Yetmez ama Evetçileri, şu günlerde, bir laiklik kaygısı aldı gidiyor.
Öncelikle, içinde yaşadığımız iktidar kavgasının, şimdilik kimler arasında yaşandığını söyleyelim.
İki Sünni gurubun, aralarında sürdürdüğü bir iktidar kavgası var. Bir de, halkın iktidar olması için sürdürülen temel kavga var.
İkincisine sonra geleceğim.
Dini siyasi araç olarak kullanıp, iktidara varma işi, oldukça eski ve kanlıdır.
Dini, bir inanç değil de, ideolojik bir araç gibi alıp, onu iktidara ulaşmanın yolu yaparsanız, başkalarının da, aynı yolu kullanmasına evet demek zorundasınız.
Din kavgaları dinler tarihi kadar eskidir. Aslında din kavgaları; iktidar olma kavgalarıdır.
En şiddetlisi de, Avrupa’da, Otuz Yıl Savaşları, Yüzyıl Savaşlarıdır.
Sonunda, insanlığın bir zamanlar kurtarıcısı olan din; insanlığın birbirini kırdığı bir araç haline dönüşünce, halkçı laiklik insan hayatına kurtarıcı olarak girmiştir.
Hele hele, dincilik, sömürgecilerin kendilerine çıkar sağladığı bir araç olunca, İslam ülkelerinde akan kan, Batılının otomobilinde kullandığı yakıta dönüşmüştür.
Tekrar içerideki, Sünni güçler arasındaki iktidar kavgasına dönersek.
Bir yerde, ideolojisi din olan bir kavga olacak ta, orada emperyalizm olmayacak. Bu mümkün değil.
Az gelişmiş, ya da gelişmekte, hatta gelişmiş ülkelerde bile (Rusya, Japonya vs.) yaşanan iktidar kavgalarının bir tarafında, mutlaka emperyalizm olur.
Başlangıçta hem liberalleri, hem F-Tipini Amerikan zamkı ile yapıştırıp, iktidara taşıyan, gericilikte uzlaşan taraflar, bu günlerde tarihin derinliklerinden gelen, dini siyasal iktidar için kullanma hastalığının arazlarına çarptı.
Artık, AKP ile Cemaat arasındaki kavga, Amerika’nın dahi uzlaştıramayacağı yere geldi.
Buna halkın ilerici güçlerinin yürüttüğü mücadeleyi de ekleyince; iktidarın diktatörlüğü de derinleşiyor.
AKP, hem kendi içindeki, dini inanış farlılığından gelen kavgayı, hem halk tarafından sürdürülen iktidar kavgasının arasında kalmıştır.
Kendi aralarındaki kavga büyüdükçe, halkın iktidar olma olasılığının arttığını gören Amerikancı liberaller, ya da yetmez ama evetçiler yeni bir laiklik arayışına girdiler.
Her haliklarda, Amerikancı bir düzen kurmak onların olmazsa olmazları ya…
Liberal bir laiklikle, Cemaat ve AKP arasındaki kavgayı bitirmeye çalışıyorlar.
Halkın iktidara doğru yürüyen ayak sesleri duyuldukça, en çok telaşa kapılanlar, işbirlikçilerdir.
Halkçı laiklik; dini inanışlardan kaynaklanan kavgaların arabulucusu değildir.
Liberal laiklikle bunu yapacağını sananlar, ya da bu yönde yeni tertipler oluşturmaya çalışanlar bilmelidir ki, Kemal’den sonra yaşanan liberal laiklik ülkeyi kavgalar, diktatörlükler ortamına taşımıştır.
Aynı oyun yeniden oynanamaz.
Emekçilerimizin, halkımızın Bir Mayısı kutlu olsun
