İnsanlar, ilk insandan bu yana hep doğalarına uygun ve uyumlu yaşamanın çabası içinde ola gelmişlerdir. Bir başka deyişle, insanlar sürekli özgürlüğü ve özgün oluşu aramışlardır.Bu uğurda çağlar boyu savaşmışlar, binlerce yılda meydana getirdikleri eserleri bazen bir gecede tarumar etmişlerdir.
İnsanlık; asırlarca, insanca yaşayabilmek, kendi olabilmek, kendi biricikliğinin, benzersizliğinin ayrımında yani kendini keşfederek, kendini duyumsayarak yaşamak istemiştir.
Fakat aklı tutulmuşlar, beyni kireç bağlamışlar, yetenekleri dumura uğratılmışlar; gel-geç çıkarları uğrunda zebun olup, insanlara bu fırsatı, doğalarına uygun yaşama fırsatını vermemek için ellerinden geleni yapmışlardır.
Bizce, insanlık tarihi, akılla akıl dışılıkların mücadelesidir.
Akıllı insanlar, bu dünyanın hepimize yeteceğini, emeğin en üstün değer olduğunu, her bireyin kendi özgün kişiliğini bulma yolunda özgür olması gerektiğini savunmuşlardır.
Bu kitap, ışığı arayan, bilgeliği arayan, yani kendi olmaya çalışan gençlerimizin üzerinde oynanan oyunları, bütün açıklığıyla, özgünlüğüyle anlatan bir çalışma.
Bu kitap uydum geleneklere diyenlerle Allah’ın insana armağan ettiği aklı kullanmaya çalışan, yaşamaya değer veren, kendini, aklını önemseyen kişilerin bir onur mücadelesinin destanıdır.
Bu kitap, çıkar odaklarının halklar üzerinde oynadıkları oyunlara ayna tutan, kullanıldığının yani sömürüldüğünün farkında bile olmayanları uyaran bir çalışmadır.
Bu kitap, insanlık tarihinin, insanlığa armağan etmiş olduğu bir dahiye karşı aklı işlemezlerin, ne yaptığını bilmezlerin, bindiği dalları kesenlerin, kendi elleriyle kendi çocuklarına savaş açan zavallıların ipliğini Pazara çıkartan bir kitaptır.
Bu kitap, çocukluğundan kırk yaşına kadar Atatürk’e yani laikliğe, demokrasiye, cumhuriyete, insan haklarına, özellikle batıda üretilen her türlü birikime amansız ve katlanılmaz bir düşman olarak yetiş (tiril) en bir çocuğun, bir gencin, olgun yaşta uyanan ve Atatürk’ten MERTÇE Özür Dileyen bir adamın, Mustafa Kemal Atatürk’e olan hayranlığının dışa vurumudur.
Bu kitap, hepimizin üzerinde oynanan oyunların nasıl ayırtına varıldığının muhteşem bir yanıtıdır.
Bu kitap, şöyle yada böyle hepimizin kendisinden bir şeyler bulabileceği, Vatanın Bölünmez bütünlüğünü dikkate alarak, ırk, renk, din, dil demeden SEVGİ’ temelinde insanlara bir şeyler verebilmeye azmeden onurlu ve erdemli insan, Sayın Cengiz AÇIKGÖZ ve Bendeniz Yüksel MERT’in, amatör bir ruhla dünya insanlık ailesinin bilgi birikimine (ATATÜRK’ümzün Anısına) adanmış olan bir armağandır.
Bu Kitap Büyük Kuratrıcı Gazi Mustafa Kemal Aatatürk’ümüzün, bilim ve akıl ışığında gerçekleştirdiği, önsezilerinin, (Kehanetlerinin) şifrelerine bir atıftır ve bir çıngıdır.
O, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ki, bir kahin ya da gaipten haber getiren biri değildi. O, bilimsellik adına aklını son kertesine kadar kullanmasını öğrenmiş bir sade insandı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kuşkusuz en büyük kehaneti, bağrından fışkırdığı Büyük Türk Milletinin kurtuluşunun Cumhuriyet temelindeki yaşam programında olacağına inanmasıdır.
Bir lider olarak tarih sahnesine çıkan Mustafa Kemal Atatürk’ün ileride kendisine dahi ya da büyük kurtarıcı denilmesine temel olacak biricik sermayesi evrensel akıl ilkeleri ile kendini eğitmesidir. Gazi, evrensel akıl ilkeleri ile kendini yetiştirmiş, aklın ve bilimin tek geçerli etmen olacağına inanmış ve hayatı boyunca da tüm mücadelelerini bu temeller üzerinde yapmıştır.
Önce Mustafa’ydı. Kemal adı onun matematiksel düşüncesinin simgesi oldu. Yıllar sonra evrensel akıl ve bilimsel düşünme sonucunda bir ümmetten ulus oluşturarak adına Atatürk’ soyadını ekletti.
Gazi, matematik düşünme ile geleceği geçmişten okuyordu. Geçmişin karanlık kapılarını aklındaki bilimsel düşünme anahtarları ile aralıyor, geçmişin tozlu raflarında duran gerçekliklerin ayırtına varıyor ve yaşadığı anı aşarak geleceğin sırlarını bir bir çözüyordu.
O, akılı dumura uğratan köhne inanışların karşısındaydı.
O, bilimsel ve akılcılığın yılmaz savaşçısıydı.
O, gerçeğin yanında, ütopyanın karşısındaydı.
Aklı ile, tüm akılsızlıklara savaş açan bilim insanıydı.
O, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tü.
Türk’ün Ata’sıydı.
Ne mutlu onun Ata’lığı ile onurlanan Türk Milletine…
