Evleniriz soyadımız değişir, ne olacak evdeki bir kanepeyiz ya… Yıllarca babamızın soyadı ile yaşarız sonra da kocamızın…soy …soyunun adı soyadın değişir… Buyrun bir erkek değiştirsin soyadını ama olmaz dimi er kişiye yakışmaz soyun devamı erkeğe aittir de mi? Zira erkek hem x hem y kromozomu taşır. Tanrı ne de olsa yanlışlıkla kadını yaratmıştır…..
Babamızın soyadını taşıyabiliyor muyuz artık evlenince …..kaçımız biliyor ???
Sonra akıllı kadın mısın sorun var… Toplum kadının fikir yürütmesine çok alışkın değildir… Fikri olsun ama zikri olsun istemez..istese bile önce erkek düşünsün kadın destek olsun ister…. Kabul edelim bu toplum akıllı kadın İS..TE..MEZ.
Kadın hele de akıllı ve güzelse birinden vazgeçmek zorundadır…ya aklını terk edip sadece güzelliğini afişe edecek …..ki bunu çok sever erkek egemen toplumun id tarafı… Erkeğin doymak bilmeyen ve kışkırtılmış cinsel arzularına hitap edecegi için… Kadın dondurma yesin ister mesela bir otomobil reklamını yaparken otomobilin üzerinde ne alaka mi?.. Elbette erkeğin cinsel dürtülerini kışkırtsın ki… 21.yüzyılın da egemen cinsi yine erkek olsun tabi… Yok kadın güzelliğini degil de aklını seçerse, erkek gibi giyinip eril gibi sert tavırlarla dişiliğini saklamak zorunda kalır ve zamanla fark etmeden erkekleşir… BACI kadın YİĞİT kadın rolleri ile siyasette işte ve toplumda yer edinmeye çalışır.
Asla asla hem erkeklerin hem de kadınların güzel ve akıllı kadına tahammülü yoktur… Bu durum kadınların çoğunluğunun ergenlikte kalmış erkeklerin cinsel bakış açılarının ürünü olan bir dünyada, hemcinslerimizin de kıskançlıkla dolu davranışlarına maruz kalarak yaşamasıdır. Yani bitmek bilmeyen psikolojik şiddettir esasında..bilinçli kadınların daha çok depresyona yakalanmasının sebeplerini ne zanneder ki bu toplum???
Sonra evleniriz, öncesi hoş tamam..sonrası boş konuşma el aman muhabbetine döner..bir süre sonra… Erkek kabul edelim eleştiriyi sevmez.. Hele de kendinden daha akıllı bir kadınla evli kalmak cidden onun mayasına terstir… Gelişmek yapıcı elestiri ile olur… Ancak çocukluktan itibaren hadi ASLANIM hadi YİĞİDİM diye yetiştirilen erkek…”Ben oldum ben tamım” edasıyla eleştirinin yapıcısını da sevmez… Çünkü o tamdır ve olmuştur yani gelişmesine gerek yoktur ve tam olan birşey de eleştirilemez nokta….
Kadın aklını kullanmayı bilmiyorsa..o zaman hiç sorun yok..erkek atını Orta Asya’nın bozkırlarında koşturur gibi koşturur… Hele kadın eğitimsiz ise erkeğin vicdanına kalmış bir canlı gibi yaşar artık… Erkek ne yaparsa yapsın, ne sorgulayabilir ne de daha iyisini yapacak bir yeterliliğe sahip değildir. Yazık ki sosyo ekonomik ve sosyo kültürel bakımdan gelişmemiş toplumun bir profilinde bunu yaşar kadın. Bunun ev hayvanı gibi birşey olmaktan farkı nedir acaba…hiç düşünmüş müdür bunu toplum????
Çocuk doğururuz ve çalışıyorsak yine sorun bu kez de kim bakacak… İyi geliri varsa bakıcı tutulur yoksa tam rezillik…anneanne babaanne bakıcı yapılır yani yine aileden bir kadın üstlenir neslin devami için bu emeği……kimi patron yasal oldugu halde süt izni bile vermez. Çalışan annenin memelerinden gelen süt sütyenini ıslatırken..gözlerini de bebeğini emzirmeye gidemediginden duyduğu suçluluktan ağlarken gözyaşları ıslatır… Son on yılda kaç kadın hamile kaldı diye işten çıkartılmıştır bilen var mı????
Biraz büyür bebek, işyerinde kreş yoktur… Bir işyerinde kaç kişilik çalışan varsa kreş bulundurma zorunluluğu vardır kim biliyor.????……
Sonra savaş gelirse ya da olağanüstü bir ulusal güvenlik sorunu varsa, hayden genç erkekler denir ama sanki o erkekler toprakta yetişmiştir.. ..Herbiri için her ana kaç gece başında beklemiştim, o genci büyütene kadar…sevdiği yemekleri yapmıştır… Ertesi gün okulda istediği pantolonu giysin diye evladı uyurken…gece yarısı çamaşır yıkayıp sabaha kadar kurutup ütüleyip oğlunun baş ucuna koymuştur… Sonra oğlunun ölüm haberini alınca …toplum ona sen şehit anasısın dese de o artık ölü bir anadır….
Son on yılda kaç tane ölü anamız oldu bilen var mıdır…???? ya da oğlu şehit düşmüş kadınlarımızın rehabilite edilip hayattan kopmadan yaşaması için… Hangi kurum ve yerel yönetimler neler yapmıştır bilen var mıdır????
Boşanırız…ole..şimdi tam savaş zamanı. Haaa demek sen erkeğe kafa tutarsın hak ararsın ve boşanırsın hemi…. Şimdi seni paçavraya cevirsin toplumun gizli erkek dişleri de anla bakalım kadın, Konya neresiymiş diye… Savaşır yıllarca kiminle tabi ki toplumun erkek egemen bakış açısı ile…azıcık lay loy yapsa erkekler hazırdır etrafta….ki burda kadının karakteri ve ilkeleri bir de duygusal açlığının olup olmadığı önemlidir… Mesleği ne olursa olsun ve de geliri ne olursa olsun….duygusal açlığı olan bir kadını samimiyetsiz bile olsa bir erkek tavlayabilir… Hadi kabul edelim.. biraz gerçekçi ve mert olalım.. boşanmış…biraz zayıf noktaları varsa kadının… hele de maddi yetersizlikler içindeyse, yazık ki muhtemelen sahtekar, bağımlı bir erkeğin pençesine düşer… ya dövülür yada öldürülür… Dayak yüzünden boşanan bir kadının yine sevgilisi tarafından yediği dayaklarla hastanelik edilmesini yada öldürülmesini yıllardır okuyoruz…peki ne yapıyoruz….????
Son beş yıldır kaç kadın kocası yada sevgilisi tarafından şiddet görerek öldürüldü bilen var mı????
Okuruz, biliriz, bilinçleniriz ve istediğimizi yaparız…bu kez DOMİNANT oluruz….baskın..oooo olmadı baskın olmak erkeğe mahsustur ey kadın yerini bil…dominant deyip susturmak bastırmak gerekir…. Oysa ne istediğini bilmek bilgiyle yürümek ve kararlı olmak ilkeliliği gerektirir… Bu asla dominantlık değil…KİŞİLİKLİ olmaktır Toplum kişilikli kadını SEV…MEZ SEV….MEZ.
Kadın tamam ilkeli olsun ama erkeğin gerisinde olsun. Cesur olmasın, azıcık korkak olsun ister…neden çünkü CESARET ESARETİ yok eder… Kadın cesur olursa erkeğin egemenliği tehlikeye girer…o zaman yok dominant kadın, yok inatçı kadın gibi sıfatlarla ki inatçılıkla kararlılık çok başka şeylerdir…kadın bastırılır…
Erkekle aynı işte çalışırız, ancak aldığımız ücret erkekten daha azdır… Patronla konuşsak bile kırk tane sebep sunulur önümüze… Hakkımızı aramaya devam etsek…..kibarca kapının önüne koyulmakla tehdit ediliriz …
İşyerinde kamuda ve özelde..hele de özelde kadına mobbing çok daha kolay yapılır çünkü duygusal fiziksel mobbing kadını daha kolay baskılar….kadın bunu etrafta anlatsa bile…yok yav iftira atıyor deyip su yüzüne çıkılır….son beş yıldır kaç kadına işyerinde mobbing uygulanmış ve bununla ilgili mobbing davası açılmış bilen var mı????
Halâ ülkenin kırsal kesiminde kız çocuklarımız erkek arkadaşı var diye yada erkek arkadaşıyla cinsel ilişkisi oldu diye öldürülüyor.. Tabi bir genç kızın herşeyi yaşına ve zamanına göre…yaşaması uygun olanıdır ….ancak bir genç kız cinselliği ile ilgili bir hata bile yaparsa öldürülebilir ama bir genç erkeğin bir genç kızla cinsel ilişkisi olursa sorun olmayı bırakın…ASLANIM madalyasını takar hem aile hem de toplum ona…son on yıldır kaç kız çocuğumuz töre cinayetine kurban gitmiştir bilen var mı.?????
Erkeğin de kadının da YAŞAMIN vazgeçilmez birer türü olduğunu….her iki cinsin de birbirinden farklılıklarının olduğunu ve bu farklılıkların birbirlerine karşı ÜSTÜNLÜK yaratmadığı ve ERKEK ŞİDDETİNİN OLMADIĞI bir dünyaya inanıyorum ben…..