Bugün, yepyeni bir tarihin eşiğinde olduğumuz günler.
Bilinen tarihlerin aksine insanoğlunun vahşilik noktasında tavan yaptığı bir yüzyıla girmiş bulunmaktayız. Herkese hayırlı olsun…
Tarih öncesi çağlarda insanlar hayatta kalmak için mücadele verirken artık gelinen nokta bunun çıkar çatışmaları boyutuna varması olarak değerlendirilebilir.
O çağlarda öncelik karnını doyurmak-barınmak-korunmak olurken karnı doyan,sırtı pek,gözü kara olan insan şimdi çıkar çatışmaları ve fikir savaşları boyutunu gördü.
Bilinen bazı savaşlar kadın yüzünden oldu dense de ben kadınları bu konuda zan altında bırakmak istemediğimden çıkar savaşları diyorum müsaadenizle.
Gündemimizi bir süredir meşgul eden küresel bir hastalıkla devam edelim…
Meksika’daki çiftliklerde ortaya çıktığı söylenen bir hastalıktan bahsediyorum elbette. Hastalık normal gribal enfeksiyonun aksine çok daha hızlı ve rahat yayılan bir tür olması sebebiyle çok daha tehlikeli boyutlara ulaşmış bulunuyor. Hatta dünyada konuyla ilgili bir panik havasına bile rastlıyoruz.
Vücut direncini düşürerek ağırlaşan, teşhis ve tedavisi yapılmazsa kısa bir zamanda ölümle sonuçlanan bir hastalık.
Ama bilim adamlarının söylediği küçük bir nokta… (!) Normal gribin mutasyona uğramış hali(!)
Burası düşündürücü bir nokta olduğu için altını çizme gereksinimi duydum.
Şimdi gerçek dünyadan biraz uzaklaşarak çok farklı bir düşünce sistemine girelim birlikte.
Dünya üzerinde kapitalist bir düzen olduğunu ve bunun çıkarları için her şeyi yapacak birisi olduğunu varsayalım. Mutlak fayda için ne yapardınız?
Silah sanayinden yeterince verim elde edemez hale gelince yeni bir sektöre başvurmak (!)
Neden küresel hastalık tehdidi?
Çünkü silah satmakla virüs ihraç etmek arasında muazzam bir kâr farkı bulunmaktadır.
Silah satarken o silahlar size de dönebilir.
Silah üretmek için hammadde almak zorundasınız.
Silah pazarlamak o kadar kolay olmuyor üstelik dünya da bunun karşıt görüşleri artarken.
Silah satarken eninde sonunda bunu yapanın kim olduğu ortaya çıkacak ve size karşı cephe sayısı artacaktır. Kötü adam ilan edilecek ve diğer sektörlerde de ağır darbeler alacaksınız.
Bütün bunlardan kurtulmanın ve çok daha az riskle daha fazla kâr sağlamak varken neden eski yöntemleri kullanasınız ki.
Gelelim diğer sektöre…
Biogenetik çalışmalar adı altında gıda yerine hastalık üzerine çalışmalarınızda kendinizi geliştirirsiniz. Tüm dünyaya da gıda geliştirme çalışmaları der iyi adam olursunuz.
Bir hastalık üretip bunu en kolay şekliyle insanlara bulaştırabilirsiniz. Zaten iç içe olan toplumlarda bu kendi kendine yayılacak ve sizi pazarlama derdinden kurtaracaktır.
Herhangi bir hammadde ihtiyacına gerek duyulmadan mevcut gıda geliştirme programının bir köşesinde çok ucuz bir şekilde üretim yapabilirsiniz.
Virüsler bulaşma yöntemiyle yayıldığı için asıl suçlunun kim olduğunu bulmak o denli zordur.
Virüsünüze bir de ilaç bulursanız insanların ölüsünden de dirisinden de para kazanırsınız.
Virüs tehdidi ile içeride kendi toplumunuzu da korkutup iktidarınızı perçinlemiş olursunuz ki bu da işin ekstrası olur.
Yani bu kadar avantajı varken siz hala silah mı satmaya çalışıyorsunuz derim artık.
Kendinize virüs pazarı olarak yeni bir pazar oluşturabilir ve bundan fayda sağlayabilirsiniz. Tüm bu karşılaştırmalar doğrultusunda görüyoruz ki tercihler kâr yönünde değişecek ve alternatif sektörler doğacak.Dünya üzerinde yeni bir sektörün doğumu yeni aktörler meydana getirecek ve varolan güçlü rakiplerinize iyi bir çalım atmanıza neden olacaktır.
Neyse bu kadar hayalle gerçek dünyadan uzaklaşmayalım.
Eee ne olacak bu Beşiktaşın hali diyeyim de gerçek dünyaya döndüğümüzü anlayalım bari.
ÇARŞI domuz gribine de karşı mı acaba ?
