Amerikan Dış İşleri… Amerikan Gizli İstihbaratı… Amerikan Politikaları… Senaryoları… Amerikan Diplomatları… Ve koskoca Amerika’nın sırları (!!) Dünya’da şok etkisi yarattı!
Belki ülkeleri birbirine düşman edecek! Zor kurulan dostlukları, önemli ölçüde zedeleyecek!
Peki bu kadar basit mi?
Bir anlamda evet! Bizim Atasözlerinden hareketle;
“Terzi söküğünü dikemezmiş”, “Marangozun kapısı sırımdan olurmuş” deriz ya! Amerika da, Dünya dış işleriyle o kadar haşır neşir ki kendi içinde güvenlik zaafı verebiliyor! 11 Eylül ikiz kule saldırısı bunlardan biri! En son örneği WikiLeaks’ın KOZMİK ODA belgelerini ele geçirmesi ve yayınlaması gibi!!
Uygar dediğimiz, medeni diye baktığımız, belki örnek bile aldığımız Amerikan diplomatları bile, bir başka ülkelerin önde gelen insanları için (Başbakan, Cumhurbaşkanı, Bakan, Başkan, Prens vs.) argo sayılabilecek kelimeler kullanabiliyor!
Örneğin; “Çıplak Bakan”, “Teflon Tava gibi” yakıştırmaları vs.
Madalyonun diğer tarafından baktığımızda, Amerika’nın bu kadar da aptal olabileceğini düşünmüyorum ben! Yani bu kadar basit değil.
Amerika’dan Irak’ı, ülkemizi, tüm Dünya’yı izleyen, kırmızı bültenle arananları eliyle koymuş gibi bulabilen, istihbarat gücü çok yüksek, istediğini elde edebilen, politikalarında şaşmaz bir çizgi sergileyen, bizden örnekle Türkiye – Irak sınırında dönen dolapları gören ve “tavşana kaç, tazıya tut” dercesine ipleri elinde bulunduran, çeşitli senaryolarla ülke idarelerine el koyan, kadın – erkek, yaşlı – genç – çocuk, ayrımı yapmadan insanlarını öldüren, askerlerinin sadistçe işkence yapan, cinsel istismar ve cinsel saldırılarda başı çeken Amerika, nasıl olur da KOZMİK odasından belge çaldırabilir, diye düşünmemek elde değil.
Hem öylesine sızdırılmış, 50 – 100 belge değil. Milyonlarca belge… Sadece Türkiye’yi ya da Türk Diplomatların söyledikleri, imzaladıkları değil, Tüm Dünya’yı ilgilendiren, tüm diplomatların söylediklerini, anlaşmalara varıncaya kadar, Amerikan yetkilileri ile aralarında geçen konuşmalar dahil, yazışma, söz, imza, gizli belgelere varıncaya kadar milyonlarca belge…
İşte bu kadarına da, “OLMAZ” dedirten bir laçkalıktan bahsediliyor!
Kim bu laçkalaşmış devlet?
Kim bu önlemleri almaktan aciz ülke?
Kim bu uçkuruna (pardon ağzına) sahip olamayan devlet?
AMERİKA…
İnanalım mı sizce?
Söylendiği gibi WikiLeaks’ın mı işi acaba!?
Haberi olmadan bir sivrisineğin ülkesine girmesine izin vermediği Amerika, gerçekten belgelerini ÇALDIRMIŞ olabilir mi? Milyonların yer aldığı belgelerin elde edilmesi öyle saniyelik bir iş mi idi ki, yetkililer farkına varamadılar?
Eğer öyleyse, bu Amerika’nın sanıldığı ve gözümüzde büyütüldüğü kadar da kayda değer bir ülke olmadığı çok açık…
Sözün Özü!
Yanlış hatırlamıyorsam Kıbrıs Barış Harekatı zamanında da bir gemimizi güya YANLIŞLIKLA vurmuştu! Irak İşgali, TEZKERE sırasında da bir füzesi yine YANLIŞLIKLA Türkiye’ye düşmüştü! PKK‘nın bir karakol baskınında da çok sayıda şehit vermiştik. Onda da YANLIŞ istihbarat vermişti bize!
Yani bu Amerika’nın yanlışlarından biri olabilir mi acaba WikiLeaks belgeleri!? Kasıtlı sızdırılmış olamaz mı? Ülke ileri gelenlerinin, bir şekilde, ya da gayri ihtiyari bir başka ülke ileri geleni hakkında söylediklerini, ya da ülke menfaatine dayalı anlaşmayı, imzayı deşifre etmekle, ülkeler arası bir nifak tohumu serpiyor olamaz mı? Ya da ihanetleri bu şekilde sızdırarak KARGAŞA(LAR) çıkarma niyeti olabilir mi acaba? Bir taşta tüm Dünya’yı sallayacak, birbirine düşman baktıracak, içişlerinde isyanlara sebebiyet verecek, birbirine düşürerek hedefine ulaşmada bir araç olarak kullanabileceği düşünülemez mi? Nihayetinde Amerika’dan bahsediyoruz! Senaryoların döndüğü, 50-100 yıl ilerisinin hesabını yaparak hareket edildiği söylenen bir ülkeden bahsediyoruz!
Bekleyelim bakalım…
