Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Mehmet Halil ARIK

Tek Sen Kalmıştın Ağlamadık Bay Çiçek!

Mehmet Halil ARIK Yazar Mehmet Halil ARIK
03 Eylül 2011
Mehmet Halil ARIK
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Önce Usta başlattı!..

Gündelik yaşamda, gözyaşlarının ileri demokrasi adına siyasete malzeme oluşuna rastlamamıştık daha önce!.. Usta başlattı önce!..

Ağladı, ağlattı!.. Kökenden öğrenik gelmişti zaten !..

Bakanları takip etti onu!.. Arkasından kendi elleriyle tek tek özenle seçtiği vekilleri…

Yazık, gözyaşı zaten hiç dinmemişti başyardımcılardan birisinin!..

Vekillerin seçiminde de, “ağlama yeteneği” kıstas alınmış mıdır bilemeyiz ama, vekillerin, Usta ve yakın çevresindekiler, ağlasa da ağlasak, diye bekleştikleri kesin!..

Okyanus ötesindeki asıl Başusta’dan anlaya bildiğimiz kadarıyla; gözyaşlarına salya sümük karıştığı oranda sevabı ve getirisi de o oranda artıyor olmalı!..

İkide bir, o büyük sevaptan kazanmak istercesine salya sümük karşımıza çıkan gılman bakışlı zat; ağlama sorunlu bakan mı; sözcü mü yoksa, gözyaşlarıyla bedensel ve ruhsal temizlikten sorumlu elaman mı diye düşünürken; zırt diye sen çıktın karşımıza Bay Çiçek!..
Tek sen kalmıştın ağlamadık!..

Koro tamamlandı!..
Bunca getirisi ve müşterisi olan bir eylemin araştırılması şart oldu artık!..
Nedir ağlama?, Kimler ağlar? Niçin ağlar? Faydalı mı?..zararı var mı? Sadece insanlara mı özgüdür!?….Bedensel midir; ruhsal mıdır!?
Nereden ve nasıl beslenir de ortamın havasına uygun, hıçkırık destekli mesaj iletir çevreye?..
Bir araştıralım istedik.. Bakın neler gördük, neler!..
Boşuna değilmiş, işbaşındakilerin fırsat buldukça gözyaşı dökmeleri, cümbür cemaat ağlama merasimleri düzenleyip eksiksiz katılmaları !..
Öncelikle belirtelim; ağlama insani bir duygudur.. Aksi kanıtlanmış değildir henüz!.. Bakmayın timsahın gözyaşlarına.. Ağlama değil onunkisi. Avını zevkle yutarken, göz kenarlarındaki bezlere yapılan aşırı baskı sonucunda oluşan zorunlu sıvı fışkırması…
Sonuçlar çok çarpıcı. İnsani ve timsahi gözyaşlarının ayırt edilmesi de yine insani bir görev!..

* “İstatistikler, insanların ortalama 70 yıllık yaşamı boyunca 95 litre, yaklaşık 10 kova gözyaşı döktüğünü söylüyor”muş!..
Kültür farlılıklarını da göz önüne aldığımızda, “bizimkilerin” istatistikleri altüst ettiği aşikar!.. Okyanus Ötesi Üstadı nereye koyarsınız bilemem!.. 10 kova, haftalık imalatı bence!..

* “Bazı bilim adamları ağlamayı, bedenin ve ruhun duyduğu ıslak temizliğin bir gereği olarak ele almaktalar”mış!..
Bu anlayışa göre, temiz bir beden, temiz bir ruh; niçin ıslak bir temizliğe ihtiyaç duysun!.. da; her fırsatta temizlenme adına hıçkırıklara boğulsun!.. Eylem ihtiyaçtan doğar..

* İlginç bir sonuç daha!..: “Yetişkinler; duygularını gözyaşlarına çevirmek için genellikle 19-22 saatler arasını seçmekteler”miş!..
Bay Çiçek’inde, gözyaşlarının iftar saatlerine denk düşmesi ilahi bir rastlantı olsa gerek!..

* “Bir damla gözyaşı 15 miligram ağırlığında”ymış. Zerre bişey!..“Oysa küçük göründüğüne bakmayın; yarattığı etki çok büyük!..” diyor araştırmacı bilim adamı!.. “Özellikle ağlayan bir kadın, ya da çocuk ya da politikacı, herkesin şefkat ve koruma duygularını harekete geçirmeye yetiyor”muş!. (İtiraf ediyorum; politikacı sözcüğünü ben ekledim)
İş bilenin kılıç kuşananın!.. Ağlamasını bilen, mağduru oynamasını da bilendir. Ağlamayana meme yok!.. Doğaldır ki oy da yok!..

* “Ağlama, insana doğuştan gelen bir davranış motif. Taleplerin çevreye iletilmesinde başvurulan en ilkel bir yöntem”miş!…
İlkelliğine bakmayın, büyüyünce de işe yaradığı kanıtlanmış!..
Bu ilkel iletişim yönteminin, politik amaçlar için kullanılmasının siyaseti kirlettiği açık. Yaygın adıyla, duygu sömürüsüdür bu ve erdemli bir davranış değildir.
Ne var ki; siyasette, ‘amaca ulaşmada her yol mübah’ fetvasıyla yola çıkanlar için, işin erdem boyutu, baştan diskalifiye edilmiş!..

* Bakın bu çok önemli!.. “Yaşamın zor koşullarıyla yüzleşince, sığınıla bilecek tek liman”mış gözyaşları!. Öyle diyor bir bilim adamı.
Bay Çiçek’in şehit ailelerine verdiği yemekte, analar ağlamasın sözüne rağmen anaların her gün daha çok niçin ağladığı sorusuna cevap bulamayınca, çaresizliğin gözyaşlarıyla ifade edilmesinin nedeni, şimdi daha iyi anlaşılacaktır sanırım !..

* ”Ağlamak evrensel bir olgu. Her kültürde var gözyaşı. Sümerlerin yaklaşık 4000 yıl önce yazdığı destanda karamsarlığa kapılan Gılgamış’ın nasıl gözyaşı döktüğü ayrıntılı tasvir edilmekte” diye yazıyor tarihi bir araştırma.
Bu tarihi araştırma da göstermekte ki; gözyaşı bir karamsarlığın, bir acziyetin ifadesi!.. Gılgamış’tan farklı değil; Çiçek’in ortaya koyduğu davranış!.. Akan gözyaşları bir acziyet-çaresizlik-umutsuzluk ifadesi olarak yansımıştır kamu oyuna!..
Oysa Çiçek’ten beklenen, gözyaşı dökmek değil, gözyaşlarını dindirmekti!..
O yüce kurumun TBMM başkanının; çaresizlik gözyaşları toplumda bir umutsuzluk yaratırken, terör örgütüne moral desteği yarattığı açık değil mi!?..
Mağduruyet adına döke geldiğiniz gözyaşları, bari şehit yakınlarının sofralarına uzanıp, teröristleri sevindirmeseydi!..

*”Yine istatistiklere göre, Çinli erkekler ancak üç ayda bir kez, Amerikalı erkekler aynı dönemde 5-6 kez, Alman erkekler 4-5 kez, İspanyol erkekler 1-2 kez ağlaya biliyorlar”mış.
Biz Türkler nedense istatistiğe dahil edilmemişiz.
Siyasilerimizin, ağlamanın gerçek nedeni olması gereken, ortak acı, akraba ya da arkadaşların ölümü, aşk acısı, ayrılık, kavga, dışlanmışlık gibi acı deneyimler; evlenme, terfi, ödül gibi mutluluklar; müzik, duygusal filmler.. yerine sadece mağduriyeti ağlama nedeni olarak seçmiş olmalarının istatistik dışı kalmada bir etkisi olmuş mudur acaba!?!?..
Bir köşe yazarımız, bu tür ağlamaya “zırlama” adını takmış!..
Acaba, mağduriyet, gözyaşlarından medet umarak iktidarlarını pekiştirmeye çalışan başka ülkeler de var mıdır!? Koro halinde her fırsatta zırlayanlar yani!..

* “Ağlamaya prolaktin hormonunun neden olduğu iddiası da yabana atılır değil”miş.
Ancak şaşırtıcı olanı şu ki; Prolaktin ne menem bi hormondur ki, pozitif ayrımcılıkla, hep benzer siyasi görüştekileri seçmekte!.. Tıpkı, Tanrı’nın, en akıllı, en becerikli en işbilir evlatları verirken de ayni sınıftan siyasileri seçtiği gibi..
Veya, şehitlik mertebesine ulaştırmak için o kesimden kimsenin evlatlarını seçmediği gibi!..

*Adına “tıp yemini” edilen Hippokrates’i hepimiz biliriz. Hipokrates, ağlamayı bir sağaltım-tedavi aracı olarak görmekte. Bu olayı tanımlamak için, “temizlenme” anlamına gelen “katarsis” kelimesini kullanmış. “Ağlamak yararlı” diyor!.. Ne de olsa sürekli gözyaşı üretiliyor ve bunun dar kafatasından dışarı atılması gerekiyordu. Ağlamak da kusmak, dışkı ve idrar atımı gibi işlediğini söylüyor. Neden,ağlamak da istenmeyen atıkları vücuttan uzaklaştırıyor olmasın? Hem gözyaşı diğerleri gibi kötü de kokmuyor!..,
Hem zaten duygular kötü kokmaz ki…
Bizimkiler; boşa atılacağına siyaseten bir işe bari yarasın diye düşünmüş olamazlar mı!?..

* Ağlayan ağlayana!.. Daha doğrusu, o köşe yazarımızın tabiriyle zırlayan zırlayana!..
Sadece; anaların akan gözyaşları gerçek!..
Bugünlerde; zırlama kervanına Deniz Feneri davasından 4 gün sorguda kalıp salıverilen bir “delikanlı” da katıldı. İşe yaradığını görmüş olmalı.
Kafası bastırılarak arabaya sokulmadan; hatıra fotoğrafları çektirerek tek başına uçakla gittiği sorguda, çocuğundan ve ailesinden uzak kaldığı o 4 günün acılarını anlatmakta gözyaşlarıyla!. Hatırası kendisine kar kalacakmış!..
————————-
4 gün değil 4 yıldır, sıcak yuvasından, yavrularından uzak kalan,
Yetmeyip tek başlarına hücrelere tıkılan,
Yetmeyip, halkın tevdi ettiği yüce görevden bile mahrum bırakılan; onca insanların gözyaşlarını gördünüz mü hiç!?..
Onlar ağlarsa adam gibi, içlerine dönerek ağlarlar!..
Meydanlara zırlamazlar!..
Timsah gözyaşları değildir döktükleri!..
Temizlenmek adına değildir ağlamaları!..
Gözyaşları kendileri için değil, çöken cumhuriyet içindir!..
Hortlayan Sevr içindir!.. Cumhuriyetin yıkılan kurumları içindir!..
İpe çekilen hukuk içindir!.. Ülkenin bekası içindir!..
*********
Unutulmasın!..
Umut bir tohumdur. Yeşerir ortamını bulunca … Yeter ki kaybolmasın umut!..
İşte bu nedenle UMUT koydum torunumun adını!..
Yine göz yaşları akacak bu ülkede!.. Çığlıklar duyulacak!.. İnanıyorum buna!..
Ama o gözyaşları tartışmasız, sevinç, mutluluk, coşku, heyecan ve yaşam için akacak!.. Çığlıklar; mutlu bir yaşamı haykıracak!..
“İnsanın değerini varlığı değil yokluğu gösterir. Ki, yokluğu birşey değiştirmeyenin, varlığı gereksizdir.”diyor; Dostoyevski

Zırlayanların varlığı gereksize düşecektir gelecekte!..
Yoklukları da hiç hissedilmeyecektir!..
Tarih, yokluğu birşey değiştirmeyenleri sayfalarına gömmekle meşguldür asırlar boyu!..

Paylaş
Etiketler: insantoplum
Önceki Yazı

15 Yıl 3600 Günü Dolduranlarda Kıdem Tazminatı

Sonraki Yazı

Anadolu’da Kenar Mahalleler…

Mehmet Halil ARIK

Mehmet Halil ARIK

İlişkili Yazılar

Ata’ya Sesleniş (II)
Genel Eğitim

Ata’ya Sesleniş (II)

13 Kasım 2025
5k
Ata’ya Sesleniş (II)
Genel Eğitim

Ata’ya Sesleniş (l)

12 Kasım 2025
5k
Bu Ülkenin Aydınlık İnsanları; (10Kasım’da Sitem)
Anma

Bu Ülkenin Aydınlık İnsanları; (10Kasım’da Sitem)

10 Kasım 2025
5k
Bir Masal, Bir Misal
Edebiyat

Bir Masal, Bir Misal

28 Ocak 2025
5k
Sonraki Yazı

Anadolu’da Kenar Mahalleler…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap