Mustafa KÖSE
ANALİZ
Mübarek Kurban Bayramı dolayısıyla tüm tüketici vatandaşlarımızı uyarmak istiyorum…
Bari bu Bayramda, Bankaların kurduğu tuzaklara düşmeyin, drup dururken hem bayramı hem geleceğinizi karartmayın.
BANKALARA ALDANMAYIN, KANMAYIN VE SONRASINDA YANMAYIN
Bayram yaklaşıyor, bankalar çeşit çeşit reklamlar ile karşınızda ve acaip fırsatlar verdiklerinden beyanla sizleri bayram kredilerine yönlendirmeye çalışıyorlar.
Aman dikkat.
Bu devirde, kimse kazanmadığı işi yapmıyor.
Üstelik alış veriş yaptığınız kurum bir banka.
Yani..
Bankanın amacı para satmak.
Bulgur pirinç değil.
Kimse de parayı ucuza satmaz.
Zaten bugünkü ülke ekonomisinde tek kazanan kuruluş var, o da bankacılık sektörü.
Dikkat edin.
Bakın en devamlı söylüyorum.
söylüyorum.
Banka size en basit işlemde bir dekont veriyor.
Para havalesinde yada para yatırdığınızda.
Peki kredi kartını alırken imzalattırdığı sözleşmeyi yasa emrettiği halde size neden vermiyor? İstediğinizde bile kırk çeşit zorlukla veriyor.
Niye, Neden, niçin?
Düşünün bir kere.
Ayrıca bankadan alış veriş yapmış oluyorsunuz, hem kredi kartı alırken hem çeşitli adlar altında kredi alırken.
Peki imza attığınız sözleşmenin hangi maddesini siz koydunuz, yada arzulayarak oraya konmasını istediniz?
Tek taraflı banka tarafından tamamen kendi çıkarlarına uygun olarak hazırlanmış sözleşmelere imza atıyor borçlanıyorsunuz.
Bunun neresi mantıklı ve neresi karlı bir iş?
Onlar için karlı ve mantıklı, ya sizin için?
Hiç düşündünüz mü, o sözleşmede hangi maddeler var ve sizin çıkarlarınız korunmuş mu?
Mümkün değil.
Hep size hizmeti veren bankanın çıkarları korunmuştur.
Ve ödeme güçlügü çektiğinizde, darlığa düştüğünüzde başınıza gelecek olayların haddi hesabı yok.
İcralar, hacizler, hapisler…
Yapmayın hayatınızı karartmayın.
GEREKSİZ YERE BORÇLANMAYIN
Mübarek KURBAN Bayramı yaklaşıyor.
Piyasada yalancı bir cennet var.
Sakın ha, şu ucuzlamış, bu indirime girmiş diyerek kendinizi ve bütçenizi zorlamayın, borçlanmayın.
Borç yiyen kesesinden yer atasözümüzü unutmayın.
Herkes ayağını yorganına göre uzatmalı.
Onda varda bende neden olmasın fikrine kapılmayın.
Bu işler imkan ve olanak işleri.
Yok ise imkanınız lütfen kısıtlamaya gidin, tasarrufa gidin. Paranızı, imkanlarınızı çarçur etmeyin.
Lüzumsuz alış verişten uzak durun.
Geçtiğimiz Bayramlarda yaşadık gördük.
Ve uyardık.
Herkes kredi kartına, bankraların verdiği birbirinden cazip hale getirilen tüketici kredilerine sarılmış ve borçlanmış.
Geleceğini adeta ipotek altına almış.
Yapmayın, yazık.
Bayramıda karartırsınız, geleceğinizide.
Hem sizin geleceğiniz hem çoluk çocuğunuzun geleceği kararır.
TÜKETİCİ KREDİSİ VE ÇEŞİTLİ KREDİLERE, AYRICA KREDİ KARTINA SARILMAYIN
Bayram yaklaştıkça, Bankalar türlü çeşitli reklam ile karşınıza çıkıyor ve resmen farkında olmadan, çaktırmadan aldatılıyorsunuz.
Sokakta kredi kartı dağıtıyor pazarlıyorlar.
Ayağınıza gelip veriyorlar.
Sizce neden, niye?
Hiç düşünmeden kredi kartına sarılıyor onu kurtarıcı olarak görüyorsunuz.
Olmayan parayı harcamanın ne lüzumu var.
Ayrıca size imzalatılan formun, sözleşmenin suretini alıyor musunuz, okuyor musunuz?
Hak getire.
Bakmıyorsunuz bile.
Oysa imzaladığınız o sözleşmenin tastikli bir süretini size vermek yasal yükümlülük.
Veriyorlar mı?
Hayır.
İmzalatıp çekmeceye atıyorlar.
İsterseniz, mırın kırın ile karşılaşıyorsunuz.
Niye?
Yasal hakkınız, neden istemeden vermiyorlar?
Ve imzaladığınız o belgeler formlar yüzünden gün geliyor kredi kartlarına yüzde 90’ı geçen faiz ödemek durumunda kalıyorsunuz.
Tefeci faizi gibi.
Şimdi zaten piyasada yeni bir sektör oluştu.
Banka kredi kartından limiti kadar para çekip kart sahibine içinden fazini düşüp veriyorlar.
Yen bir tefecilik türü çıktı.
Korkunç kazanıyorlar.
Vatandaşın kazandığı bir şey yok.
Soyuluyor.
Hemde yasal yoldan.
Kazanan ise tek taraflı sözleşme hazırlayan, para satanlar.
Oysa bir sözleşme çift tarafı düşünen ve koruyup kollayan sözleşmedir.
Hangi alış verişte tek taraf mutlu olur?
O alışveriş sakattır.
Bir tarafı üzen diğer tarafı mutlu eden alış veriş olmaz.
Ama bankaların kredi kartı ve kredi uygulamalırı hep vatandaşı üzüyor.
Sevindirici bir tarafı yok.
Reklamlara kanmayın, aldanmayın.
Bize 2008 yılının ilk 9 ayında Kredi kartı ve kredi kullanımı konusunda çeşitli bankaların uygulamalarından dolayı mağdur olmuş 61 bin müracaat laf olsun diye mi oldu.
Kredi kartına sarılarak veya cazip hale getirilen tüketici kredileri yada çeşitli ad ve isimlerle sunulan kredilere aldanıp sakın ola taksitli alış verişe girmeyiniz ve borçlanmayınız.
Sizi koruyacak kollayacak bir kurum ve kuruluş da ortada yok.Yasaları bilmeden attığınız imzalar sonucu daha sonradan sürünüyorsunuz.
Mahkemelerde sürünmek bir kenara, canınızdan malınızdan oluyorsunuz.
Bu yüzden intihar edenler, canına kıyanların haddi hesabı yok.
ASGARİ ÖDEME BİR TUZAKTIR, ÇOK DİKKATLİ OLUN !
Doğruyu söylemek gerekse biz halen millet olarak, çoğunluk kesimden bahsediyorum, kredi kartını kullanmayı bilmiyoruz.
Kredi kartını çılgınca kullanıp, ay sonu hesap ekstresi geldiğinde harcamanın hespini yatırmamız gerekirken, oradaki kurulmuş olan tuzağa düşüyoruz.
O tuzak asgari ödeme tuzağı.
Asgari ödemeyi yaptığınızda tamam, iş bitti sanıyorsunuz.
Hayır bitmedi.
İş orada başladı.
Kalan bakiyeye korkunç faiz çalışıyor.
Farkında olmuyorsunuz.
İkinci ay, üçüncü ay, dördüncü ay, beşinci ay derken bir bakıyorsunuz ki borç limiti imkanlarınızın dışına çıkmış, ödemeniz mümkün değil.
İşte orada felaketler başlıyor.
İcra, haciz, mahkeme, sağlık sorunları, bunalım, intihar, canına kıyma.
Biz bunları gördük ve yaşadık.
Kredi kartını kullanan, krediyi kullanan intihar ediyor, canına kıyıyorda, hiçbir tane banka yada bankanın sahibi size verdiği kredi kartı ve kredi yüzünden intihar edip, canına kıyıyor mu?
Demek ki, olan size oluyor.
Onlara görev hava hoş.
Onlar tek taraflı hazırladıkları sözleşmeler ile kendilerini sağlama almışlar.
O yüzden kredi kartına sarılmayın. Harcama yaptıysanız ilgili ayın sonunda gidin hepsini yatırın.
Yoksa yanarsınız.
Kullanmayı bilmeyen kartı eline almasın, eli değil yüreği yanar.
İNDİRİM MİNDİRİM PALAVRA, BU PALAVRALARA KANMAYIN!..
Her bayramda alışık olduğumuz çeşitli uydurma reklam ve senaryolarla sergilenen görüntüler yine sahnede.
Gerçi artık bayramı seyranı dinlemeden piyasada bir indirim furyası baş gösterdi.
Yaz ayında yazlığın indirimi, kış ayında kışlığın indirimi…
Nasıl olur diyen yok…
Araştıran, soruşturan ve bu işi denetleyecek olan eleman yok.
Gözünüzü seveyim ne indirimi.
İndirim altında BİNDİRİM bunların ki..
Hiç kış ayında kışlığın indirimi olur mu?
Vitrine yazmış: İNDRİM ! Fiyatları yüzde 50- 60- 70 -80 aşağı çektik…
Dilin kemiği yok, kalemin mürekkebi çok!
İnanmayın ve kanmayın.
Yanarsınız.
İşi denetleyen olmadığı için iş çığrından çıkmış.
Lüzumsuz, gereksiz bir mal ve malzemeyi hizmeti sakın ola indirimde diye almayın.
Yazıktır.
İndirim yapan firma bu işi yaptığını kanıtlayan bağlı bulunduğu meslek odasından ve ilgili sanayi ticaret müdürlüğünden yada bakanlık yetkilisinden bu konuda izin almış mı, camına ve iş yerine bu izni asmış mı?
Önce ona bakın.
O izin ve o yazışma yoksa, o indirim yalan, ve dolandır.
Kanmayın.
Neyi indirmiş, nasıl indirmiş?
Kışın ortasında kışlık pardüsönün fiyatı nasıl yüzde 50-60- oranında iner?
Mümkün mü?
Vatandaşımız bu indirim şeklindeki bindirimi algılasın.
10 gün önce vitrindeki 50 liralık malı adam 25 liraya veriyorsa onda bir iş var, bunu unutmayın
BAYRAM KUTLAMALARINDA ÖLÇÜYÜ KAÇIRMAYIN
Mübarek KURBAN Bayramı yaklaşıyor ve bizim örf ve adetimiz bellidir.
Geleneklerimiz göreneklerimiz bellidir.
Bugün piyasadaki en büyük sıkıntı NAKİT sakıntısıdır.
Kimsede nakit yoktur.
Nakit yok diye borçlanmayın.
Kredi kartı tuzağına düşmeyin.
Bankaların kredi tuzaklarına düşmeyin.
Bayramı imkanlarınız dışında yaşamayın, yaptığımız harcamalar nedeniyle kendimize yeni acıların kapısını açmayın.
Tutumlu olun.
Ölçüyü kaçırmayın.
Not: Bu yazı, www.haberanaliz.net, www.bilgiagi.net, www.haberserbeti.com,
www.beautifuljournalist.com, www.havadis.tv www.ekopusula.com
www.ufukturu.net www.radyoulku.com www.sonmanset.com
http://mustafagoktas033.blogcu.com, http://calidibi.azbuz.com/index.jsp sitelerinde yayınlanmaktadır.
