Ahlak sadece Allaha aşktır… O aşkı o imanı eylemleriyle yansıtmadır… Zamanımız insanı bu kavramı bir kaç eyleme indirgedi… “İçki içmiyor…kumarı yok ahlaklı biri…” der birinin ahlakını sorsak, “Peygamberimizin “ben güzel ahlakı tamamlamaya geldim…”hadisine de hakıyla bir anlam kazandıramaz… Ahlakı öğretmek esmaya uyumu her eylemde öğretmekti… Efendimizin bu hadiste kastı da bu…
Ahlak esmaya uyumdur…esmaya hadimliktir Allah katında…
“Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” hadisi sahih midir? Kur’an’da bir karşılığı var mıdır?diye soranlar da var. Güzel bir davranış bu ama eksik…varlıkta bir karşılığı var mıdır diye de sorulmalı… Tarihde de karşılığı vukuattada da karşılığı aranmalı… Çünkü “Karga mezar kazmayı öğretir… “bu varlıkta. Kur’an her konuda bir kaç örnek sunarken varlık binlercesini sunar yani tefsirlik görevi görür Kur’ana…
73 fırkaya ekole ayrıldık onu yanlış algılaya algılaya ama efendimiz ahlak öğretmenidir… Diğer peygamberler de öyleydi ve izinden gidenler de öyle ama algılayanlar farklı algıladılar onları ve sapıttılar…… İşte ayet: “Ve şüphesiz sen büyük bir ahlak üzerindesin.” (Kalem/4)
Peygamberleri ve izindekileri algılayanlar hep farklı algıladılar… “Peygamberimizin hasırda uyumasını ..”delil saydılar kendilerine ve fakirliği kutsallaştırdılar… “Cihadla cihad ettiler…”öldürdüler sahabenin cihad algısını… Cihada maddiyet biriktirmediler. Oysa hz Ebu bekirlerin cihada birikimleri vardı…onlar VAKIFtı…biriktirdiklerini sahiplenmezlerdi ve cihad için zamanı gelince harcarlardı.
Allahın esması ve sıfatları zahirdir bu varlıkta…ama zatı hayır…ne miraçta peygamberimize ne de Tur dağında hz Musaya zatı izhar olmadı…
Ahlak dersi…İşte ahlak dersi…
Zamanımız insanının ahlak algısı hastalıklıdır… Mesela “Evlilikle esmaya hadimlik mümkün mü desen… “o sabit görüşlüdür” tek evliliği savunur…
Zikir esmaya hadimliktir…namaz zikirdir…esmaya hadimliğe çağırır insanı okudukları eylemleri…halleri…değilse namaz diriliş olmaz…uyanış olmaz…
“Bugün dininizi olgunlaştırdım ve size olan nimetimi tamamladım.” buyrulmuştur kur’anada. (Mâide, 5/3) ama biz o nimeti çürüttük… Algılarımızı sabit görüşlerimiz etkiledi…ırkçılığımız etkiledi…her ırkçı ırkını kamilleştirmedikçe Allah katında hesabını veremez…esmaya hadim etsin ırkını hz MUSA gibi Allaha çağırsın ırkını…
Ahlak dersi…İşte ahlak dersi…
Adam İmam rabbaniyi kendi algısı ile sapık ilan ediyor… Farklı algılar da mümkün…
Hint yarımadasının yetiştirdiği ender şahşiyetlerden biri kabul edilen İmam Rabbanî, tasavvuf alanında temayüz etmesine rağmen, irşadçı kişiliği ile islamî ilimlerin hemen her dalında kalem oynatmıştır. Bunların başında da İslâm akaidi gelmektedir.
Adam hindistanı kendi algısıyla algılamaya çağırıyor… Eski peygamberlerinde ümmetleri 70 küsür fırkadır… Hindistana hiç mi peygamber gitmedi… En iyi fırkası yok mu?… O toprakların da…
Kadında da erkekde de ZAHİR isminin tecellileri var…varlıkta da var… İmamı Rabbani, Zahir isminin kadında tecellilerini gördüğünü söylüyor, bunu nasıl mı anlamalıyız? “… Bu tarikat edeplerine dair işlere devamım sırasında, Yüce Allah’ın ZÂHİR ismine bir zuhur yeri olma şerefine erdim; hem de tam manası ile her şeyden ayrı bir manada. O kadar ki: Bütün eşyada, tek tek bu tecelliyi gördüm, özellikle kadınların kisvesinde. Hatta ayrı ayrı her yanlarında. Bu kadınlar zümresine o kadar ram oldum ki: Anlatamam. Bu ram olma işinde çaresiz bir duruma düştüm…. …”der.
Baki ismine hadimlik var evlilikte… Alim ismine hadimlik var…Kadına sevgi tecellilere esmaya hadimlik ise ibadettir…evet…sadece tecelliğaha sevgi şirktir… Dünya cifedir…hiçtir ama tecellilerini sevmek kulluktur…evet… dünyaya sevgi çok insanda şirktir.
Tecellilerden dolayı sevmek Allahtan dolayı sevmekrir… Allah için sevmektir…zenciydi Bilali habeşi ama Allahtan dolayı sevilmeyi hak ediyordu… Irkçı algı engeli aşılmadıkça Bilal sevilmez… Evladını bile secdesinden dolayı sev…dünyayı secdesinden dolayı sev…Dünya cifedir ama bu sevgi cife değil…ibadet… Kadın cifedir yani hiçtir…kıymetsizdir ama tecellilerden dolayı sev…
Evet…kadınların cemal, letafet ve şefkat yönünden erkeklere nispetle daha baskın olduğu, bu sebeple onların ilahi güzelliği ve rahmeti daha iyi yansıtabileceğini düşünmek yanlış mı…işte hadis..:“Dünyanızdan bana üç şey sevdirildi: Kadınlar, güzel koku ve namazdaki gözümün aydınlığı.” (Kenzu’l-Ummal, h. No:18913)
Ahlak dersi…İşte ahlak dersi…
Allahtan dolayı sevmemek ahlaksızlıktır…secdesiz evlatları da sevdik…secdesiz kadınları da…adına da aşk koyduk.” Allah aşkından başka aşk mı var…aşka düşmanlığın adı aşk oldu…