“Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) 10 Ocak 2011 de yayınlanan 2011/5 sayılı genelgesi ile diyabetli hastaların şeker ölçüm çubuklarına ulaşmasını zorlaştırdı. Diyabet hastaları için tedavilerini sürdürme ve hastalıklarını kontrol etmede kritik role sahip çubuklar artık uzun bürokratik işlemlerden sonra alınabilecek. Hastalar ve diyabet doktorları, uygulama ile çubukları almanın neredeyse imkansız hale geldiğini, yaklaşık 6.5 milyon diyabetli hastanın mağdur olacağını söylüyor.
07.01.2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, sigortalı/hak sahipleri şeker ölçüm çubuklarını reçete karşılığında temin edecek ve şahıs adına fatura düzenlenecektir. Bu malzeme bedelleri, Sut’un 7.2.2 Maddesine uygun olarak, Kurum tarafından şahsa ödenecektir.”
Oysa, Danıştay’ın söz konusu kararından önce 30 TL’lik, bir kutu test ölçüm çubuğunu almak için iki adım yeterliydi. İlk adımda Sağlık Kurulu raporuyla hastanın kan şeker ölçüm test çubuk ihtiyacı ve adedi belirleniyordu. İkinci adımda da hasta doktora başvuruyor, reçetesini alıp eczaneye veriyor ve kan şeker ölçüm çubuklarını ücretsiz alabiliyordu.
11 Ocak 2011 tarihinden itibaren diyabetli her hasta bundan böyle uzun bir prosedür takip etmek zorunda kalacaklar.. Hastaların şu işlemleri yapması gerek
· Sağlık Kurulu Raporu ile hastanın ihtiyacı ve adedi belirlenecek.
· Diyabetli hasta doktora başvuracak, çubuk için ayrı bir özel reçete alacak.
· Reçeteyle eczaneye başvuracak ve çubukların bedelini cebinden ödeyecek.
· Eczacı reçetenin arkasına elle “Bedeli alınmıştır” yazısı yazıp kaşeleyecek, hastaya reçeteye test çubuğunu aldığına dair imza attıracak.
· Eczacı hasta adına kesilmiş bir fatura verecek; fiş kabul edilmiyor.
· Diyabetli hasta daha önce Sağlık Kurulu’ndan aldığı raporu “Aslı gibidir” diye onaylatıp bu raporu, reçetenin aslını ve eczaneden aldığı faturayı SGK bölge ofisine şahsen götürecek.
· Kuyruğa girip, geri ödeme için başvuracak.
· SGK’nın ilgili memuru bu belgelerin eksik ya da doğru olup olmadığını kontrol edip, kabul edecek.
· Hasta banka hesabı yoksa bir hesap açtırmak zorunda. SGK makul bir süre içinde (ortalama 2- 4 ayda) parayı banka hesabına yatıracak. Daha sonra diyabetli hasta nihayet bankaya gidip, 2-4 ay sonra parasını alacak.
Şimdi bu ne demek oluyor?.
Demek ki Türkiye’de yaşayan diyabetli hastalarımız şeker çubuğu ihtiyacını karşılamak için ya cebinde mutlaka anında 30.TL parası olacak, eğer parası yoksa ölüme terk edilecek.
Ayrıca devlet bu 30 TL yi vatandaştan alıp aylarca en az 2-4 ay bu parayı çalıştıracak. Vatandaş ise mağdur durumda dolaşacak hali olmasa da emredilen prosedürü takip etmek için 2-4 ay uğraşacak, devlet kapılarında sürünecek, belki de prosedür için resmi kurumların kapısında ya şekeri düşecek, yada şekeri yükselecek ve hayata veda edecek. Zaten istenilen de bu değil mi. Türkiye’de vatandaş yaşamış, ölmüş yetkililerimizin çok mu umurunda. İşte Türk insanının sağlığının ne kadar önemsiz ve ucuz olduğu gerçeği ortadadır.
Bende bir diyabet hastasıyım. Bende şeker çubuğu kullanıyorum. Şu an şeker çubuğum benimde bitti. Bu prosedür ile uğraşmam imkansız. O halde ya 30 TL verip almayacağım, o zamanda şekerim ya yükselecek, ya çok düşecek ve acillik olacağım. Zaten çoğunlukla ülkemizde acile gidenler ayağıyla sağlam gidip ölü çıkıyor yaşamak mucize. Yada emekli maaşımı bekleyip 30.TL yi verip, şeker ölçüm çubuğumu aldıktan sonra, ağzımızdan burnumuzdan getirerek aylar sonra geri alacaksın diye halkın sağlığı ile oynayan, bu yasayı çıkarıp diyabet hastalarını mağdur eden, vatandaşı düşünmeyen yetkililere lanet edeceğim.
Yeşil kartlı olan diyabetli hastalara gelince; çok yazık! Şeker ölçüm çubuğunu alma şansları hiç yok. Onlar zor bela 30.TL bulup ödeme yapmak isteseler de onlara verilmiyor. Yani yeşil kartı olan diyabetli hastaların şeker çubuğu alma ve kullanma şansları hiç yok.
“NE YAZIK Kİ İŞTE GERÇEKLER: ARTIK DİYABETLİ HASTALAR ÖLÜME TERK EDİLİYOR. İŞTE ÜLKEMİZDE İNSANA VERİLEN DEĞER. ÖLMÜŞSÜN YAŞAMIŞSIN KİMİN UMURUNDA..BİZİ YÖNETENLER TÜRK HALKININ SAĞLIĞINI DEĞİL DEVLETİN KASASINI DÜŞÜNÜYOR. YAZIKLAR OLSUN BİZİ YÖNETENLERE VE YAZIKLAR OLSUN HALKIN SAĞLIĞI İLE OYNANAN BU TÜR GERÇEKLERİ GÖRMEYİP HALEN AYAKTA UYUYUP BİZİ YÖNETENLERE ALKIŞ TUTANLARA.”
Ülkemizde yaşayan insanların yaşamı ve sağlığı bu kadar mı ucuz?
Türkiye’de paran var ise yaşarsın vatandaş, paran yoksa yaşama hakkın da hiç yok. Allah yardımcımız olsun ne diyeyim. Yazık hem de çok yazık. Benden dobra dobra gerçekleri yazmak, sizlere de sanırım biz diyabet hastalarına hayatta kalmamız için dua etmek kalıyor. Aman sağlığınıza dikkat ediniz dostlar, yoksa yandınız, bu ülkemizde insan sağlığı sudan bile ucuz, benden söylemesi.
Sağlıcakla kalınız, saygılarımla…
SABİHA SERİN
sabiha_serin@mynet.com
