İş dönüşü, akşam gazetelerinden birini almadan eve varmazdı. Gazeteyi karıştırır, üçüncü sayfa haberlerini de okurdu. Nereden bulurlar bu haberleri, derdi. Sonra gözünü gazeteden ayırmayan oğluna verirdi.
Oğlu, maçlarla ilgili başlıklara kafayı takmış durumdaydı. Çünkü bu hafta galip gelen takım için hakemin parmağı olduğunu söylenmişti. Gazetenin yazıp yazmadığını araştırdı. İki köşe yazısında, olaya biraz değinmişlerdi.
Baba, hakemler yem, her laf onlara, karınları geniş kaldırıyorlar. Ayrıca maçlar için saçma sapan dedikodular, utanmadan yazılıyor. Gazetelerde basıyor, dedi.
Oğlu ilk sayfadaki ev haberini okur musun? Dedi. Ev alımından ve krediden bahsediyordun, dedi. Ne yazıyor ev almak için kolaylık geliyormuş. Evin yarısını peşin verecek, Geri kalanını da takside bağlıyorlarmış.
Baba, aklıma yattı, deyince, anne mutfaktan, peşini verdikten sonra taksitin ne kadar olduğunu biliyor musun? Nasıl ödeyeceksin, dedi. Babanın morali bozuldu, fakat hanımına seslenmekten geri durmadı. Sen nereden biliyorsun, taksitlerin yüksek olduğunu. Arkadaşım Zeynep, şehirciliğe gitti de oradan öğrendi, dedi.
Baba desene, yine hava aldık. Fakat yarın büroya gidip öğreniriz. Baba hanımıyla satışı yapılan evlerin olduğu yere gittiler. O kadar ki İstanbul’dan çıktılar. Nerede ise Karadeniz’e vardılar. Görevliye buradan, şehre nasıl gidilir ve gelinir, diye sordular. Herkes kendine göre, söyleyeceği bir söz buluyor. Emlakçılar da öyle bir şeyler söyleyip geçiştirdiler.
Baba, bir ev buldum o da sahte çıktı, dedi.
Her akşam aldığı gazetede bir ay sonra, sahibinden satılık ev ilanı, gördü. Eve talip oldu. Hanımını alıp ilanın olduğu adrese gittiler. Satıcı kendi evini elden çıkarıyorum, dedi. Ev sahibi hanımını aldın ve geldin. İnşallah evi beğenirsin, dedi.
Her gün ev arıyoruz. Lüks ev arama diye bir şansımız olamaz. Korunacağımız bir yer lazım, dedi. Ev sahibi de biz de güvenli bir alıcıya ihtiyaç duyuyoruz. Yeni daha büyük bir eve taşınmalıyız, çocuklar büyüdü, dedi.
Anne biz de çocukları okutuyoruz. Sonrasında çekip gideriz, çocuklar neye karar verir onların bileceği iş, dedi.
Ev sahibi satış şartlarını söyledi. Baba hanımına baktı ve heyecanla bu külfetin altından kalkabiliriz, dedi. Ev sahibi ne zaman derseniz tapuya gideriz, dedi.
Bir gün sonra tapuya gidip işlerini hallettiler. Baba dünyada iyi insanlar bitmedi, biri de bize rastladı ve ev sahibi olduk, dedi.
Tapudan sonra ev sahibiyle dost oldular.
Hasan TANRIVERDİ























