Amerikan Kanser Derneği (American Cancer Society=ACS) , tam da Meme Kanseri Farkındalık Ayı’nda bir çuval inciri berbat etti ve tarama başlangıç yaşını 45’ e tarama sıklığını ise 55 yaşından sonra iki seneye çıkardığını açıkladı (1).
Derneğin mamografileri dayatmamak bir tarafa “kadınlar meme kanseri taramalarının faydalarını, sınırlılığını ve potansiyel zararlarını çok iyi bilmelidir” demesi tarama meftunları için tam bir “ters köşe” oldu.
Bugüne kadar taramaların 40 yaşından itibaren her sene yapılmasını ısrarla ve şiddetle savunan ACS, Allah’ ı var, bizde olduğu üzere tavsiyelerine karşı çıkanları “kadın sağlığına zarar vermekle suçlayarak” tabip odalarına şikâyet etmiyor veya suç duyurularında da bulunmuyordu.
ACS, bu kararıyla “Taramaların her sene yapılmasını şart koşan, hatta tarama yaşını 40’ ın da altına çekilmesi gerektiğini” savunan hayranlarını çok zor durumda bırakmış oldu.
Çünkü tüm dünyada “kendi araştırması ve fikri olmayan, ACS’ nin ağzının içine bakan ve dediklerini emir telâkki edip papağan gibi tekrarlayan” bir doktorlar grubu var.
Bu grupta Türkiye’ den kimsenin bulunma ihtimali olmadığını bilhassa vurgulamak isterim; bizim uzmanlarımız başkasının ipiyle kuyuya inmezler, daima kendi araştırma ve çalışmalarına dayanarak fikir beyan ederler.
Mamografi taraması zararlıdır ve terk edilmelidir
Bu cümle Peter C Gotzsche’ nin Journal of the Royal Society of Medicine isimli tıp dergisinde yayınlanan bir değerlendirme makalesinin başlığı: “Mammography screening is harmful and should be abandoned” (2).
Gotzsche diyor ki: “İnanıyorum ki, mamografi bir ilaç olsaydı çoktan piyasadan çekilmişti” (3).
40 yaşından itibaren her sene yapılan mamografi taramalarının meme kanseri ölümlerini azaltmadığı gibi tam aksine overdiagnosis ve overtreatment (gereksiz teşhis ve gereksiz tedavi) yüzünden her sene milyonlarca kadının zarar görmesine yol açtığı sayısız araştırma ile gösterildi (4, 5, 6, 7, 8).
Dünya gereksiz teşhis ve gereksiz tedavi meselesini çoktan gördü ve bunun için kitaplar yayınlanmaya, kongreler düzenlenmeye başladı (9).
“Erken teşhis hayat kurtarır” sözü bir süredir çok haklı olarak “Erken teşhis hayat da karartabilir” şeklinde ifade ediliyor.
İsviçre Tıp Kurulu (Swiss Medical Board) yeni mamografi programının başlatılmaması ve devam etmekte olanların da sınırlandırılması tavsiyesinde bulunuyor (10).
Radyologları anlamak gerekiyor
ACS’ nin senelerdir ısrarla sürdürdüğü yanlıştan kısmen de olsa dönmesi memnuniyet vericidir ve biliniz ki bu sadece geçici bir karardır.
Hiç şüpheniz olmasın, ACS birkaç sene sonra tarama yaşını 50′ ye ve sıklığını 2 senede bire çıkaracaktır.
Bu arada Amerikan Radyoloji Koleji’ nin (American College of Radiology=ACR) 40 yaşından itibaren her sene mamografide ısrarını anlayışla karşılamak lâzım.
Mamografiler ekmek kapısı olan radyoloji âleminin “mamografilerin faydadan çok zarar verdiği” gerçeğini kabul etmemesi makuldür.
Gelelim neticeye
BİR: ACS bu kararını açıklamak için hiç değilse ekim ayının geçmesini bekleseydi iyi ederdi.
Dernek, “ACS’ nin yaptığını Cincinnati’ li yapmaz” sözünü hak ediyor.
İKİ: Daha düne kadar “kendi fikri olmayan, ACS’ nin tavsiyelerini Allah’ ın emri kabul eden, her sene mamografi yapılacak diye yaygara koparan” bilim dünyası bakalım nasıl çark edecek?
Kaynaklar:
2. http://jrs.sagepub.com/content/108/9/341.long
3. http://www.greenmedinfo.com/blog/mammography-harmful-should-be-abandoned-review-concludes
4. http://archinte.jamanetwork.com/article.aspx?articleid=2363025
5. http://www.bmj.com/content/348/bmj.g366
6. http://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJMoa1206809?query=featured_home
8. http://archinte.jamanetwork.com/article.aspx?articleid=2363025
