Kadınlarda alerji ve anafilaksinin daha sık görülmesi ve ağır seyretmesinin östrojen hormonu ile ilgili olabileceği ortaya çıktı.
The Journal of Allergy and Clinical Immunology isimli dergide yayınlanan ve fareler üzerinde gerçekleştirilen araştırma bir östrojen türü olan östradiolün ağır alerjik reaksiyonlarda anahtar rolü olan bir enzimin aktivitesini ve kan düzeyini artırdığını gösteriyor.
Araştırmada erkek ve dişi farelerde histamin, IgE veya IgG reseptör agregasyonu kullanılarak pasif sistemik anafilaksi yaratıldı.
Anafilaksi, farelerin vücut ısısı, mast hücre mediatörleri ve/veya hematokrit ve akciğer ağırlığı ölçülerek vasküler geçirgenlik ölçülerek değerlendirildi.
Bu olaylarda östrojenin etkisini belirlemek için de yumurtalıkların çıkarılması, östrojen reseptör antagonizması ve östrojen uygulanma teknikleri kullanıldı.
Araştırma, cinsiyete özgü farklılığın dişilerdeki östradiol hormonu ile ilgili olduğunu gösteriyor:
BİR: Anafilaksinin dişi farelerde erkeklere göre daha ağır ve daha uzun süreli seyrediyor.
İKİ: Dişi farelere bir östrojen reseptör antagonisti verildiğinde veya bunların yumurtalıklarının çıkarıldığında anafilaksinin ağırlığı azalıyor.
ÜÇ: Yumurtalıkları çıkarılmış olan farelere östradiol verildiğinde anafilaksi ağırlaşıyor.
DÖRT: Bir östrojen türü olan östradiol, mast hücresi cevaplarını ve anafilaksinin başlamasını etkilemiyor ama dokularda endotel nitrik oksit sentaz (eNOS) aktivitesini ve seviyesini artırıyor.
eNOS aktivitesinin artması daha fazla nitrik oksit üretimi anlamına geliyor; nitrik oksit ise damar geçirgenliğini, ödemi artırıyor, kan damarlarını genişletiyor ve kan basıncını düşürüyor.
NOS aktivitesinin bloke edilmesi veya genetik eNOS eksikliği cinsiyetle alakalı farkları ortadan kaldırıyor.
Kişinin duyarlı olduğu bir ilaç veya gıdayı yemesi veya arı sokması sonucu gelişen anafilakside bağışıklık sistemi hücrelerinden salgılanan enzimler dokuların şişmesi ve damarların genişlemesine sebep oluyor.
Bu olaylar da deride kızarma, kabarma, şişme ve ağır durumlarda anafilaksiye (tansiyon düşmesi, gırtlak ödemi, nefes darlığı, şok, kalp krizi) yol açıyor ve ölümle sonuçlanabiliyor.
Bu araştırma, alerji ve anafilaksinin kadınlarda daha sık görülmesi ve daha ağır seyretmesinin östradiol hormonu ile ilgili olabileceğini gösteriyor ama aynı durumun insanlar için de geçerli olduğunu söylemek için bunun araştırmalarla ispatlaması icap ediyor.
Gelelim neticeye
BİR: Bu sonuçlar insanlar üzerinde de ispatlandığında alerji ve anafilaksi tedavisinde mesela östrojen reseptör antagonistleri, ooforektomi (yumurtalıkların çıkarılması) gibi yeni imkânlar ortaya çıkabilir.
İKİ: Doğum kontrol hapları veya arginin gibi atletik performansı artırmak için kullanılan gıda takviyelerinin nitrik oksit üretimini artırarak anafilaksi sıklığı ve şiddetini artırabileceği dikkate alınmalıdır.
Kaynak: http://www.jacionline.org/article/S0091-6749(14)01597-8/abstract
