Memleketimden İnsan Manzaraları 551
Gönülden Sevgiler, Saygılar Sana
AKSEKİLİ HAYRİYE DURUK ANA
Yıl 1923… Cumhuriyetle birlikte bir bebek dünyaya gelir. Babası onun erkek olması için aylarca dua etmiştir ama ne fayda! Bebek kız olarak doğar. Kadere razı olan baba, nedense Hayriye adını verir ona. Arapça asıllı bir sözcük olan “hayriye” iyilik demek… Sözgelişi, “Hayırlı işler” deriz ya, o anlamda.
Her bebek gibi o da büyür; 7-8 yaşına gelir. Akranları okula başlar. O da gitmek ister ama babası, “Okula giderse okuma yazma öğrenir; erkeklerle mektuplaşır.” diye göndermez. Haksız mı? “Hoca” denen sakallılar tarafından yıllarca öyle doldurulmuştur: kafası çünkü. 1939’da16 yaşına gelince Hayriye, çalışkan ve zeki bir genç olan Çerçi Ömer’le nişanlanır. Ancak nişandan kısa bir süre sonra İkinci Dünya Savaşı başlayınca, eli silah tutan herkes gibi 18 yaşındaki Çerçi Ömer de askere alınır. Bu ayrılık 6 yıl sürer. O nedenle 1947’de evlenebilirler.
Çerçi Ömer, babası ölünce ilkokul 3’ten ayrılıp ailenin geçimini sağlamak üzere Akseki’nin yakın köylerine yaya gidip gelerek çerçiciliğe başlar. Kazandığı üç beş kuruşu biriktirip bir eşek satın aldığında dünyalar onun olur. Daha çok çalışıp daha çok kazanınca eşeği satıp at alır. Kendine güveni iyice arttığı için daha bir dört elle sarılır işine. Herkesin takdir ettiği Çerçi Ömer Duruk’tur artık o!
Tüm Aksekililer gibi genç eşi Hayriye Hanım da hem çalışkan, hem çok tutumludur. Gereksiz hiçbir harcama yapmaz. İki yürek bir olunca Akseki dar gelmeye başlar; Çerçi Ömer’e. Konya’ya ve İstanbul’a taşır; her geçen gün geliştirdiği işlerini. Akseki’yi bırakıvermez hemen. 13 yıl gidip gelerek çalışır; gece gündüz. 1950’de eşi ve çocuklarıyla birlikte taşınır Konya’ya. Buradaki Mecidiye Han’da 40 metre kare bir dükkân kiralayıp Toros Dağlarında avlanan tilki, tavşan, sansar, sincap, kurt gibi hayvanların derileriyle salep ve balmumu gibi ürünleri toplayıp İstanbul’daki Rum ve Ermeni tüccarlara satar. Ayrıca Akseki ve köylerindeki 200’ü aşkın ahşap tezgâhlara dağıttığı ipliklerle dokunan kaput bezlerini başka bir dükkânda değerlendirir.
Hayriye Ana bir yandan çocuklarını büyütürken öte yandan her gün evindeki tezgâhta 25-30 metre kaput dokur. Bununla yetinmeyip Konya dışına gidecek siparişlerin hazırlanıp paketlenmesine de yardımcı olur. Çerçi Ömer, Konya’da Tüccar Ömer Duruk’tur artık. Har vurup harman savurmaz kazancını. Aksine yeni işlere girişir. Sözgelişi Beyşehir’de üç, Konya’da iki benzin istasyonu açar. Good Year lâstiklerinin bayiliğini alır. Makarna, un, irmik fabrikası kurup ürünlerini pazarlar.