Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Nevval SEVİNDİ

Acı Ama Gerçek Üniversitelerin Hali bu

Nevval SEVİNDİ Yazar Nevval SEVİNDİ
07 Kasım 2018
Nevval SEVİNDİ
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

İlk 500 içinde Türk üniversiteleri yok. Bu herkesin dilindeydi. Neden yok?

Nedeni anlamak için epey geriye gitmek gerekir.

Akademik dünyanın öğretim yapma ile yetinmesi,  kimlikten yoksun ideolojik çeteleşme, liyakattan yoksun kadroların tercihi ve kültürel altyapının öğrenciyle buluşmaması, kampus hayatının yokluğu, entelektüel hiçbir çabayla uğraşmayan öğrenciler, “kopyala/yapıştır” tezler ve ödevlere göz yumulması bizi 2000’li yıllardaki çöküşe getirdi.

1997’de ve sonrasında birçok üniversite, bilim, entelektüel yapı yazısı yazdım. Bunlardan biri de Yeni Yüzyıl gazetesinde yayınlanan “Dünya Bilim Havuzunda Kim Yüzüyor?” başlıklı köşe yazımdı.

“Edinilmiş bilgiler üzerinde soru sorma ya da derinleşme felsefi düşüncedir ve yöntemi belirler. Oysa Türkiye’de ideoloji belirleyici olduğu için bilimsellik ve bilimsel yöntem tartışılmaz bile. Nesnel gerçeğin yolu böylece tıkanır. Çünkü üretilen bilimsel bilginin bir sentez olması gerekir. Oysa sadece kendi sevdiği belirli bir tarih dilimini ya da an’ı  merkeze alarak senteze varılamaz. Taklitçilik, kopyacılık ideolojik bakışın yöntemidir. Bu bizim bilimsel yayın üretiminde 1981 -1995 arasında neden kırkıncı ya da otuzuncu sıralarda süründüğümüzü anlamlı kılabilir. Scientision İndex (Sİ)  1996 raporuna göre  Türk üniversitelerinde bilimsel yayın sayısı  diğer yıllara göre patlama yapmış olmasına rağmen 29. sırada ancak. Bunun nedeni de; pijamalı profesörlük yerine yayın yoluyla profesörlük zorunluluğu. Bilimselliği etikete indirgeyen ahmaklık yüzünden Türkiye bilimsel yayınlarda, ağzı var dili yok. Sosyal bilimlerde ise sesi soluğu yok.

Sİ girebilen yayın sayısında İsrail, Brezilya bile Türkiye’nin üstünde yer alan ülkeler. Dünyada birincilik 263.000 (iki yüz altmış üç bin) yayınla ABD’ye ait. İkinci Japonya 61.000 yayın, İngiltere 58.000 yayınla üçüncü.

149,90 TL. Erkekler hiçbir şeye bağlı kalmaz düşüncesini Bvlgari ortadan kaldırıyor. Ba…
Bvlgari Man İn Black E…

Dünya bilim havuzunun binde dördünü ancak doldurabilen Türkler dünya bilim liginde yaya gidiyor.”

YERLEŞİK DÜZEN KILINI KIPIRDATMADI

O günler de bile reformlar mümkündü. Ancak yerleşik düzen kılını kıpırdatmadı.

Konuyu deşmek için, taaa 1933’e Hitler’den kaçan bilim adamlarına kucak açan Atatürk’e, üniversite reformu uygulama kararlılığına dönmek gerekiyor. Sayıları yaklaşık 70 kişiyi bulan çoğunluğu ordinaryüs profesör, küçük bir kısmı sadece profesördü. ‘’İstanbul ve Ankara’da ayni zamanda çalışmakta olan profesör sayısı 50-60 arasında, bilimsel ve teknik asistanların sayısı ise 10-20 arasında idi” der Neumark kitabında.*

Üniversite İç Düzen reformunu uygulamaya çalışırlarken öncelikle doçentlerin bir doçentlik sınavından geçmesi gerekliliği gündeme gelmişti. Bu önemli bir sorundu. “Bazı profesörler işlerini ciddiye almazken” diye belirtir Neumark, akademik özgürlüğü canı ne zaman isterse üniversiteye gelmek diye anlayanlara hayret ederler. Derslere gelip gelmediklerinin kontrolü için çizelge oluşturmaları öfke yaratır! Yabancı profesörler, yeni binaların ve tesislerin planlanmasında çok etkin olurlar. Ancak eski alışkanlıklar, müteahhitlerin adi yöntemleri yüzünden birçok sorun çıkar. Ne kadar tanıdık…

Kütüphanelerin kurulması ve geliştirilmesi de ikinci adım olur. Standartlar çok düşüktü. Bilimsel dergiler yok hükmündeydi. Var olanlar da sadece Fransızca idi! Şimdi ve uzun yıllardır İngilizce olduğu gibi. Bütün gelen bilim adamlarından en az bir ders kitabı yazmayı sözleşmelerinde taahhüt etmişlerdi. Bu kitaplar uzun yıllar temel bilim kitapları oldular üniversitelerde. Alman profesörler 1950’lere kadar kalırlar.

Yıllar sonra Cumhuriyet’in 50.yılına davet edilen Neumark şu gözlemde bulunur:

“Atatürk’ün devrimlerini gerçekleştirdiği en azından iki alanda son yirmi senedir bir gerileme kaydedilmektedir. Laiklik ve devletçilik ilkesi….”

Falih Rıfkı Atay bunu 1960’larda makalelerinde yazar ve günün CHP’sine yüklenir.

HİÇ OLMAZSA BUGÜN YOLA ÇIKMALI

Bunları kenara not ettikten sonra sıra “üniversitelerimizin bir misyonu var mı”sorusuna gelip çatıyor.

Genellikle söylenen üniversitelerin dağ bayır her yerde açılması, öğretim görevlisi yokluğu ya da “lise öğretmeni” düzeyinin öğrencilere sadece diploma kazandırdığı yönünde. Kültürün ölümüne tanıklık ederken bilim mümkün mü?

İdeolojik çeteleşme kalite ve liyakat konusunda büyük kayıplara yol açtı bilimde. Bu da milli ciddiyetsizlikle sonuçlandı. Eğitim bireyin hayatını anlamlı kılacak ve yüceltecek güncel bir kültüre, felsefesine oturmak zorunda.

Ortega 1910’da yazdığı makalesinde bunu şöyle belirler: “siyasal bir sorun olarak toplumsal eğitim iki yönlüdür: Bireylerin ve toplumun değişimi”*

Toplumsal çerçevede istenen düzeye erişilmedikçe bireysel eğitim, yetersiz, güdük ve yalıtılmış kalacaktır.

Kültür eğitimi ve aktarımı olmayan bir üniversite bilgiyi nasıl verecek? Kime verecektir? Kültürü, kültürel kimliği olmayan öğrenci kafasının bilgi ile doldurulması “copy/paste” (kopyala /yapıştır) etkinliğinden daha fazlasını yapabilir mi?

Üniversite yüksek öğrenimdir. Eğitimi kültür, öğrenimi uzmanlık bilgisidir. Zaten diploma alan herkesin bilim adamı olmadığını biliyoruz. Ya da otomatik kariyer etiketi almak da bilim adamı yapmıyor. Doktora için yepyeni bir şey söylemeniz, yazmanız ya da yeni bir buluş gerekir dünyada. Saygın üniversitenin itibarı doktora ve tezleridir.

Bugün üniversitelerimizin neden ilk 500’de olmadığını soruyorsak çok daha derine ve gerilere gitmek gerekiyor. Gerçeklerle yüzleşmeden bilim yapılamaz, akademi de olamaz. Gerçek tüm acılığıyla konuşulabilmeli. Bu şimdi çok daha zor elbette. Zamanında reformları yapmamanın bedeli ağır oldu.

Hiç olmazsa bugün yola çıkmalı!

Nevval Sevindi

Odatv.com

Paylaş
Önceki Yazı

Türkiye, Yaptırımdan Muaf

Sonraki Yazı

Biz Kimin Çocuklarıyız?

Nevval SEVİNDİ

Nevval SEVİNDİ

İlişkili Yazılar

Nevval SEVİNDİ

Çocuk Yetiştirmede Neredeyiz?

08 Temmuz 2019
5k
Nevval SEVİNDİ

Gagavuz Türkleri İle İlgili Hiç Bilmediğimiz Gerçekler

02 Aralık 2018
5k
Nevval SEVİNDİ

Paraya Tapan Sistemin Sonu

20 Kasım 2018
5k
Nevval SEVİNDİ

Türkiye Artık Türk Değil mi?

12 Kasım 2018
5k
Sonraki Yazı

Biz Kimin Çocuklarıyız?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap