Avrupa’daki özerklik uygulamaları ve Türkiye’nin Üniter Yapısı Arasında Karşılaştırmalı Bir Analiz: Anayasal, Demografik ve Uluslararası Boyutlarıyla Kürt Meselesi
Özet
Bu makale, Avrupa’daki bölgesel özerklik modellerinin tarihsel ve kurumsal niteliklerini analiz ederek Türkiye’nin üniter devlet yapısıyla neden örtüşmediğini çok boyutlu bir çerçevede tartışmaktadır. İspanya, İtalya ve özellikle Birleşik Krallık’ın asimetrik devolüsyon yapıları incelenmiş; Türkiye’nin demografik kompozisyonu, anayasal normları, kamuoyu verileri, güvenlik doktrini ve Kürt meselesinin uluslararası boyutu değerlendirilmiştir. Bulgular, Türkiye’de coğrafi temelli özerklik taleplerinin anayasal, sosyolojik ve jeopolitik nedenlerle uygulanabilir olmadığını; buna karşılık kültürel haklar ve idari reformların mümkün olduğunu göstermektedir. Ayrıca Kürt meselesi, karşılaştırmalı etnik çatışma literatürü ışığında analiz edilerek uluslararası faktörlerin etkisi incelenmiştir.
1. Giriş
Avrupa’da özerklik uygulamaları, tarihsel devlet oluşumu, etnik-demografik yapı, uluslararası anlaşmalar ve düşük güvenlik riskleri gibi özgün koşulların ürünüdür. Buna karşın Türkiye Cumhuriyeti, güçlü bir merkezileşme geleneğine sahip, üniter bir ulus-devlet modeli üzerine kuruludur. Kürt meselesi bağlamında ifade edilen bölgesel özyönetim veya demokratik konfederalizm gibi taleplerin Türkiye’nin anayasal ve toplumsal gerçeklikleriyle ne ölçüde uyumlu olduğu tartışmalıdır.
Bu makale, Avrupa’daki özerklik modellerini ve Birleşik Krallık’ın devolüsyon sistemini Türkiye ile karşılaştırmakta; kamuoyu verileri ve etnik çatışma teorileri üzerinden uygulanabilirlik analizini güçlendirmektedir.
2. Avrupa’daki Özerklik Modellerinin Tarihsel Kökenleri
2.1 İspanya: Asimetrik Bölgesel Özerklik
1978 Anayasası ile Bask Ülkesi, Katalonya ve Galiçya “tarihi millet” statüsü almıştır. Bu bölgelerin:tarihi kurumları, net coğrafi yoğunlukları, uluslararası zeminde tanınmış dilleri bulunmaktadır.
Bu, Türkiye ile karşılaştırılamayacak bir tarihsel süreklilik sağlar.
2.2 İtalya: Güney Tirol (Trentino–Alto Adige) Örneği
Güney Tirol’ün özerkliği 1946 Paris Anlaşması ile uluslararası garanti altına alınmıştır. Bölgede Almanca konuşan nüfus homojen ve kompakt bir yapıdadır. Türkiye’de hiçbir bölgenin uluslararası hukukla tanınmış azınlık statüsü yoktur.
3. Birleşik Krallık’ın (UK) Devolüsyon Sistemi
Birleşik Krallık, bileşik bir devlet olup tarihsel olarak birbirinden ayrı siyasi toplulukların birleşmesiyle oluşmuştur. Bu nedenle devolüsyon, tarihsel egemenlik parçalarının yeniden paylaştırılması şeklinde işler.
3.1 İskoçya; 1707 Birlik Yasası ile İskoç Krallığı ve İngiltere Krallığı birleşmiştir. İskoçya Parlamentosu; eğitim, sağlık, iç işleyiş, polislik, yerel yönetimler gibi geniş yetkilere sahiptir. Halkın %80’inden fazlası İskoç kimliğini İngiliz kimliğinden ayrı görür (Britanya kamuoyu anketleri). Bu güçlü ulusal kimlik Türkiye’deki etnik kompozisyonla kıyaslanamaz.
3.2 Galler; Galler kimliği güçlü olmakla birlikte İskoçya kadar egemenlik talebi yoktur. Galler Parlamentosu sınırlı ama artan yetkilere sahiptir.
3.3 Kuzey İrlanda; 1921’den bu yana Birleşik Krallık ve İrlanda Cumhuriyeti arasında tarihsel çatışmalı bir bölgedir. 1998 Belfast (Good Friday) Anlaşması ile katılımcı ortak yönetim modeli kurulmuştur.
Anlaşma uluslararası garantörler içerir. Türkiye ile temel farklılık; Birleşik Krallık’taki devolüsyon, tarihsel devletçiklerin varlığına, uluslararası anlaşmalara, net coğrafi ulusal kimliklere, silahlı çatışmanın sona erdirildiği bir toplumsal uzlaşı sürecine
dayanır.
Türkiye’nin tarihsel ve anayasal yapısı bu önkoşulları karşılamaz.
4. Türkiye’nin Üniter Devlet Yapısı ve Anayasal Sınırlar
4.1 Değiştirilemez maddeler
Anayasa’nın 1–3. maddeleri: üniter yapı, bölünmez bütünlük, resmi dilin Türkçe olması ilkelerini değiştirilemez kılar.
Coğrafi özerklik talepleri bu nedenle yapısal olarak mümkün değildir.
4.2 Merkezileşme Geleneği
Türkiye, Osmanlı’nın son dönemindeki çözülme tecrübelerinden dolayı güçlü bir merkeziyetçilik üzerine kurulmuştur. Avrupa örneklerinden ayrıldığı nokta buradadır.
5. Demografik Yapı ve Coğrafi Uygulanabilirlik Analizi
5.1 Kürt nüfusun mekânsal dağılımı
Türkiye’de Kürt nüfusun: büyük kısmı batıdaki metropollerde yaşamaktadır (İstanbul tek başına en yoğun Kürt nüfusuna sahiptir), güneydoğuda etnik olarak heterojen yerleşim bulunmaktadır. Bu durum, Avrupa’daki homojen bölgelerle karşılaştırıldığında özerklik modellerinin teknik olarak bile uygulanamaz olduğunu göstermektedir.
5.2 Etnik heterojenlik : Güneydoğu bölgesinde; Türk, Kürt, Zaza, Arap, Süryani, Êzîdî toplulukları; şehir-kır, aşiret ve mezhep farklılıkları iç içedir.
Bu nedenle etnik temelli özerklik sosyolojik olarak sürdürülemez.
6. Kamuoyu Verileri ve Siyasi Uygulanabilirlik
Türkiye’de özerklik konusundaki kamuoyu verileri büyük ölçüde şu sonuçları göstermektedir (çeşitli araştırma kuruluşlarının 2015–2024 arası taramaları, eğilimsel değerlendirme):Coğrafi özerklik veya federalizme destek %5–10 arasıdır. Kürt vatandaşlar arasında bile destek %20’nin altındadır. Üniter devlet yapısına destek toplumun tümünde son derece yüksektir. Bu veriler, siyasal sistemde özyönetim taleplerinin toplumsal meşruiyetinin bulunmadığını göstermektedir.
7. Kürt Meselesinin Uluslararası Boyutu ve Karşılaştırmalı Etnik Çatışma Analizi
7.1 Uluslararası Boyut
Kürt meselesi; Türkiye, Irak (KBY), Suriye (YPG/SDG), İran
dahil dört ülkede farklı formlarda varlık gösteren çok katmanlı bir olgudur. Irak ve Suriye’deki siyasi boşluklar, PKK ile bağlantılı yapılara manevra alanı açmıştır. Bu durum Türkiye’nin güvenlik doktrinini sertleştirmiştir.
7.2 Karşılaştırmalı Etnik Çatışma Kuramları
Literatür (Horowitz, Gurr, Lijphart vb.) üç temel değişkenin çatışma dinamiklerini belirlediğini gösterir:
Etnik coğrafi yoğunluk
Merkezi devlet kapasitesi
Sınır-aşan bağlantılar
Türkiye’de: coğrafi yoğunluk tam olarak bulunmamaktadır, devlet kapasitesi yüksektir, sınır-aşan örgütlenme (PKK–YPG) çatışmayı uluslararasılaştırmaktadır.
Bu üç faktör, Avrupa’daki barışçıl devolüsyon modelleriyle yapısal olarak çelişmektedir.
8. Türkiye’nin Karşılayabileceği ve Karşılayamayacağı Taleplerin Değerlendirmesi
8.1 Karşılanabilir Talepler
Kültürel ve dilsel hakların genişletilmesi
İdari adem-i merkeziyet reformları
Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi
Bunlar üniter yapıyı bozmaz.
8.2 Karşılanamaz Talepler
Coğrafi özerklik
Federal/konfederal yapılanma
Bölgesel güvenlik güçleri
PKK’nın siyasal taleplerinin muhatap alınması
Bunlar anayasal ve toplumsal açıdan mümkün değildir.
SONUÇ;
Türkiye’de Demokratik Reform ve Yerel Yönetim Manifestosu;
Avrupa ve Birleşik Krallık’taki özerklik ve devolüsyon modelleri, tarihsel devletçiklerin birleşmesi, uluslararası anlaşmalar, homojen nüfus yapıları ve toplumsal uzlaşmalar üzerine inşa edilmiştir. Türkiye ise üniter ve merkezi bir anayasal yapıya, heterojen bir demografik dağılıma ve yüksek güvenlik risklerine sahiptir. PKK’nın silahlı karakteri ve sınır ötesi örgütlenmeler, coğrafi temelli özerklik taleplerine sınırlı bir alan bırakmaktadır.
Bu koşullar, Türkiye’de Avrupa veya Birleşik Krallık tarzı coğrafi özerklik modellerinin yapısal olarak uygulanabilir olmadığını göstermektedir. Ancak demokratikleşme ve yerel güçlendirme alanları mevcuttur.
Temel Bulgular
Tarihsel ve kurumsal farklılıklar: Türkiye’nin merkeziyetçi devlet geleneği, heterojen nüfus yapısı ve tarihsel deneyimleri, Avrupa’daki devolüsyon modelleriyle örtüşmez.
Demografik ve coğrafi engeller: Kürt nüfusun dağınık yerleşimi ve etnik heterojenlik, coğrafi özerklik taleplerinin teknik ve sosyolojik olarak sürdürülemez olduğunu göstermektedir.
Güvenlik ve uluslararası boyut: PKK-YPG bağlantıları ve sınır ötesi örgütlenmeler, güvenlik doktrinini sertleştirmiş, özerklik taleplerini sınırlamıştır.
Kamuoyu ve siyasal uygulanabilirlik: Hem genel toplum hem Kürt nüfusu arasında coğrafi özerklik veya federal yapı desteği düşüktür; üniter devlet yapısına destek yüksek olduğundan siyasal uygulanabilirlik sınırlıdır.
Politika Önerileri
Kültürel ve dilsel haklar:
Kürtçe ve diğer yerel dillerin eğitim ve gerektiğinde resmi işlemlerde kullanımı.
Yerel kültürel kurumların güçlendirilmesi ve srebestiyet.
Yerel yönetim reformları: Belediyelerin mali ve idari yetkilerinin artırılması, merkezi bütçeye bağımlılığın azaltılması. İl ve ilçelerde katılımcı karar alma mekanizmalarının yaygınlaştırılması.
Merkezi idarenin adem-i merkeziyetçi dönüşümü:
Yetki paylaşımı ile üniter devlet yapısı korunurken yerel ihtiyaçlara hızlı cevap verecek yapılar kurulabilir. Pilot projelerle coğrafi özerklik değil, yerel yönetişim reformları test edilebilir. Hizmet bakımından yerinden yönetim çağa uygundur.
Uluslararası işbirliği ve güvenlik politikaları:
Sınır-aşan güvenlik tehditlerinin azaltılması ve güvenlik temelli politikaların sürdürülebilir kılınması.
Bölgesel istikrar ve işbirliği çerçevesinde uluslararası aktörlerle diyalog güçlendirilmesi.
Genel Çıkarım
Türkiye’de uygulanabilir ve sürdürülebilir politika, coğrafi özerklik değil, kültürel haklar ve yerel yönetim güçlendirmesi üzerinden demokratikleşmedir. Bu yaklaşım hem anayasal bütünlüğü korur hem de etnik ve toplumsal barışı destekler.
Türkiye’nin demokratik geleceği, tarihsel deneyimi reddetmeden, yerel güçlendirme ve kültürel haklarla inşa edilecektir. Bu bildirge, uygulanabilir reformlar ve sürdürülebilir demokratikleşme yolunu işaret etmektedir.
Kaynakça
Agranoff, R. (2004). Autonomy and Federalism: A Comparative Perspective. Oxford University Press.
Benz, A., & Broschek, J. (2013). Federal Dynamics. Oxford University Press.
Bogdanor, V. (1999). Devolution in the UK. Oxford University Press.
Brubaker, R. (2004). Ethnicity Without Groups. Harvard University Press.
Conversi, D. (1997). The Basques, the Catalans and Spain. Nevada Press.
Fearon, J., & Laitin, D. (2003). “Ethnicity, Insurgency and Civil War.” American Political Science Review, 97(1), 75–90.
Gurr, T. R. (1993). Minorities at Risk. USIP Press.
Gunter, M. (2011). The Kurd Ascending. Palgrave.
Horowitz, D. (1985). Ethnic Groups in Conflict. University of California Press.
McGarry, J., & O’Leary, B. (2009). The Politics of Ethnic Conflict Regulation. Routledge.
Natali, D. (2005). The Kurds and the State. Syracuse University Press.
Özbudun, E. (2011). The Constitutional System of Turkey. Palgrave.
Romano, D. (2006). The Kurdish Nationalist Movement. Cambridge University Press.
Woelk, J. et al. (2008). Autonomy in Europe. Nomos.
Yeğen, M. (2011). “Turkey’s Kurdish Question and the European Union.” Insight Turkey, 13(3), 45–58.
KONDA Araştırma (2015–2024). Türkiye Sosyal Eğilimler Raporları.
MetroPoll (2015–2024). Kamuoyu Araştırmaları.























