bu noktada karakterler bakalım hemen.

‘BARAJ’IN KARAKTERLERİNDEKİ PROBLEM

Med Yapım ve No:9 Productions imzalı ‘Baraj’ın gerilemesindeki baş faktör, enerji ve ruh eksikliği dedik ya… Karakterleri de iyi değerlendirmek gerek bu durumda. Onun için ben de Nazım’dan başlamak istiyorum söze. Zira öykünün bel kemiği olan bu karakteri dengeli kullanmak dizinin çekiciliği adına çok önemli.

Feyyaz Duman ‘Kadın’daki oyunculuğuyla takdir ettiğim bir isim. Nasıl ki ‘Baraj’ın proje aşamasında da Nazım rolüne çok iyi oturacağını düşünmüştüm. Dizinin ilk bölümünde yanılmadığımı da gördüm nitekim. Evet… Arif misali başkasına âşık bir kadının sevda hüznünü içinde yaşayacak olan Nazım için Feyyaz Duman gerçekten de biçilmiş kaftandı. Sessiz duruşu, çekingenliği, aşkını gizlemekle belli etmek arasındaki mimikleri, duygusallığı, tepkileri karakterin özellikleriyle gayet uyumluydu. Ancak tüm bu artı özelliklere rağmen onun sahnelerinde bir eksiklik duygusu sarıyor içimi. Sanki Nazım burada gereğinden fazla ötelenmiş gibi duruyor. Ne bileyim, filmle kıyasladığımda daha süt dökmüş bir Nazım algılıyorum burada. Tamam… Tarık onun yerine aşk aksiyonunda varlık gösterecek ve bu aşamada doğal olarak bir parça önde olmalı ama… Nazım’ı da hepten silikleştirmemeli!

Öte yandan filmdeki kendine güvensizlik unsurunu kullanmak yerine Nazım’ı yüzünün bir tarafını bozan koca yara iziyle çirkinleştirmeye neden ihtiyaç duyulduğunu da anlamadım. Bir ihtimal, devasa burnundan çekinip aşkını itiraf edemeyen ve yazdığı mektuplarla arka planda kalıp sevdiği kadının başkasıyla evlenmesine vesile olan ‘Cyrano de Bergerac’ havası katılmak istenmiştir. Ama bana göre yanlış olmuş. Zira bizim izleyici güzeli sever ve bu mantıkla yakıştırma yapıp çiftler yaratır genelde! Onun için Nazım bir şekilde o yaradan acilen kurtulursa dizinin selameti adına daha iyi olur diyorum.

Gelelim Biran Damla Yılmaz’ın canlandırdığı Nehir’e… Ki, Nazım’ın da ‘Ben bunu mu sevdim’ tarzı bakmasına sebep olan, Nehir diziye asıl darbeyi vuran karakter konumunda! Problem nedir derseniz… Kimse kusura bakmasın ama oyuncunun performansı karakteri yansıtmada başarısız. Sürekli 32 diş birden meydanda gülen bir yüz… Ne gereği varsa, devamlı kısık sesle konuşma… Sevecen profil çizmek adına sergilenen abartılı şirinlik ve munislik… Küçük kız çocuğu edasındaki şen şakraklık… Sanki ilk erkek arkadaşıyla çıkıyormuşçasına tavan yapmış bir mahcubiyet… Yani geçmişinde türlü dolaplarla erkeklerin parasını söğüşleyen bir kadın için bu tavırları sergileyen bir profil hiç olmamış. Sahte durmuş. Bunun sorumlusu da oyuncudan ziyade ona bunları yakıştıran ve rolle uyumsuzluğunu görmeyenler. Karakterin-rolün gereğine göre kadın oyuncu seçememe sorunumuz olunca diziler de etkileniyor tabii.

Ve Burak Yörük tarafından canlandırılan Tarık… Yaşadıklarının bedeli olarak ‘Baraj’a gelip Nazım’ın özgüven sorunuyla palazlanan ve Nehir’i sevecek olan Tarık için söylenecek söz yok. Serseriliği, umursamazlığı, zamparalığı, takışmaları, şantiyedeki halleri… Tam kıvamında. Dizi ile film kıyaslandığında en iyi yansıtılan karakter olmuş. Burak Yörük’e tebrikler.

Velhasıl; Sumru Yavrucuk’un Zehra rolüyle güzel bir performans sergilediği dizide Tarık falso vermezken Nazım’ın güzelleştirilmeye ve Nehir’den yana motivasyona ihtiyacı var. Nehir de ‘cici kız’ hallerinden kurtulup daha gerçekçi ve ayakları yere basan bir karaktere dönüşmeli.

SONUÇTA; Salı gecesine denk gelen ‘Menajerimi Ara’ ile büyük çelme yiyip kendi iç dinamiklerinin yetersizliğinden dolayı ilk etapta geçtiği ‘Hekimoğlu’nun da gerisine düşen ‘Baraj’, şimdilik ‘Yıkılmadım ayaktayım’ deme potansiyeline sahip bir pozisyonda ama… ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ başlamadı daha yeni sezona. O vakit yarış iyice kızışacak.

Anlayacağınız ipin ucu sıkı tutulmazsa işi zor. Hele de bu tempoda ilerlerse… İçeriğini; akmayan, enerjisiz ve ruhsuz biçimde yansıtmayı sürdürüp duygusal performans noktasında orijinalinin gerisinde kalırsa… Rakipleri karşısında kolayca yıkılabilir. Bu da temeli sağlam ‘Baraj’ın ziyan edilmesi demektir. Yazık olur.

Anibal GÜLEROĞLU

guleranibal@yahoo.com

Paylaş
Etiketler: BARAJ’ ENERJİSİNİ HİSSETTİREMEDİbilinenin güzelliğiyleHayat… Bilinmeyenin gizemini
Önceki Yazı

Emperyalizm Yunan’ı Bir Kez Daha Kullanır mı?

Sonraki Yazı

Arıların Göçü

Anibal GÜLEROĞLU

Anibal GÜLEROĞLU

İlişkili Yazılar

Kıvanç ve Serenay’ın Aile’si Asla The Sopranos Ayarında Bir Dizi Değil
Anibal GÜLEROĞLU

Kıvanç ve Serenay’ın Aile’si Asla The Sopranos Ayarında Bir Dizi Değil

29 Mart 2023
5k
Anibal GÜLEROĞLU

En Derin Deri Dönüş

26 Ekim 2022
5k
Anibal GÜLEROĞLU

‘Hayat Bugün’ Yüz Güldürür mü?

14 Ekim 2022
5k
Anibal GÜLEROĞLU

‘Gecenin Ucunda’ Işık Var!

19 Eylül 2022
5k
Sonraki Yazı

Arıların Göçü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap