16 yıldır, her sahada olduğu gibi vergi konusunda da, AKP iktidarının bir politikası yoktur. Devamlı olarak, günlük-palyatif uygulamalarla yetinilmektedir. Sıkışınca, hemen KDV ve ÖTV’ye zam yapılmaktadır. Ciddi çalışmalar yapılmamaktadır.
1- Aslında, Bütçe açığının olmaması gerekir. Zira, 15 yılda 3 Trilyon-750 Milyar TL vergi toplanmıştır. Dış borç 130 Milyar Dolardan, 467 Milyar Dolara çıkmıştır. Cumhuriyet döneminin bütün birikimleri, özelleştirme furyası ile satılmıştır. İmar- affı vb. uygulamalara gidilmiştir. Hazine arazileri satılmıştır. Velhasıl, bütçeye çok ciddi rakamlar girmiştir. Ancak, her yıl (2018 dahil)astronomik açıklar verilmiştir.
2- Zira korkunç bir israf, lüks, yolsuzluk, kayırma, kamu kaynaklarını yandaşlara aktarma uygulaması yaşamaktayız. Devletin tüm birimlerinde, başta Saray olmak üzere; lüks, israf, saltanat hakimdir. En küçük bir tasarruf düşüncesi yoktur. .
3- Sadece yandaş müteahhitlere aktarılan, rakamlar bile, baş döndürücüdür. Hele hele, “yap-işlet” ihaleleri, tam bir faciadır. (Ve herkes TL ile işlem yapmaya zorlanırken, bunlara dövizle ödeme yapılmaktadır.)
4- İktidarın, Gelir ve Kurumlar vergisi toplamaya “kayıt dışı” ile mücadeleye niyeti yoktur .-KDV ve GTY ile yetinmektedir.
a) Nüfusu 80 milyon olan ülkemizde(Ekim 2018 itibariyle) toplam mükellef sayısı 10 milyon 962 bindir. Ve bu çok düşük bir rakamdır. Bunu yükseltmek için gösterilen bir gayret de yoktur. Ülkemizde vergi denetiminin varlığından bahsetmek mümkün değildir.
b) Kaldı ki, AKP’nin iktidar olur-olmaz, Hesap Uzmanları Kurulu’nu, Maliye Teftiş Heyeti’ni, Gelirler Kontrolörleri Teşkilâtı’nı kapatması vahim bir hatadır. Maliye Bakanlığı’na vurulan, çok büyük bir darbedir. Bakanlığın bel kemiği kırılmış, eleman üretim kaynakları kurutulmuştur.
c) Yıllardır, çok güzel-öneriler getiren, vasıflı üyelerden müteşekkil bir “Vergi Reform Komisyonu” vardı. Hiçbir zaman istişareye önem vermeyen AKP iktidarı bunu da kaldırdı, ciddi bir kaynağı daha kuruttu.
d) Sık sık “asgari ücretin” vergi dışında bırakılmasından söz ediliyor. 2017 yılında, 112.401 Milyon TL olan, gelir vergisi tahsilatının büyük bölümü, ücret stopajıdır. Bunun da, çok büyük bölümü, asgari ücretlidir. Yani, bu uygulama, çok ciddi, bir kayıp doğurur. Bunu telâfi edecek çareler bulunmadan, uygulama yapılamaz. Ancak, bu dilime ait, vergi oranı düşürülebilir; tavan rakamı da yükseltilebilir. Yıl sonuna doğru, vergi rakamının yükselmesi önlenebilir. (Sigortalı işçilerin %50’si asgari ücretlidir.)
e) Yeminli Mali Müşavirlerden ve SMM’lerden çok daha fazla yararlanılabilinir. Bu büyük kaynak israf edilmemiş olur.
Liyakat sahihi kadrolar eli ile, çok güzel tedbirler plânlanabilir, yeter ki, iktidar arzu etsin; liyakate, istişareye, önem’ versin …