Nereye baksam çevremde defolu insanları görmekteyim..!
Adamın biri kaldırıma tükürüyor…
Adamın biri izmariti söndürmeden ağaçlık alanın hemen yakınına fiske vurup atıyor…
Adamın biri kamu aracında ki iki kişilik koltuğu bacaklarını 90 derece açıyla açıp oturuyor…
Adamın biri yine kamu aracında ağzını kapatmadan sürekli olarak öksürüp duruyor…
Adamın biri yaşlı adam binince uyuma moduna geçiyor…
Ve bunu yazmadan duramayacağım
Adamın biri ağzındaki alt üst damaklarını diliyle kaldırıp ağız içinde döndüre döndüre tur attırıyor…
Adamın biri davama bakmak için söz veriyor, sözünde durmayıp paramı, evraklarımı alıyor. Adalet beni geçici askıya asıyor.
Bir de üstüne üstlük pişkin bana ” Nereye gidersen git şikayet et. Benim arkam güçlü, sen düşün!” Diyor, utanmadan bir de…
Adamın biri kamu aracında eline almış anahtarlığını, otobüsün camının altı bölümüne, sevdiği kadının adını kazıyor. ” Gizem” diye…
Adamın biri yerden bir buçuk metre yükseklikte ki aliminyum bidona çıkmış, bağırıyor:
Belli ki canı yanmış..!
“Bugün bana, yarın sana! Sakın susma! ”
Zavallıyı halktan kimse duyan olmuyor.
Duyanlar da yaka paça, derdest edip götürüyorlar!..
Ve bu daha ilginç!
Adamın biri trafikte araç sürüyor. Dikkatimi çekiyor. İki dirhem bir çekirdek, tıpkı damat gibi giyinmiş.
Adamdan sayıyorum.
Ama tam iki dakika!
Katı burun atıklarını da camdan fiskeyle dışarı atıyor…
Her birine tepkisiz kalmıyorum tabi;
“Çok ayıp!” Diyorum.
“Sana ne!” Diyorlar.
Haklılar.
Bana ne!
Emine Pişiren> Akçay






















