Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Anibal GÜLEROĞLU

ANNE! Korkunun Ötesinde…

Anibal GÜLEROĞLU Yazar Anibal GÜLEROĞLU
07 Ekim 2017
Anibal GÜLEROĞLU
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş
‘Korku batıI inançIarın temeI kaynağıdır, zuImün de birçok kaynağından biridir. Korkuyu fethetmek, biIgeIiğin başIangıcıdır’ demiş filozof ve toplumsal eleştirmen Bertrand RusseII. Gerçekten de insanlığın en büyük zaafı korkulara esir düşmek! Korkulara yönelik bu zaafı çözümleyip onlara hükmetmeyi başarmak bu açıdan çok önemli. Böylece her şeyi yönlendirme gücü kazanılmış oluyor zira.
Nitekim korku filmlerinin altında yatan mantık da aşağı yukarı bu doğrultuda… Korku zaafını doğru biçimde analiz eden sinemacılar o denli etkili detaylarla veriyorlar ki korku olayını, insanlar korktukları halde bir türlü seyretmekten vazgeçemiyorlar. Böylece korku, seyirciyi fethetmiş; sinemacı da korkuyla etki etme bilgeliğine erişmiş oluyor. Tabii bu noktada Romalı politikacı Claudius’un‘BaşkaIarını korkutanın, kendisi de hep bir korku içinde yaşar’ sözündeki gerçekliği de unutmamak lazım!
 Nasıl ki; “Hayatta olmak için çılgın bir zaman. Dünya nüfusu 8 milyara yaklaşırken anlamak için fazla ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Beklenmedik bir oranda yok olmaya tanıklık ederken… Ekosistemler çöküyor, göçmen krizleri hükümetleri altüst ediyor. Şizofren gibi görünen bir ABD, dönüm noktası olan bir iklim anlaşmasına arabuluculuk ediyor ve aylar sonra geri çekiliyor. Antik kabile anlaşmazlıkları ve inanışları savaşa ve bölünmeye yol açmayı sürdürüyor. Bilinen en büyük buzdağı Antarktika buz sahanlığından 

kopuyor ve denize sürükleniyor. Aynı anda anlaşılmayacak kadar saçma sorunlarla yüzleşiyoruz: Güney Amerika turistleri kıyıya vuran yavru yunusları bir öz çekim çılgınlığında boğarak öldürüyor; siyaset spor müsabakalarına benziyor. Bazıları 
arzuladıkları her türlü eti sipariş edebilirken insanlar hala açlıktan ölüyor. Ayak izimizin bir türü tehlikeli bir şekilde sürdürülemezken biz yine de gezegenimizin ve üzerinde yaşadığımız yerin dış görünüşünü inkâr ederek yaşıyoruz’’ açıklamasıyla bir bakıma kendi iç dünyasındaki korkuları dışa vuran yazar/yönetmen Darren Aronofsky’nin vizyondaki filmi ‘Anne!/Mother!’filminin, korkunun ötesine geçen özü için de aynı mantık devrede.
ERKEĞİN DÜŞÜNSELİNDEN DOĞAN ‘ANNE!’ KORKUSU

‘Kadınlar zayıftır ama anneler kuvvetlidir’ demiş Victor Hugo… Ama tabiatın da analıkla özdeşleştiği yaşamda annelik gücü nereye kadar? Doğayı kötülüğüyle talan eden insanlık, kadını yalnızlığa iten erkekler ve kadının, kadına düşmanlığıyla yaşanan gelişmeler anneliğin sabrını sınama gerilimi olmuyor mu bir yerde? Dahası erkeğin karakterini ve yaşamını etkileyen korkuların temelinde de anne figürünün etkisi mevcut. Dolayısıyla anne bir yerde toplumun yüzleşme kavramı. Nitekim erkeğin elindeki taşla yanmış evi mucizevî biçimde yenilemesine tanıklık ettirerek ‘Bazı korkular düşüncelerinizin ötesindedir’ diyerek izleyicinin beyin aktivitesini, karmaşık duyguları ve korkularıyla tavan yaptırmayı hedefleyen ‘Anne!’ filmi de, erkeğin düşünselinden doğan ve gerçekle hayali iç içe geçiren bir gerilim!
Kadını ailenin dişi kuşu olarak değil de, erkeği sevgisine hapsetmeye çalışıp çocuk arzusuyla bağımlı hale getiren ve bir anlamda yalnızlığa sürükleyen obje olarak gören yapım başlangıçtan itibaren kadını cehennem ateşinde yanmaya layık gibi algılatmaya müsait bir içerik diline sahip.

Yönetmenin ‘Aile, dış dünyanın etkileriyle bozulur-parçalanır’ mantığını devreye sokarak ilerleyen ‘Anne!’de korkuları, düşüncelerin ötesine geçiren olgu, erkeğin bilinçaltında besleyip büyüttüğü aileden kopma arzusu! Görselliğiyle akılda iz bırakmayı fazlasıyla başaran yapım, kırsalda kadının kendi eliyle dizayn ettiği evde erkeğiyle ve çok arzuladığı çocuğuyla birlikte yaşam hayalindeyken, yazar olan erkeğin aile içine başkalarını dâhil edip bu hayalleri bozma korkusundan beslenmekte. Mutlu görünen bir yuvayı bilinçaltı korkularla kâbuslar evine çevirmeyi başarırken ses ve görsel açıdan psikolojik gerilime oynayan film, gerçeküstü bir atmosfer yaratıp seyircisine burada cennetten cehenneme dönüşen bir yuvayı ve daha geniş kadrajda insan eliyle tahribata uğrayan dünyanın ürkütücü tablosunu resmetmekte.
Düzenle kaosu birlikte sunmayı seçen ve tasarladığı öykü yolculuğunu belli ayraçlarla kolayca anlaşılabilir kılan yönetmen, merak uyandırma veya istikrarlı bir içerik sunma kaygısı taşımadığını gayet net ortaya koyduğu… Kimi yerde kafası karışık-dağınık yapıda görünse bile aslında belli bir konuya odaklandığı çabucak anlaşılan filmde bir kadın-bir erkekten oluşan, yabancılara kapalı aile düzenini sevginin dahi kurtaramayacağını, monotonlukla gelişen ilhamsızlığın erkeğin hayatını karartacağını vurgularken bir anlamda başkalarıyla paylaşılan hayatın özendiriciliğini de yapmakta.
Evdeki ürkütücü bodurumu, erkek zihnindeki gizli kapaklı ve art niyetli bölümlere benzeten… Eve gelen her misafirle erkek zihninin dışa yönelimine yeni bir katman açan senaryo, aile hayatına giren yabancıların kadının üstündeki olumsuz etkisini, canlıya dönüştürüp karakterleştirdiği evle birleştirip alabildiğine yaratıcılığa sahip bir gerilim şölenine sürüklüyor seyircisini. Kadının hamileliğiyle yeni bir bakış açısı kazanan erkeğin gelgeç duygularıyla gelişen aileyi yok edici bencilliğin karşısında doğacak çocuğunu ve yuvasını korumaya çabalayan ‘Anne!’nin savunma mekanizması devreye girerken, yönetmenin insan bencilliğini ve egosunu resmetmek adına, adam ve kadın üstünden Tanrı’yı kişileştirme-dişileştirme çabası da gösteriyor kendini.
 İnsanların bencillikle geliştirdikleri tüketimi ve yok ediciliği, çiftler arasındaki sevgi gibi kişisel duygulardan sömürülen-kirletilen doğaya, farklı yansımalarla ele alan filmin mesajcılığına gelince… Hikâyesini, ‘Tanrı, insanoğlunu kendi suretinden yarattı’ hadisinden yola çıkarak geliştiren senarist-yönetmenin yorumlarıyla, Tanrı sevgisini bencillikle bağdaştırmasını bir yana bırakırsak… Asıl dikkate alınması gereken mesaj, anneliğin yüceliğine dair! Bu açıdan filmin dünyadaki tüm savaşların, sömürünün ve doğa katliamı gibi olumsuzlukların ‘Anne’ sevgisiyle son bulacağını… Dünyanın geleceğinin, çocuklarını beklentisiz ve saf bir bilinçle seven annelerin elinde olduğunu gerçekle kâbusların iç içe geçtiği bir gerilimle aktarması da, korkutuculuktan çıkıp düşündürücü bir çehreye bürünüyor.
KISACASI; Jennifer Lawrence ve Javier Bardem ile elini güçlendiren ‘Anne!’ için yönetmenin Tanrı’yı kadınlaştırdığı bir çalışma diyebiliriz. Kadının özveriyle çabaladığı aile ortamında sevgi ve fedakârlıkta sınır tanımazken, bu aile yapısını bencilliğiyle harcayan erkeğin, sevmeden sevilmeye ve sadece almaya odaklı bir yapıda olduğu gerçeğini karanlık biçimde öyküleştirmiş bir gerilimin aydınlık yüzüyse… Anne olan kadının gücünü üste çıkartmasıysa, erkek egoizmiyle dolu bilinçaltından doğan korkularla psikolojik baskıcılığa bürünen filmin aydınlık yüzü! Bu yüz sayesinde kadın sevgisiyle cennete dönüşen yuvanın erkek egosuyla cehennemleşmesini izlerken sadece gerilmekle kalmayıp insanlığın ve dünyanın gidişatını da düşüneceksiniz.

Anibal GÜLEROĞLU
guleranibal@yahoo.com

www.twitter.com/guleranibal

Paylaş
Etiketler: I inançIarınKorku batıtemeI kaynağı
Önceki Yazı

SGK Primi Ertelenenler Dikkat!

Sonraki Yazı

İktidardaki Çalkantı Ekonomideki Çalkantı mı?

Anibal GÜLEROĞLU

Anibal GÜLEROĞLU

İlişkili Yazılar

Kıvanç ve Serenay’ın Aile’si Asla The Sopranos Ayarında Bir Dizi Değil
Anibal GÜLEROĞLU

Kıvanç ve Serenay’ın Aile’si Asla The Sopranos Ayarında Bir Dizi Değil

29 Mart 2023
5k
Anibal GÜLEROĞLU

En Derin Deri Dönüş

26 Ekim 2022
5k
Anibal GÜLEROĞLU

‘Hayat Bugün’ Yüz Güldürür mü?

14 Ekim 2022
5k
Anibal GÜLEROĞLU

‘Gecenin Ucunda’ Işık Var!

19 Eylül 2022
5k
Sonraki Yazı

İktidardaki Çalkantı Ekonomideki Çalkantı mı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap