Adalet Yürüyüşü Sonunda
Sevgili okurlarım, tarihi süreçler boyunca devlet mekanizması içinde görev alanlar, almış oldukları görevin özelliğine göre, sorumlukları itibarıyla yaptıkları icraatın gereği, sosyal, ekonomik ve politik çalışmalarına bir ad koymuşlardır. Koymuş oldukları o ad üzerine de, çalışmalarını sürdürmüşlerdir.
İşte bugün Sayın Kemal Kılıçtaroğlu’nun Ankara’dan başlatmış olduğu “ADALET” yürüyüşü, 517 kilometre yol yürüyerek, İstanbul’a ulaşmıştır. Bu ulaşma sonucunda, kendisiyle birlikte yürüyenlere ve seksen milyona söylemek istediklerini, Maltepe İlçesi sahilinde toplanan iki milyonu aşkın vatandaşa hitap ederken, neden yürüdüğünü açıklamıştır.
Sayın Kemal Kılıçtaroğlu’nun açıklamalar içinde yer alanı, insan hakları ve laiklik temeline dayalı, demokrasinin evrensel değerlerinin korunmasıyla birlikte, güçlendirilmesin şart olduğunu söylemiştir. Demokratik hakların ve laikliğin olmazsa olmazı devleti yönetenlerin keyfi idaresine göre şekillendirilemez. Bunun içinde derhal “OHALA” Haksız yere tutuklananların tutukluluk hallerine derhal son verilmelidir, dedi. FETO denen örgüt liderleriyle birlikte hareket eden siyasilerin derhal açığa çıkarılması gerektiğini istedi. Vatandaşın malına ve canına kast eden, ihtilalcı olanlarında derhal cezalandırılmasını istiyorum, dedi. Çok önemli bir açıklama yapıldı, o da “At izi it, izine karıştı.” Denildi. Bu denilme, unutulacak gibi değildir. Sebebine gelince, böyle bir durumun var oluşu mevcut olduğuna göre, devleti yönetenlerin vurdumduymazlığı olamaz. Bu durum birinci derecede vatandaşlarımızın mağduriyeti söz konusu olduğundan, ahlaken de uygun olmadığını söyledi. Kendine karşı duruşta olanları, suçlu gibi göçüklerini, fırsat bu fırsattır deyip, içeri almanın mantığı yoktur ve olamaz, dedi. Hatta “FETO” terör örgütünün siyasi ayağının neden ortaya çıkarılmadığının daha iyi anlaşıldığını ortaya çıkmıştır, dedi.
Sevgili okurlarım, hepinizin bildiği gibi bu gün tarihi bir gün yaşadık. Ülkemizin geleceğinin gün dönümü bu günün oldu. Eğer, cumhuriyetin ve parlamenter sistemin bir daha geriye dönüşünü sağlanmamış olursanız, vay halimize, demek kalıyor.
Sayın Kemal Kılıçtaroğlu’nun son söz olarak söylemiş olduğu, “her kesim ve her inanç kimliğine sahip vatandaşlarımız, derin düşünüp son kararını iyi vermeliler. Aksi halde “Atı alan Üsküdar’ı geçti.” Ama, umarım “ADALET YÜRÜYÜŞÜ SONUNDA” barış, kardeşlik, hak, hukuk, adalet imtiyazsız işler. Her kesin aklı başına gelir ve ona göre kararını verir”, dedi
BAKIŞ
Mürsel ADIGÜZEL
Eğitimci Yazar ve Şair