Beylikdüzü Belediye yetkilileri, dört yıldır kente bir devlet hastanesi kazandırmak için uğraşıyorlardı! Bilbordlara devlet hastanesi projesinin fotoğrafları asılmış ve uzun süre caddeleri süslemişti. Sonra devlet hastanesi projesinin yerinin Büyükçekmece Belediyesi sınırları içersinde olduğunun ortaya çıkması, projenin zamana yayılacağını da gösteriyordu.
Yapılan haberler sonrasında Büyükçekmece Belediye Başkan Dr. Hasan Akgün ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Yusuf Uzun biraraya gelerek, devlet hastanesinin gerçekleşmesi için işbirliği yapmaya ve tüm olanaklarını kullanmaya karar vermişlerdi.
****
Yapılan görüşler nihayet dün meyvesini verdi. Beylikdüzü Belediyesi'nin Ocak ayı olağan meclis gündeminin 10. maddesi olan Büyükçekmece Devlet Hastanesi'ne 10 yıllığına, eski Gürpınar Belediye Hizmet Binası tahsis edilmesi oy çokluğu ile kabul edildi.
Gürpınar Belediye hizmet binasının tapusunun Beylikdüzü Belediyesi'ne, binanın bulunduğu arazinin de Büyükçekmece Belediyesi'ne ait olması işbirliğinin gerçekleştiğini gösteriyordu.
Büyükçekmece sınırları içersinde yeni bir 50 yataklı devlet hastanesi yapılacak, binayı ise Beylikdüzü Belediyesi tahsis etmiş olacaktı. Mecliste görüşmeler devam ederken, içimden “Beylikdüzü'ne devlet hastanesi istemiyor muydun, alın size devlet hastanesi” diyorum. Bina içersinde, bu yıl içersinde yapılacak tadilatla devlet hastanesi hayata geçmiş olacaktı.
Böylelikle herkes verdiği sözün ağırlığından da kurtulmuş olacaktı. Başkan Uzun ve Akgün'ün işbirliği de meyvesini vermiş olacaktı. Anlayacağınız gerisi teferruattı.
Tahsis CHP Gurubunu böldü
Tahsis tartışması uzun süre hararetli olarak mecliste sürdü. CHP Gurup Sözcüsü Kader Göllü, yer tahsisinin yapılmadan önce ilgili komisyona havale edilmesini, araştırmalar yapıldıktan sonra tahsisin yapılmasını istedi. Tartışmalar devam ederken, CHP Belediye Meclis Üyesi Halim Saral söz alarak, bir hekim olarak yapılan tartışmaları doğru bulmadığını, kamu adına vatandaşlara sağlık alanında hizmet edecek devlet hastanesi için yer tahsisinin yapılmasını doğru bulduğunu söyledi.
MHP Gurup Sözcüsü Halit Tuna ise kamu yararı olacak her karara olumlu oy vereceklerini belirterek, hizmet binasının devlet hastanesine dönüştürülmesine 'evet' oyu kullanacaklarını söylediğinde, yer tahsisinin gerçekleşeceği ortaya çıkıyordu. Oylamada AK Parti, MHP ve kimi CHP meclis üyelerinin tahsis yönünde oy kullanması için parti gurubu içersinde yaşanan büyük tartışmayı da ortaya çıkarıyordu.
Çatalca, başkan ve sofram restaurant
Çatalca Belediyesi'nin 10 Ocak Gazeteciler Günü'yle ilgili Sofram Restaurant'ta düzenlediği yemekli toplantıya katıldık, haftasonu… Erhan'ı Büyükçekmece'de dakikalarca bekledikten sonra gecikmeli olsak da, toplantıya ulaştık.
Salona vardığımızda Başkan Cem Kara konuşmasını yapıyordu. Manşet Gazetesi'nden arkadaşlar masalarında bize yer açtıktan sonra, sessizce yerimize oturduk. Tüm masalar dolu… Misafirler eksiksiz gelmişler.
Başkan Kara, mikrofondan gazetecilerle ilgili konuşuyor. Bulmuşken gazetecileri de, yaşadığı bir olayı anlatıyor. Bir gazetede çıkan haberin nasıl yalan olduğunu anlatıyor. “Büyük ihtimalle haberi yapan da aramızda” diye düşünüyorum. Hani belki başkana itiraz eder, 'hayır başkan yalan söylüyorsunuz, biz haberimizin arkasındayız.' Ya da bir erdemlilik yapar 'özür dilerim, bir hata yaptık' diye bekliyorum.
Sonra başkan konuşmasını tamamlayıp gelen konuklarına teşekkür etmek için masaları dolaşmaya başlayınca, yanıldığımı kabul ediyorum, 'başkanın bahsettiği haberi yapan bizim buralardan değilmiş(!)' diyorum.
Ne de olsa bizim buralarda yalan haber yazacak gazeteci de yoktur, gazete de yoktur.
Bizim buralarda masa başlarında haberler yazılmaz. Halbu ki tüm haberler masa başlarında yazılır, yanlış mı diyorum ne…
Ellerinde bilgi belge olmadan atmazlar, büyük gazetecilik yapmazlar… Gazete çıkarmadığı halde gazete çıkarıyormuş gibi yapmazlar.
Sözde gazete sahibi yazı yazamadığı için, asıl sahipleri onlar adına yazılar yazmazlar.
İlan paralarını alabilmek için, gazetelerini eski tarihler yazarak çıkarmazlar.
Küçük küçük gazeteciler oldukları halde, büyük büyük gazetecilik taslamazlar.
Her tarafları döküldüğü halde, birilerine gazetecilik dersleri vermezler.Anlayacağınız Başkan Cem Kara'nın sözünü ettiği gazete ve gazeteci bizim buralara ait değildi. Başkan Kara başka bir ildeki gazeteden ve gazetecilerden söz etmişti. Alınmaya hiç gerek yoktu.
Yediklerimizin tadı damaklarımda
Birkaç saat kaldığımız yemekte, Sofram Restaurant'ın sahibinden garsonlarına kadar gazeteciler için seferber oluyorlar. Masalarda yok yok… Bu satıları yazarken yediğimiz yemeğin ve tatlıların tadını hala damaklarımda hissediyorum. Başkan Kara'ya, Basın Danışmanı Savaş Atak'a ve tüm ekibine misafirperverliklerinden dolayı teşekkür ediyorum.
