Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ERKAN

Aksu Köy Enstitüsü (XVI)

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
06 Eylül 2022
Hüseyin ERKAN, Öykü Tefrikaları
1
413
Paylaşma
5.2k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

BÜTÜNLEMEYE KALDIM MATEMATİKTEN

Henüz 11 yaşındayken, okuma uğruna ailemden ilk kez dokuz ay ayrı kaldıktan sonra köyüme, anneme, babama, kardeşlerime kavuştuğum için çok mutluydum. Ama…

“Ah şu ama sözcüğü olmasa! Güzel olan her şeyi berbat ediyor.” mu diyorsunuz?

Yok, yok! Ben öyle düşünmüyorum. O da çok gerekli bir sözcük…

Ama deyip devam edelim biz yine:

Evet, aylardır gözümde tüten köyüme ve aileme kavuşmuştum ama hiç rahat değildi içim.

Niçin mi?

Günler, haftalar geçiyor; okuldan beklediğim mektup gelmiyordu bir türlü.

Ne mektubu mu?

Mayıs ayı bitip de okul tatil olunca karne verilmemiş, sınıfı geçip geçmediğimiz bildirilmemişti.

“Siz gidin, durumunuz mektupla bildirilecek.” denmişti.

Dolayısıyla durumumu soran hiç kimseye, sınıfı geçtim de diyemiyordum; sınıfta kaldım da…

“Başarısız sayıldığın için bir ya da birkaç dersten ikmale mi kaldın yoksa?”diyen de oluyordu. Bu sorunun yanıtını da bilmiyordum ki!

Bunlar neyse ne de, sorulmayan bir şık daha vardı ki, o çok korkutuyordu beni. Neydi o şık biliyor musunuz?

“Okuyamaz; öğretmen olamaz bu çocuk!”denip okulla ilgilimin kesilmesi…

“Yok canım, böyle bir şık olamaz” mı diyorsunuz?

Vardı; böyle bir şık da vardı gerçekten.

Öğretmenler kurulunda bulunan öğretmenlerin yarısından bir fazlası bu düşüncede ise, o öğrenci için yolun sonu gelmiş demekti.

Birinci sınıftaki bir öğrenci çok tembelse, derslerin birçoğundan zayıfsa, ahlak kurallarına uygun olmayan davranışları, alışkanlıkları varsa böyle bir karar veriliyor ve o çocuğun okulla ilgisi kesiliyordu.

“İyi de, senin için niçin böyle bir karar verilsin ki?” diyeceksiniz.

Günler geçtiği halde okuldan hiçbir haber gelmeyince, 12 yaşındaki Hüseyin Erkan’ı korkutuyordu işte bu varsayım.

“Keşke biraz daha çalışsaydım derslerime! Keşke her dersten yüksek notlar alıp öğretmenlerin gözüne girseydim! Keşke vaktimin çoğunu oyun oynamaya, kütüphanede gazete, dergi, kitap okumaya harcamasaydım!” deyip durdum.

İyiden iyiye meraklanmaya başlamıştım ki artık, “İhsan Öğretmen çağırıyor seni“ dediler.

Koşarak gittim evine öğretmenimin. Elini öptüm önce.

“Bir mektup geldi Aksu’dan. Okuyunca sevinecek misin, üzülecek misin bakalım?” deyip bir zarf çıkardı cebinden.

Neler neler geçti aklımdan o an, anlatamam. “Çabucak aç zarfı da, oku sevgili öğretmenim!”diyemedim elbet. Merakla bekledim.

Televizyon programlarında böyle durumlarda araya reklamlar koyarak izleyenleri meraktan çatlatan sunucular gibi yapmayıp söyleyivereyim sonucu ben:

Geçmişimde tüm öteki derslerden,  bütünlemeye kalmışım bir tek matematikten.Oh be! Rahatladım işte o an.Okuldan da kovulmamış, sınıfta da kalmamıştım. Daha ne!

Nedir ki bir dersten, o günlerde “ikmâle kalmak” dedikleri bütünleme!

15 Ağustos‘ta okulda olmam gerekiyormuş. Olsun, giderim. Ve o güne kadar da o dersi, o kitabı A’dan Z’ye dümdüz ederim; dedim içimden.

“Ben senden sınıfı geçmeni beklerdim. Ama bir dersten ikmale kalmak da hiçbir şey değil.” deyip moral verdi öğretmenim.

Bütünlemeye bırakmakta çok haklıydı; matematik öğretmenim Hasan Atalay.

Zayıftı; yazılı notlarım çünkü. Düzeltmek için de bir çabam olmamıştı nedense.

Evet, kabakulak hastalığı nedeniyle 21 gün revirde yatmak mecburiyetinde kalmıştım ama bu bir mazeret olamazdı. Öncesi yok muydu bunun? Ya sonrası?..

Hiç sorun yapmadım bunları. Üzülmedim; sevindim aksine. Eve döner dönmez açtım matematik kitabımı önüme. Şunu biliyorum, bunu bilmiyorum demeden, elimde kalem, önümde defter, ilk satırdan başladım okumaya: Anlayarak, düşünerek, öğrenerek…

O günden sonra sekiz-on sayfa çalıştım her gün. Not tutarak, örnek problemleri kitaba bakmadan kendim çözerek…

Matematik kitabının yaklaşık üçte ikisi aritmetik, üçte biri geometriydi. 15 Ağustos‘ta okula gittiğimde öyle rahat, öyle huzurluydum ki! Kitapta çözmediğim, çözemeyeceğim hiçbir problem yoktu çünkü.

Öyle güveniyordum ki kendime, harıl harıl sınava hazırlanan arkadaşlarıma:

“Bu kitaptan istediğiniz problemi sorun, birkaç dakikada çözüvereyim.” diyordum.

İnanmayıp kendilerince en zorunu seçip, “Haydi bunu çöz de görelim.“ diyorlar, ben de gerçekten birkaç dakika içinde çözüp koyuveriyordum önlerine.

Doğru olduğunu anlayınca hayret ediyorlardı.

1954 Eylül ayının ilk günleri…  Sınav günü geldi çattı. O yıllarda sözlüydü, bütünleme sınavları. Birçok arkadaş telaşlı ve heyecanlı idi. Bende ne heyecan, ne telaş…

Niçin olsun ki? Sıram gelince gireceğim içeriye, ne sorulursa sorulsun, yapıvereceğim hemen.

Gerçekten de çok rahat girdim; sınav yapılan sınıfa. Üç öğretmen vardı içeride. Biri ders öğretmenim Hasan Atalay tabii… “Erkan! Geç bakalım, karatahtanın başına“ dedi; canım öğretmenim!

Geçtim hemen, aldım elime bir tebeşir.  Üç aritmetik bir de geometri problemi sordular. Durup düşünmeden çözdüm hepsini. Şaştı kaldı matematik öğretmenim:

“Bak Erkan, çalışınca pek güzel öğreniyormuş insan demek ki? Yıl içinde niçin çalışmadın sen? Bundan sonra bütünlemeye kalmak yok matematikten. Söz mü?”dedi.

“Söz öğretmenim” dedim.

“Haydi, geçtin bu sınavı; çıkabilirsin.”

Ertesi gün yazılı olarak ilan edilen sınav notumun”9 Pekiyi”olduğunu gördüm.

Bir notumu kim, niçin kırmıştı; bilmiyorum.

O zamanlar hiç aklıma gelmemişti bunu sormak.

Sınıfımı geçmiştim ya! Önemli olan buydu. Değmeyin benim keyfime artık!

Paylaş
Etiketler: AksuEnstitüköy
Önceki Yazı

İyi Niyet Samimiyet ve İnsana Hizmet Anlayışı Olmalı !

Sonraki Yazı

Hayat Irmak

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Göz Gördü Gönül Katlanmadı
Hasan TANRIVERDİ

Yavrularım Yanmasın

03 Aralık 2025
5k
Çiftçinin Çocuğu
Doğa-Çevre

Çiftçinin Çocuğu

02 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

Hayat Irmak

Yorumlar 1

  1. Süleyman Erkan says:
    3 yıl önce

    Değerli Hüseyin Erkan bu güzel yazınızı ilgiyle ve severek okudum. Elinize emeğinize sağlık.
    Emekli öğretmen- yazar Süleyman Erkan Tokat

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap