Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ali TARAKÇI

AK Parti Metal ve Mentalite Yorgunluğunu Atabilir mi?

Ali TARAKÇI Yazar Ali TARAKÇI
30 Ağustos 2017
Ali TARAKÇI
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın sürekli gündeme getirdiği metal yorgunluğu aşılabilir mi? Zihniyet böyle devam ettiği ve fabrika ayarlarına dönülemediği sürece yenilenebilme ihtimali çok zordur. Bugün, teşkilatlara yeni kadro katabilme ihtimalinin de imkansız olduğunu belirtmek gerekir

AK Parti değişebilir mi? Metal yorgunluğunu atabilir mi? Yoksa 20 yılın sonunda, bir alt üst yaşayabilir mi?
Ve yerini, içinden çıkan bir siyasi hareket alabilir mi?
AK Parti, Erdoğancılar ya da Reisciler diyebileceğimiz kadrolarla yoluna devam edebilir mi?
Sözümüzü baştan söyleyelim.
AK Parti böyle giderse yenilenebilme şansı yoktur.
Yine kadroları yenilense bile (bugün için imkansız gibi gözüküyor) farklı bir yol alabilir mi?
Yanıtım hayırdır.
****
AK Parti tarih sahnesine ülkenin bir ve yaşadığımız coğrafyanın bir vicdanı yinelenme hareketi olarak çıktı.
100 yıllık otoriter devlete itiraz, resmi ideolijiyi inkar ederek ortaya çıktı.
Yani bürokratik ve otoriter cumhuriyetin yok saydığı, tüm toplumsal kesimlere seslendi.
Toplumun en az yüzde 80’ninin vicdanını oldu.
Ve 100 yıllık devlete tabi siyasetin dışında söyledikleriyle, yaptıklarıyla, kadrolarıyla, parti yapısıyla ortaya çıkarak, demokratik bir Türkiye iddiasıyla 2011 yılına kadar çok şeyi gerçekleştirdi.
****
Kurulduğu günden itibaren sadece Milli Görüş kadrolarıyla değil, toplumun değişim isteyen tüm kesimleriyle buluşarak, kadrolarına katarak, statükoya teslim olanlarla yollarını ayırarak 15 Temmuz darbe girişimine kadar geldi.

2013 yılında değişimin kodlarını Babuşçu söylemişti!
17/25 Aralık Fetöcü emniyet ve yargı darbesiyle karşılaştığında ise AK Parti bir yol ayrımına geldi.
Bunun ilk sinyalini, dönemin İstanbul İl     Başkanı Aziz Babuşçu, 1 Nisan 2013 yılında vermişti.
”10 yıllık iktidar dönemimizde bizimle şu ya da bu şekilde bizimle paydaş olanlar, gelecek 10 yılda bizimle paydaş olmayacaklar. Çünkü bu geçtiğimiz 10 yıl içinde, bir tasfiye süreci ve bir tanımlama özgürlük, hukuk, adalet söylemi etrafında yaptıklarımıza paydaşlar vardı. Onlar da şu ya da bu şekilde her ne kadar bizi hazmedemeseler de; diyelim ki liberal kesimler, şu ya da bu şekilde bu süreçte bir şekilde paydaş oldular ancak gelecek inşa dönemidir. İnşa dönemi onların arzu ettiği gibi olmayacak. Dolayısıyla o paydaşlar bizimle beraber olmayacaklar. Dün bizimle beraber şu ya da bu şekilde yürüyenler, yarın bizim karşımızda olan güçlerle bu sefer paydaş olacaklar. Çünkü inşa edilecek Türkiye ve ihya edilecek gelecek onların kabulleneceği bir gelecek ve bir dönem olmayacak. Onun için işimiz çok daha zor.”
****
Sonradan söylediklerinin farklı anlaşıldığını söylese de, son 4 yıl kendisini haklı çıkardı.
Tam dört yıl öncesinden bugün İstanbul Milletvekili olan Aziz Babuşçu, şunun altını açık açık çizmişti.
“… Çünkü bu geçtiğimiz 10 yıl içinde, bir tasfiye süreci ve bir tanımlama özgürlük, hukuk, adalet söylemi etrafında yaptıklarımıza paydaşlar vardı” sözü özgürlük, hukuk, adalet çercevesinde siyaset yapmayacaklarının ipuçlarını veriyordu.
****
Babuşçu, 10 yıllık iktidar dönemlerinde yani, 2002 ve 2012 dönemi arasında iktidarı ve parti yönetimini ve kuruluş zihniyetini ve demokratik Türkiye idealini paylaştıklarıyla, yeni dönemde inşa edilecek Türkiye’de yan yana olamayacaklarını söylüyordu.
Ve bunun neden öyle olacağını şöyle ifade ediyordu: “… çünkü inşa edilecek Türkiye ve ihya edilecek gelecek onların kabulleneceği bir gelecek ve dönem olmayacak. Onun için işimiz çok daha zor.”

Davutoğlu’nun tasfiye edilmesiyle eski zihniyet tamamen terk edilmişti
Tam dört yıldır AK Parti özellikle Davutoğlu’nun resmen parti içi bir darbeyle tasfiye edilmesiyle beraber, özgürlükçü liberallerin, 10 yıllık AK Parti iktidarının hedeflerini paylaşan demokratlarla yollarını ayırdı.
Bu yol ayrımını ve yeni dönemin haberini Babuşçu, 10 yıllık paydaşlarının kabul edebileceği bir dönem olmayacağının altını tam 4 yıl öncesinden çizmişti.

Yorgunluk zihniyet  ile ilgilidir metal yorgunluğu kaçınılmazdır
Anlayacağınız AK Parti’deki yorgunluk sadece metal yorgunluğu değil aynı zamanda mentalite yani bir zihniyet yorgunluğudur.
Yani AK Parti’de ki, “anlayış- düşünme yapısı-akıl gücü” yorgunluğudur.
AK Parti metal yorgunluğunu aşabilir ancak mentalite yorgunluğu bugün için aşabilme ihtimali gözükmemektedir.
Kuruluşunda ne söylemişse, iktidar olduğu tarihten 2013 yılına kadar ne yapmışsa; özellikle 17/25 Aralık, Gezi olayları ve 15 Temmuz darbesi sonrasında ortaya koyduğu zihniyetle tam tersini söylemekte ve yapmakta, vede var olanı değiştirme şansı bugün için imkansız gibi gözükmektedir.
****
Ülkedeki tüm teşkilatlar, tüm belediye başkanları bir gecede değiştirilse, yerine gelecek olanlar ne söyleyeceklerdir? Ne yapacaklardır?
Bugünkü zihniyetin dışında, otoriter devlet uygulamalarının yerine ne koyacaklardır?
Yeni teşkilatlar ne söyleyecekler?
Daha demokratik bir Türkiye iddiası mı?
Daha özgürlükçü ve insan haklarına saygılı bir Türkiye mi?
Daha çok devletçi bir söylem yerine daha çok hizmetçi bir devlet söylemi mi?
Daha merkezci bir devlet yerine yetkilerini yerelle paylaşıldığı, merkezi devlet yapısının zayıfladığı, yerel demokrasinin güçlendiği 2001 idealleri mi?
Bunları bugün yeniden söyleme ihtimali yok gibidir.
Çünkü, kullanılan dil tam da bürokratik cumhuriyetin ve otoriter devletin dilidir.
****
Gırtlağına kadar bürokratik bir teşkilat yapılanmasına, ihale ve daha çok zenginleşme beklentisine girmiş, herkesin birbirine mecbur olduğu, ekonomik ilişkilerin ancak siyasal güç merkezi ile korunabileceğine inanan kadroların hakim olduğu, oluşturulan dairesel yönetim modelleri ile kayırmayacılığa meil etmiş; milletten uzaklaşmış, bırakın milleti kendi teşkilatlarına yabancılaşmış, kibir hastalığına tutulmuş yöneticiler yerine vazgeçilen değerleri seslendirmeyecek olanların, teşkilatları ayağa kaldırması mümkün olabilir mi?

Ahmet yerine Mehmet, Ali’nin yerine Veli gelse ne olur?
AK Parti bugün kü söylediklerinden vazgeçemediği sürece, eski statükocu devletin refleksleriyle ve zihniyetiyle davrandığı sürece teşkilatları değiştirmesinin önemi yoktur. Anlamsızdır.
Sadece olacak olan Ahmet’in yerine Mehmet, Ali’nin yerine Veli’dir.
****
Düşünün AK Parti 2011 yılına kadar kadrolarını yüzde 40 oranında değiştirmiş, yenilemiştir. Ve en önemlisi partiyle o güne bağı olmamış yeni isimleri yönetim kadrolarına katmış, belediye başkanı ve milletvekili yapabilmiştir.
****
Bugün AK Parti hem parti içersinde hem de devlette, milli görüşçü kadrolar hakimdir.     Ve de en önemlisi kimi cemaatlere partinin kimi kadroları ve devletin kimi bakanlıkları teslim edilmiştir.
Bu gerçek toplumun değişik kesimleriyle AK Parti’nin beslenmesinin ve yenilenmesinin önüne tıkamaktadır.
****
Yeniden 2001 değerlerine, fabrika ayarlarına ve yeni bir demokratik zihniyete sahip olunamazsa ne yapılırsa yapılsın parti hızla bir sona doğru yaklaşmaktadır.
Bunu bugün partinin seçmenlerinin en az yüzde 20’si görmektedir.
Asıl olan partinin hala seçeneksiz olmasıdır.
Ancak bu da geçici bir süreçtir.
Sonuç olarak parti yenilenemezse hem zihniyetiyle hemde kadrolarıyla kendi içerisinde özellikle 2019 sonrasında yeni bir hareket çıkma ihtimali yüksektir. Ve böyle bir olasılık Türkiye’nin yumuşak bir geçişine de katkı sağlayacaktır.

AK Parti güçlü olmasının nedeni, kazanımları kaybetme korkusudur!
1991 yılından özellikle 2002’den beri muhafazakarların, islamcıların kazandıkları; demokratik, ekonomik, kültürel, psikolojik, sosyal kazanımlarını kaybetme korkusu bugün partinin ana merkezini koruyor gibi gözükse de, buna aldanmamak gerekir.
Millette asıl yorgunluğu tabi ki, millete ki mentalite yorgunluğunu görmeyenlerin ne yaparlarsa yapsınlar değişebilme ihtimali çok zordur. Ki, pragramatik olan Erdoğan çok radikal bir karar alarak fabrika ayarlarına da dönüş yapabilir. Bunu son 17 yıldır çok gördük.
****
Ve görünen odur ki, 2019 Türkiye için yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır.
Son 26 yıldır muhafazakarların kazanımlarının garantisi olacak, geri alınmayacağına inandıkları bir siyasi yapıyı destekleyeceklerinin de altını çizmek gerekiyor.
Muhalefet bunun güvenini verebilir mi
AK Parti’nin teşkilatlarını değiştirmesinin de ne kadar zor olacağını, kendi içersinden bir değişim olacağı için beklenene yanıt vermesinin de zor olabileceğini tarihe not düşmek isterim.
Sonuç olarak şurada ne kaldı? İki yıl… Çabuk geçer. Bekleyip göreceğiz.

Son söz: AK Partinin yeni teşkilatları topluma hangi malı satacak? 2001 ideallerini mi? Yoksa bükratik devletini dilini ve zihniyetini mi? İkincinin karşılığının alıcısının boyutu bellidir. Bunun için de AK Parti’ye ihtiyaç yoktur. Bunun satıcıları CHP ve MHP hala siyasete devam etmektedir. Ve bunlar AK Parti’den bu işi daha iyi yaparlar. Bizden söylemesi…

Paylaş
Etiketler: güncel
Önceki Yazı

Halk Eğitimi Hizmetleri

Sonraki Yazı

Solcular Vatansever Olamazlarmış!

Ali TARAKÇI

Ali TARAKÇI

Fast loans with monthly payments near me

İlişkili Yazılar

Ali TARAKÇI

ZEVZEK’in Asıl Amacı Montrö Değilmiş!

14 Mayıs 2021
5k
Ali TARAKÇI

“Ya Hep Beraber, ya Hiçbirimiz…”

13 Mayıs 2021
5k
Zevzek’in Asıl Amacı Montrö Değilmiş!
Ali TARAKÇI

Zevzek’in Asıl Amacı Montrö Değilmiş!

06 Mayıs 2021
5k
Ali TARAKÇI

Twitter Vekillik Düşürdü!

24 Mart 2021
5k
Sonraki Yazı

Solcular Vatansever Olamazlarmış!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap