Bugün yedinci yıl dönümü.
Aramızdan ayrılışının, sevenlerini yalnız bırakışının.
Ege Magazin Gazetecileri Derneği’nden aradılar.
Anısına panel, sergi düzenlenmiş.
Derneğin Başkanı Mehmet Kurt’un daveti:
“Gel, Rahmetliyi anlat”
“Hangi özelliğini?”
“Adam yanını…”
*
Adam olmak, hele adam gibi adam olmak zordur.
Her kişinin harcı değildir.
Yürek, bilek, bellek, ilgi, bilgi, sevgi ister.
Hamurlaştırıp, ruhuna sıvamayı becerirsen adamlığa yaklaşırsın.
Hele bu dönemde, adam gibi adamın görülmesi enderdir.
O nedenle, ararız. Özlem duyarız.
Adam’ın adamlığını konuşuruz.
*
İzin verin bitmeyecek özlemimi satıra dökeyim.
*
Özlem… Özlemek… Özlenmek…
Nasıl anlatılır ki?
Hangi kelime, hangi cümleyle;
Hangi cümle hangi paragrafla bağlanır?
Eğer arzulanarak aranıyor, yokluğu hissediliyor ve varlığı kalplerde yaşatılıyorsa, özlemler anlamını bulur.
Gerisi boş laftır.
*
Bugün rahmetli Başkanımız Ahmet Piriştina’nın vakitsiz vedasının yedinci yıldönümü.
“ Babamın beni bıraktığı yaştayım” dediği yıl yanına gitti.
“Baba “ varlığının kutsallığına inandığı için çocukları hiç unutmazdı.
Arabası oyuncak doluydu.
Kalabalığa girmeden, öncelikle çocukları sevindirmenin hazzını yaşardı.
Plastik bir bebek, bir topla sevgi saçar, toplardı.
Yokluğun içinde yaşatılan sevincin unutulmayacağını bilirdi.
“ Babası olmayan çocuğun kolu kanadı kırıktır” sözüyle; bana 23 Nisan’larda başkanlık koltuğunu yetiştirme yurdu öğrencilerine bıraktırırdı.
Erişilebilir özlemlerin, özlenmemesi gerektiğine inancından ötürü kentin, kentlinin babası olarak kaldı.
*
Bu hafta sonu Babalar Günü.
Bugün, Baba Başkan’ımızdan uzak günümüz.
İnsan, en çok kaybettiği değerler için ağlarmış.
Hala ağıt yakıp, diz dövmüyoruz ama O’nu özlüyorum/ özlüyoruz.
Özlemekten hiç bıkmayacağız.
Özlenmeyi hak ettiği için özlemi dile getireceğiz.
*
İşte, “Özlem” böyle değerler için anlatılır.
Adam gibi adamlar için…
Kelimeler de, cümleye…
Cümleler de paragrafa yakışır!
****************************
