bağlanarak onun aktive olmasını engelliyor.
Plazminojenin, sadece pıhtıların eritilmesinde değil aynı zamanda doku ve organ gelişimi, bağışıklık cevapları ve yara iyileşmesi gibi birçok fizyolojik olayda kritik bir rolü var.
Plazminojenin bu etkileri gösterebilmesi için aktif şekli olan plazmine dönüşmesi gerekiyor.
Kanser hücreleri ve bazı bakterilerin dokulara yayılmaları bunların plazminojene bağlanıp onu aktive etmeleriyle mümkün oluyor.
Laktoferrinin plazminojene bağlanması sayesinde tümör hücrelerinin ve Borrelia gibi bazı bakterilerin dokuları istila etmesi önlenebiliyor.
Laktoferrinin temel kaynağı anne sütü olmakla beraber kanda, gözyaşında, tükürük ve idrarda da bulunuyor.
Gelelim neticeye
Anne sütünün her gün yeni bir mucizesi ile karşılaşıyoruz.
Anne sütü sadece çok değerli bir besini değildir, aynı zamanda hastalıklara karşı korunmada da benzersizdir.
Kaynak: http://www.jbc.org/content/early/2018/04/18/jbc.RA118.003145.abs




















