Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Selami Saygın

Adını Ben Koydum

Selami SAYGIN Yazar Selami SAYGIN
30 Nisan 2012
Selami Saygın
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Etyen Mahcupyan Ermeni Tehcirini konu alan Zaman Gazetesi’ndeki  26 Nisan 2012 tarihli yazısının başlığını “Adını Siz Koyun” diye isimlendirmiş. Doğrusu bazı gazete de bu konularda yazı yazanların bazılarını görünce, insan E. Mahcupyan’ı daha çok ciddiye almaya başlıyor.

Ermeni tehcirini ele alan yazıların büyük çoğunluğunda her nedense, olay daha çok İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin (İTC) siyasi bir tasarrufu olarak vurgulanıyor. Oysa tarihi olayların hiç birisi durup dururken ansızın birden bire ortaya çıkmazlar. Her tarihi olayın kendine göre hazırlayıcı nedenleri vardır. O nedenler dikkate alınmaksızın, nedenlerin sonucu demek olan olayların açıklanması hem doğru, hem yeterli, hem de gerçekçi olmaz.

1048’lerde Büyük Selçukluların Doğu Anadolu’ya gelmeleriyle Türk-Ermeni ilişkileri başlamıştı. B. Selçuklular Doğu Anadolu’da Kars’ın dışında hiçbir ili Ermenilerden almamıştır. Ermeniler sebebiyle adı çokça duyulan altı ilin tümünü Bizanslılardan almışlardır. 20. Yüzyıla gelinceye kadar da Türkler yöneten, Ermeniler ise yönetilen konumunda olmuştur. 800 yılı aşan bu sürenin içinde Türk-Ermeni ilişkileri iyi sayılacak bir içeriğe sahip olmuştur.

Osmanlı-Ermeni ilişkilerinin de bozulmasının başlangıcı 1828 Osmanlı-Rus savaşı olmuştur. Çünkü Ruslar ilk defa bu savaşla Bayburt’a kadar Doğu Anadolu’yu işgal ettiler. Beraberlerinde Kafkasya bölgesinden kendi orduları içinde teşkil ettikleri Ermeni gönüllüleriyle birlikte Doğu’da meskun Ermenileri Osmanlıların aleyhine örgütlemeye, hazırlamaya başladılar. Kafkasya’daki Ermeniler tümüyle ama Doğu’daki Ermeniler ise kısmen geleceklerini Ruslarla birlikte gördüklerinden onlarla birlikte hareket ettiler, Rusların yerli işbirlikçileri gibi, öncüleri gibi davrandılar. Ama Ruslar 1829 Edirne Antlaşması ile Doğudan çekilince, Erzurum ve çevresinden 90 bin Ermeni Kafkasya’ya (bu günkü Ermenistan’a) göç etmiştir. Bu savaşın diğer önemli bir özelliği de ilk önce Kafkasya bölgesinden ilk ciddi Müslüman tehcirinin Doğu Anadolu’ya, Doğu Anadolu’nun işgale uğramasından sonra ise daha kalabalık sayıda Müslüman Muhacirin Orta ve Batı Anadolu’ya göç etmek zorunda kalmasıdır.

Edirne Antlaşması, Osmanlılara karşı isyan eden Hıristiyan bir topluluk yenilse bile, Rusya’nın yardımı ile Yunanistan örneğinde olduğu gibi bağımsız olabileceğini göstermiştir. Henüz oluşum halindeki Ermeni milliyetçiliği için Yunanistan’ın bağımsızlığı özendirici bir örnek olmuştur. Ermeni hareketinin hazırlık safhası 1828’den 1878 Osmanlı Rus savaşına kadar tamamlanmış adeta uluslar arası bir alana taşınmıştır. Artık Berlin Antlaşmasının(1878) tarafı olan ülkeler, Ermeni taleplerinin de resmen tarafı ve takipçisi olmuştur. Bu antlaşmanın Ermeni siyasal taleplerini önemli ölçüde tahkim ettiği, Rusya’dan başka korumacı ülkelerin de taraf olmalarının Ermeni eylemlerini hazırladığı, özendirdiği açıktır.

Hatırlanmalı ki 1878 Osmanlı Rus savaşında da yine Kafkasya’da yaşayan çok sayıda Müslüman (Türk-Çeçen-Abaza-Müslüman Gürcü,  Adige vb) Ruslar tarafından Doğu Anadolu’ya tehcir edilmişti. Doğu’nun işgaliyle birlikte burada meskun olan Müslümanların da önemli bir kesimi Orta Anadolu’ya göç etmek zorunda kalmıştı. Hatta savaştan önceki dönemde de Kuzey ve Güney Kafkasya’nın Müslümanlarını zorla Anadolu’ya tehcir ederken başta Ermeniler olmak üzere bölgedeki Hıristiyan unsurlardan yardım görmüştü. Buna karşılık o bölgedeki Müslüman topluluklarda geleceklerini Osmanlılarla aynı görerek onların yanında yer almıştır. Olay bir Osmanlı-Rusya çatışması görünümündeydi ama gerçekte bu iki devletin öncülüğünde bir Müslüman-Hıristiyan cepheleşmesi ve çatışmasıydı. Hatırlanmalıdır ki aynı durum bu dönemden başlayarak Balkan Savaşları sonuna kadar Balkanlarda da devam etmiştir.

Osmanlıların 1860 Ermeni Nizamnamesi adını verdikleri bir düzenlemeyle Ermenilere verdikleri bir çeşit muhtariyet, Berlin Antlaşmasından sonra Ermeni milliyetçileri için yetersiz olmuştur. Muhtariyet taraftarı olanların etkisi de Ermeniler için de giderek azalmıştır. Ermenilerin bulundukları Doğudaki altı ilde Berlin Antlaşması ile Osmanlıların yapmak zorunda sayıldıkları reformların geciktiği, Osmanlıların bilerek Ermenileri oyaladığı söylemleri giderek 1890’dan itibaren çok yaygın bir şekilde siyasal ve silahlı bir isyana dönüşmüştür. İsyan Çukurova’dan başlayarak daha çok Doğu Anadolu’nun kuzey kesimine yayılmıştır. Hatırlanmalıdır ki bu dönemde Taşnak ve Hınçak adını taşıyan ayrılıkçı iki Ermeni partisi bu silahlı eylemleri yönetmiştir. Osmanlı tarihinde 1890’lardaki bu Ermeni isyanları ise “Ermeni Patırtısı” diye isimlendirilmiştir. 20. Yüzyılla birlikte Ermeni eylemleri İstanbul’da da sıkça görülmeye başlandı: Osmanlı Bankasının işgali, Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid’e yapılan suikast bunların en çok bilinen iki örneğidir. Abdülhamid döneminde bütün bu Ermeni eylemleri bastırıldığı için Paris benzeri Avrupa başkentlerinde Ermeni taraftarı olan gazeteler Abdülhamid’i “Kızıl Sultan” diye isimlendirmiştir. Ermeni Patırtılarının bastırılmasında Hamidiye Alayları denilen silahlı aşiret milislerinin de önemli görevler üstlendikleri bilinmektedir.

Bütün bu tarihi olaylar bize Ermeni olaylarının İTC ile birlikte ortaya çıktığı iddiasının bütünüyle yanlış, yersiz ve hayal olduğunu göstermiştir. Birinci Dünya Savaşının başlaması ile birlikte hata Osmanlılar daha seferberlik halindeyken başlayan Ermeni isyanları giderek Sivas’tan Maraş’a Erzurum’a Van’a kadar yayılmıştır. Osmanlı ordusunun ikmal yolları için bir sorun bir tehdit oluşturdukları kuşkusuzdur. Sarıkamış faciası ile Doğu’da Osmanlı savunması çökerken yayılan Ermeni isyanları Nisan 1915’te Van’ın Ermeniler tarafından ele geçirilmesi ve Ruslara teslim edilmesiyle sonuçlanmıştır. Bu sırada işbaşındaki Osmanlı Hükümeti (İTC) ise Ermenilerin Doğu’dan ve Çukurova bölgesinden tümüyle sürgün (tehcir) edilmesi kararını almıştır. Sürgüne götürülen Ermenilerin bir kısmı yollarda aşiret saldırılarına uğramış, öldürülmüşken bir kısmı da hastalık, yetersiz beslenme ve uzun süren yol şartlarından hayatlarını kaybetmiştir. Osmanlı hükümeti 1916’da özel bir mahkemede tehcir esnasında Ermenilere karşı suç işleyen veya onların mallarını alanlardan 80 kişiyi mahkum ederken bunlardan 50’sini idam etmiştir.

Sürgün öncesinde ve esnasında çok sayıda Ermeni’nin Kafkasya/Rusya tarafına geçtiği ve oluşturulan Ermeni gönüllü birlikleriyle Rusların işgalini yaygınlaştırdıkları bilinmektedir. Bu işgallerde inanılmaz sayıda Doğuda meskun Müslüman (Türk-Kürt-Zaza) katledilmiştir. 1917 Ekiminde Rusyada gerçekleşen Bolşevik devriminin ardından Doğu Anadolu’yu boşaltan Ruslar bu bölgeyi Ermenilere bırakmıştı. Bölgenin hakimi olan Ermenilerin katliamı Nisan 1918’e kadar sürmüştür. Mondros Mütarekesinden sonra Osmanlıların boşalttığı Kars ve Ardahan’da Ermeni Mezalimi iki yıl daha devam etmiştir. 1918’de kurulan Ermenistan Cumhuriyetinden, Kars ve Ardahan’ın Ekim 1920’de geri alınması ve 2 Aralık 1920’de Gümrü Antlaşması ile Doğu’da Ermeni Sorunu fiilen bitmiştir.

1915 baharında Osmanlı Hükümeti tehcir kararını almışken İngilizler ve müttefikleri, tehciri savaş suçu saydıklarını ilan etmiştir. İstanbul’u işgal etmelerinden sonra ise kurdurdukları Kürt Nemrut Mustafa başkanlığında  Savaş Mahkemesinde Boğazlayan Kaymakamı Kemal bey vb kimseleri idam ettirmişlerdir. Savaş suçlusu diye yakaladıkları bütün İTC yöneticilerini Malta adasına götürüp özel bir mahkemede yargılayan İngilizler bu tutukluların tümünü iki yıl sonra serbest bırakmıştır.

Mütarekeden sonra yurt dışına kaçan İTC liderleri Ermeniler tarafından öldürülmüştür. Türkiye Cumhuriyetini kuranlar kendilerini Osmanlının devamı gibi görmediklerinden, Ermeni tehcirine batılı ülkelerin sahip çıkarak gündemlerinde tutmalarına karşılık uzun bir dönem bu olayın muhatabı gibi davranmamışlardır. İTC’liler bütünüyle tasfiye edilmiş isimleri bile dikkat edilirse hiçbir yere verilmemiştir. Ta ki Ermenilerin Türk diplomatlarını öldürmeye başlamalarına kadar Türkiye’nin bu tutumu sürmüştür.

Hal böyle iken Etyen beyin, bütün bu malumatı yok sayarak Ermeni tehcirinde ölen Ermeniler ve takip eden dönemde Ermenilerden arta kalan mallara dikkat çekerek “bunun adını siz koyun” demesi gerçekçi bir bakış değildir. Elbette Ermeniler de bu olayda “büyük bir felaket” yaşamıştır. Ama tehcir öncesinde ve sonrasında Müslümanların da yaşadığı “büyük “felaketi” atlayarak yalnızca Ermenilerin dramını görmek, göstermek olayın diğer yanını görmemek belki de gizlemek olur. Bu olayın doğru adı yalnızca mukateledir. Osmanlı Devleti, yöneticileri (İTC) hata etmez değillerdir. Olayları bağlamından nedenlerinden soyutlayarak yalnızca İTC’lilerin milliyetçilikleri, bazı Kürt milliyetçilerinin de sahiplendiği ve savunduğu gibi, açıklamak inandırıcı değildir. Ermeni tehcirini doğuran nedenleri atlayarak yalnızca sonucun Ermenilerle ilgili tarafını ele almak ve olayın tamamlayıcı görüşü olan Müslümanların uğradığı kayıpları, dramları ele almayı da bir “Ahlak zehirlenmesi” sayan Ahmet Turan Alkan (Zaman Gazetesi 26 Nisan 2012), duyularını vicdanını Müslümanların acılarına kapatmayı tercih etmiştir.

SEÇİLMİŞ KAYNAKÇA

Justin McCarty, Ölüm ve Sürgün, Çeviren: Bilge Umar,  İnkılab Kitabevi, İstanbul 1998.

Kadir Mısıroğlu, Moskof Mezalimi, C.I, Sebil Yayınevi, İstanbul 1974.

Murat Bardakçı, Talat Paşa’nın Evrak-ı Metrukesi, Everest Yayınları, İstanbul 2008.

Yusuf Hikmet Bayur, Türk İnkılabı Tarihi, C.III, K.III, TTK Yayınları, Ankara 1991.

 

 

Paylaş
Etiketler: ErmeniSelçuklular Doğu Anadolu’daTürk-Ermeni ilişkileri
Önceki Yazı

Nereden Nereye?

Sonraki Yazı

Antibiyotik mi Yumurtadan Çıkar,

Selami SAYGIN

Selami SAYGIN

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Selami Saygın

Kadının Yeri Ne Oldu?

24 Aralık 2012
5k
Selami Saygın

Kerbela Faciası

10 Aralık 2012
5k
Selami Saygın

İç Savaşın Başlaması

26 Kasım 2012
5k
Selami Saygın

Kalpak

08 Kasım 2012
5k
Sonraki Yazı

Antibiyotik mi Yumurtadan Çıkar,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap