Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazar, Aralık 7, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Kemal ÖZER

Asker, Yargıç ve Vali Kime Hizmet Eder?

Kemal ÖZER Yazar Kemal ÖZER
27 Temmuz 2011
Kemal ÖZER
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bir toplum fidan gibi delikanlılarını, dişinden tırnağından artırdığı parasını dahası silahı orduya niçin teslim eder? Yaşamına, namusuna, inancına ve ülkesine yönelebilecek saldırılara karşı koruması için mi yoksa silahı eline geçirenin düşüncelerini dayatması için mi?

Bir ordu, bütün bir toplumun çıkarlarının bekçisi mi yoksa rejimin mi?

Veya aslolan rejimler mi, yoksa insan mı?

Peki, yargıçlar neyi korumak için varlar? Rejimi mi yoksa insanı mı? Veya devleti korumak için mi görev yaparlar yoksa adaletin tesisi için mi?

Yapılan darbeler, muhtıralar, muhtıra ve darbe hazırlıkları, sokaklarda tank yürütmeleri neyin nesi? Bütün bunları yani kendi meşruiyetlerini, darbelerle yaptıkları yasalara dayandırıyorlar.

“Rejim mi önce gelir, halk mı” sorusuna “rejim” cevabı veren yargıçlar, kendilerini devletin koruyucusu sanıyorlar.

2007’de Prof. Mithat Sancar ve Dr. Eylem Ümit, TESEV için “Yargıda algı ve zihniyet kalıpları” konulu bir çalışma yapmış, bunun için de Türkiye genelinde 51 hâkim ve savcıyla yüz yüze görüşmüşlerdi.

Araştırmaya katılan savcı ve hâkimler şunları söylüyor:
“İnsan hakları biraz abartılıyor.”
“Ben rejimin savcısıyım.”
“Ben devletçi bir hukukçuyum.”
“Önce devlet gelir.”
“Benim ülkem söz konusu olduğunda hukuk mukuk dinlemem.”
“Devlet olmazsa hukuk olmaz, biz de olmayız.”
“Devleti korumaya çalışırken adil olmayabilirsin, adaletten sapabilirsin. Veya adaleti yerine getiriyorum diye devlete zarar verebilirsin veya devleti koruyorum diye adalete zarar verebilirsin. Mümkündür.”
“Devletim olmadıktan sonra benim bireysel özgürlüğüm hiçbir işe yaramaz.”
Demek ki ‘rejim mi, halk mı’ sorusunun cevabı, militarizmde de jüristokraside de pek değişmiyor.

Devlet, bugün İstanbul’da yeni bir “adliye sarayı” açtı. Avrupa’nın en büyük “adalet sarayı”nı yaptık diye seviniyorlar. Övünecek adaletleri olmayınca, yaptıkları adliye binalarının büyüklüğüyle övünüyorlar.

Bir duruşma için adliyedeyim. Basit bir hadise, bu yüzden avukatım yok. Duruşma sonrasında, duruşma tutanağını istedim. Avukatım olmadığı için veremeyeceklerini, almam için dilekçe vermem gerektiğini belirttiler. Almak için ısrar edince, yargıç mahkemeye saygısızlıktan 10 gün hapis cezasına hükmetti. 4 yıl sonra, temyizde lehime bozuldu. Temyizi devam eden kesinleşmemiş yerel mahkeme kararını kesinmiş gibi adli sicilime işlediler. Bu böyle saçmalıkları görünce insan, adaletinizde, saraylarınızda sizin olsun demekten kendini alamıyor.

* * *
Askerler politika yapabilir mi? Elbette yapabilir ama istifa ederek. Üniformalıyken onların tek görevi, toplumun kendilerine yüklediği savunma görevini hakkıyla yerine getirmek.

O halde, yurttaşın inancına karışmak, siyasete müdahale etmekte neyin nesi?

Toplumun eline verdiği silahı topluma çevirerek veya böyle bir his uyandırılarak dayatılan politika yahut uygulamalar kalıcı olabilir mi?

Yüz yıl mı sürer, bin yıl mı? 28 Şubatçılara göre bin yıl. Çokta haksız değiller. O dönem de tesis ettikleri de, 1980’de koydukları da, önce dayattıkları da ne yazık ki hâlâ geçerli.

Bakınız, 28 Şubat’çıların, Müslüman bir toplumda insanların çocuklarına Kur’an-ı Kerim öğretmesini yasaklamalarının üstünden tam 13 yıl geçmiş. Buna karşın, Ak Parti iktidarının üstündense tam 9 yıl…

Sonuç: Yasak hâlâ sürüyor. Adalet Platformu Başkanı Âdem Çevik’in ‘ihale kanununu 19 kez değiştirenler, 9 yıldır Kur’an eğitimi yasağını kaldırmaya yönelik hiçbir girişimde bulunmadılar’ suçlamasının yanı sıra, başörtüsü konusunda hâlâ devam edenlerse herkesin malumu.

Peki, siyasi iktidar, askerlerin dayattığı bu sorunları çözme konusunda neden güçlü bir irade beyanında bulunmuyor? Yoksa ordu mu izin vermiyor buna?

9 yıl aradan sonra nihayet önceki gün, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, bu ayıptan kurtulmak için hazırlık yaptıklarını ve TBMM açılır açılmaz, Diyanet kanununda değişiklik yapacaklarını açıkladı. Başörtüsü zulmü ise hâlâ devam…

* * *
Geçtiğimiz günlerde Erzurum da, Erzurum Kongresi’nin 92. yıldönümü kutlanıyormuş. Törene, Erzurum Kongresi’nin Kelkit Delegesi Hafız Osman Fevzi Efendi’nin torunu ile eşi ve çocukları da katılırlar.

Oda ne? Bunlar başörtülü Müslümanlar!

Ordu mensubu rütbeli memur bey –‘bey’ demek yasak. ‘Efendi’ mi desek? İyi ama oda yasak. ‘Paşa’ desek. Oda yasak. Ne diyeceğiz? ‘Halkının inancına tahammül edemeyen askeri rütbeli memur’ demek, mer’i ama cari olmayan devrim kanunlarına karşı bizi korur sanırım- tepki gösterir. ‘Sivil(!) vali’ yerinde duramayıp, bu korkunç ve ürkütücü manzaraya müdahale ederek, başörtülü hanımları, -maaşını o başörtülü hanımların verdiği vergilerden alan- rütbeli memurların yanından uzaklaştırılırlar.

(‘Ağa, Hacı, Hafız, Hoca, Molla, Efendi, Bey, Beyefendi, Paşa, Hanım, Hanımefendi ve Hazretleri’ demek 26.11.1934’de yasaklandı. Diğerlerine dair yasak devam etmesine karşın, askerler ‘paşa’ kelimesinden hoşlanmalarından mıdır bilinmez 1967’de ‘paşa yasağı’ kaldırıldı.)
* * *
Toplumda genellikle valilerin statüleri pek bilinmez. Oysa valiler, hükümetin resmi temsilcisi olup, siyasi iradeyi temsil eder. Yasalarımıza göre valilerin siyasal veya hukuk gibi okullardan mezun olmaları şöyle dursun, üniversite mezunu olmaları bile gerekmez. Siyasi irade, ilkokul mezunu birini bile vali olarak atayabilir. Önemli olan diploma değil, siyasi iradeyi temsil edip edemeyeceği…

Daha sonra Ak Parti milletvekili olacak olan, dönemin Konya Valisi Ziyaeddin Akbulut, Başbakan Erbakan’ın otobüsüne çıktığı için tefe koyanlar, Erzurum valisinin işgüzarlığı konusunda neden sessizler?

Bir ordu mensubunun başörtüsü tahammülsüzlüğü, bütün bir orduya mâl edilebilir mi? Edilir, çünkü bu bir değil iki değil. Çünkü bu tahammülsüzlüğün sayısız örneği var. Ordu bunların hangisine itiraz etti? Hiç duydunuz mu? Zaten başörtüsü yasağı da onların ürünü değil mi? Evladını şehit vermiş ananın başörtüsüne bile tahammül edemedikleri herkesin malumu değil mi?

Kendi gibi düşünmeyenlere tahammül edemeyenler, ünlü yazar Erol Toy’un da ifade ettiği gibi, sadece bir tek sınıfın ya da kendi çıkarlarını korurlar.

Müslüman bir toplumda başörtüsüne bile hâlâ tahammül edemeyenler, bütün bir milletin bekçisi olmaları nasıl mümkün olacak?

Paylaş
Etiketler: Devlet olmazsa hukuk olmazinsan haklarımuhtıra ve darbe hazırlıklarımuhtıralarrejimin savcısıyımYapılan darbeler
Önceki Yazı

İhanet mi, İhanet!

Sonraki Yazı

Tatil ve Annem

Kemal ÖZER

Kemal ÖZER

İlişkili Yazılar

Kemal ÖZER

Hoşça kalın, Allah’a Ismarladık

02 Şubat 2021
5k
Kemal ÖZER

Ya Şimdi Yahut Bir Asır Daha Esarete Devam

17 Ağustos 2020
5k
Kemal ÖZER

‘İlaç’ Savaş ve Suç Ürünüdür

14 Mayıs 2020
5k
Kemal ÖZER

Kemalizm: Türkiye’nin Çıkmaz Sokağı

05 Mayıs 2020
5k
Sonraki Yazı

Tatil ve Annem

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada

Angarya Değil Bu İş

07 Aralık 2025
Göz Gördü Gönül Katlanmadı

Eller Taşın Altında

07 Aralık 2025
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap