Bölgede seçim heyecanı artmaya başladı. Ve aynı zamanda kumpaslarda. Belediye başkan aday adayları görücüye çıkmaya başladılar. AK Parti’de dün ilçe belediye başkan aday adayları için temayül yoklaması yapıldı. Partinin kurucuları, delegeleri, kadın ve gençlik kolları üyeleri, yöneticileri oy kullandılar.
Kullanılan oyları ilçe ve il teşkilatları değil, genel merkez değerlendirecek. Kullanılan oylar sandıklardan çıkarılacak sayılmadan torbalara konulacak ve Ankara’ya gönderilecek. Orada torbalar açılarak sayılacak ya da açılmadan bir köşeye atılacak.
Oylar sayılırsa teşkilatların hangi adaydan yana temayülü olduğunu anlayacaklar. Aday tespitinde bu etkili olacak mı? Sorusuna yanıtım ise: Hayır olacak. Çünkü teşkilat dediğin, yüz ve iki yüz kişilik guruplardan oluşuyor. Seçim almak için ise onbinlerce oy gerekiyor. Esas olan teşkilatların tercihi değil, seçmenin tercihi.
Teşkilatların tercihlerini öne çıkartan partilerin, seçim kazanma şansı olmadığını günümüzde göremeyenler ise nal topluyorlar. Bu gerçek bilinmeden, seçim kazanmanın da mümkün olmadığını bilmek gerekiyor.
Tabi aynı zamanda teşkilatların nabzı tutulmadan yapılan tercihler ise, başka olumsuzluklara neden oluyor. Onun içindir ki, AK Parti’nin yaptığı yöntemler, oldukça yeni politika açısından önemli. Teşkilatları önemsemediğinde ise, parti çalışmalarında çalışacak adam bulmak mümkün olmuyor.
Sezgin ve Ayhan öne çıkan isimler
Evet bölgemizde önce Avcılar AK Parti’nin belediye başkan aday adaylarının tanıtımını izledim. Belediye başkan aday adaylarının tanıtımı ile ilgili düşüncelerimi anlatmak istiyorum. Avcılar AK Parti’nin aday adayı tanıtımı, teşkilat içi bir toplantıydı. 15 isimden en öne çıkan isim; Cafer Sezgin’di.
Konuşmaya çıktığında salonda en yüksek alkışı alıyor ve konuşmasını bitirdiğinde ise aynı alkış tufanı devam ediyordu.
AK Parti’nin Avcılar adayları içersinde delisi de kibirlisi de vardı. Ayrıca Göztepe’de oturtuduğu halde Avcılar’dan aday olan da…
Bir not daha aktarmak istiyorum: Partinin kurmayları 15 aday adayı ile seçim kazanabileceğine inanmıyorlar. Dışarıdan bir aday bulamazlarsa Avcılar AK Parti’nin adayı, Cafer Sezgin ile Aydın Ayhan arasında gidip gelir. Parti üst kademesinin tercihi ise sonunda Av. Ayhan’dan yana olur. Seçimleri AK Parti kazanır mı? Sorusunun yanıtı ise: 15 aday adayından hiçbiri ile seçim kazanamayacağıdır, birçok partili de böyle düşünüyor. Kendi kişisel düşüncem de böyle.
CHP yine bildiğimiz gibi
Ardından Beylikdüzü CHP’nin aday adaylarının tanıtımı. Beylikdüzü CHP’nin aday aday tanıtımında ilçe başkanı kendisi dışında kimseyi konuşturmadı.
Basın mensupları ilçe başkanının konuşacağını bilseler, inanın biri bile orada olmaz ve onu dinlemezler. Ama solcu hastalığı ya, illa o konuşacak.
Kardeşim bırak aday adayları konuşsun, gazeteciler adayları yakından tanısın. Mübarek, sanki kendisi aday adayı.
Küçük ve Bilge MHP’de rüzgar estiriyor
Önceki akşamd aday adayları tanıtımının en görkemlisinin yapıldığı Büyükçekmece AK Parti’nin, dün ise Büyükçekmece MHP’nin adayının tanıtımını izledim. Son, en görkemlisi; Büyükçekmece MHP’nin aday tanıtımı idi.
Celaliye – Kamiloba Belediye Başkanı Rıdvan Yavuzbilge partililerin karşısına çıktığında, heyecanı en üst doruktaydı. Seçimi alacağına inanmıştı ve gördüğüm kadarıyla Büyükçekmece MHP’liler de inanmıştı. Bu inanç MHP’nin Büyükçekmece’deki oylarının başka bir partiye gitmesini engeller. Bu ise, seçimlerin nasıl kıran karına geçeceğinin göstergesi.
Bölgemizde MHP, Gürpınar Belediye Başkanı Velittin Küçük ve Celaliye – Kamiloba Belediye Başkanı Rıdvan Yavuzbilge ile çok büyük bir hava yakalamış durumda. Hele bir de Çatalca ve Silivri’de rüzgar yakalanırsa, bu bölgede hesabı olanların hesaplarını boşa çıkarır. Bizden hatırlatması.
Herkesin aday adaylığı kabul mu edilmeli?
Partiler kapısından içeri gelen herkesin adaylığını kabul etmek zorundalar mı? Bu sorunun yanıtını bilmiyorum. Çünkü aday adayları arasında öylesine adaylar var ki, anlatamam. Delisi var. Tecavüz iddiaları ile içeri girmiş olanlar bile var. Kibirinden yanından geçilemeyecek olanlar mı dersiniz, ‘aday adayı olayım da ismim öne çıksın’ diyen mi, hatta ‘aday olamam ama meclis ya da il genel meclis üyeliğini garantilerim’ diyen mi dersiniz… Anlayacağınız ne kadar cins istiyorsanız, o kadar aday var.
Kadıoğlu bölgenin patronu mu?
Büyükçekmece AK Parti’nin aday aday tanımında Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu, yine bölgenin patronu gibi konuştu. Esenyurt halledilmiş ya, seçim kampanyasında tüm ilçeleri dolaşacak ve AK Parti’nin adayının kazanması için çalışacakmış gibi mesajlar veriyor.
Her zaman yaptığı gibi yine tanıtım toplantısında öyle bir laf etti ki, karşısındaki adayı adam yerine koymayan kibirli davranışını ortaya koydu.
Bizden bir hatırlatma. Türkiye ve bölge siyasetinde Kadıoğlu gibi öyle çok isim gelip geçti ki… Bir kenara not alsın. Bir gün kendisi de olmayacak siyaset yaşamında. O zaman merak edeceğim; söylediği sözlerin ne anlama geldiğini sorgulayacak mı acaba?
Büyük ilçenin küçük adamı kim?
Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün için söylediği şu söz, yenilir yutulur bir söz değildir. Ve siyasi nezaketsizlik örneğidir. “Adı büyük ilçenin küçük adamı.” Diyerek Akgün için siyasi terbiyenin dışında söz etmesi anlamlı değildir.
Kendisine bir hatırlatma yapalım.Neden mi? Yine aynı gecede, “Çapan mı, Akgün mü” diyerek, Akgün karşısında daha kolay seçim kazanabileceğini anlatmaya ve Çapan karşısında seçim kazanmasının anlamını anlatmaya çalışıyordu.
Esenyurt’ta 2004 yılında seçimleri kazanması, öyle her yerde anlattığı gibi kendi başarısı değil, karşısındakilerin yan yana gelememesidir. Yani karşısındakilerin beceriksizliğidir.
Sol 38 bin, AK Parti 33 bin oy aldı
Esenyurt’ta 2004 seçimlerinde 101 bin seçmenin yüzde 81’i oy kullanmıştır. AK Parti’nin adayı Kadıoğlu 33 bin oyla seçimleri kazanmıştır.
Çapan 22 bin, Kerimoğlu 11 bin, Düz ise 5 bin oy almış. Toplam 38 bin oy. Anlayacağınız Çapan’ı Kadıoğlu değil, Kerimoğlu ve Düz devirmiştir.
Kadıoğlu’nun bu sefer Esenyurt’ta seçim kazanması, kendi başarısı ile değil yine karşısındakilerinin beceriksizliği ile mümkün olacaktır. Bir not daha.
Esenyurt’ta Çapan olmadan solun seçim kazanması da mümkün değildir.
Hele seçmen sayısının 256 bin olduğu bir kentte asla mümkün olmadığını anlamak için, Kadıoğlu’nun seçim kazanmasını istemek gerekir biline… İster bu bilerek olsun isterse bilmeden olsun… Fark etmez…
