Mayıs ayının ikinci pazar günü Anneler Günü’dür. Anneler Günü evrensel bir gündür. Dünyada milyonlarca anne bugün çocukları tarafından sevgi ve saygı ile anılır. Anneler Günü ülkemizde 1955 yılından bu yana kutlanmaktadır. Türk Kadınlar Birliği ülkemizde her yıl çocukları için büyük fedakârlığa katlanan annelerden birini yılın annesi seçerek ödüllendirirler.
Anneler gününü dünyada kutlanmaya başlamasından önce annenin kutsallığını Peygamberimiz Hazret-Muhammed ( S.A.V.) bütün İslam âlemine duyurdu. Ve’ cennet anaların ayakları altındadır.’ Dedi. Evet, ana kutsaldır. Bir ana düşününki evladı için canını vermesin. Elini ateşten sakınsın. Hayvanlar bile yavrusunu korumak için neler yapmakta kendi canından vazgeçmektedir. Bütün canlılar yavrusu için her fedakârlığı yapar. Her acıya göğüs gerer. Annenin evladına karşı sevgisi merhameti acıma duygusu koruyuculuğu hiçbir canlıda yoktur. Dünyada ise annelere günü kutlaması Amerika’nın Filedelfiya eyaletinde 9 Mayıs 1966 günü Jarvis isimli bir kızın annesinin ölümüyle başladı. Annesini çok seven Jarvis’in üzüntüsü aylarca sürdü. Hayatta kimsesi kalmayan Jarvis ölüm olayına bir türlü alışamadı. Hayata küstü. Canlılığını, yaşama sevincini yitirdi. Yemedi, içmedi bir ara ölmeyi bile düşündü. Komşusu sohbet sırasında Jarvis’e “İnsanlar doğar, yaşar, ölür. Bu bir doğa kanunudur” dedi. Ölümün de doğmak, yaşamak gibi bir doğa olayı olduğunu düşünse de annesine olan sevgisini azaltmadı daha da arttı. geçen zaman içinde ölüm sözcüğünün soğukluğu gitti. Yerini anne sevgisinin sıcaklığı aldı. Artık Jarvis annesini gözyaşları ile değil, severek anmaya başladı. Acıları azaldı. İçinde arı, duru bir sevgi oluştu. Jarvis, hemen her gün annesinin mezarına çiçekler götürdü. Annesinin ölüm yıldönümünde bütün arkadaşları eve geldi. O gün Jarvis arkadaşlarına: – Geçen bir yıl içinde çektiğim acılar bana şunu öğretti “Dünyada anne sevgisinin yerini dolduracak hiçbir sevgi yoktur. Yılın bir gününü annelere ayıralım. O günü annelerimizle ilgili anılarla dolduralım. Böylece annelerimize olan sevgi borcumuzu ödeyelim” dedi. – Arkadaşları Jarvis’in önerisini çok beğendiler. Birlikte hemen kentin Belediye Başkanına gittiler. Başkan onları dinledi. Öneriyi içtenlikle benimsedi. Daha sonra bu öneri gazetelere, yazarlara anlatıldı. Jarvis ve arkadaşlarının çalışmaları kısa sürede sonuç verdi. Amerika Birleşik Devletleri Kongresi mayıs ayının ikinci pazar gününün Anneler Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı. – Anneler günü ilk kez 1908 yılında kutlandı. Daha sonra bütün uygar ülkelerde kutlanmaya başlandı. – Her yıl mayıs ayının ikinci pazar günü gazetelerde annelerle ilgili yazılar, anılar, şiirler yayınlanır, yarışmalar düzenlenir. Radyo ve televizyonda ana sevgisini konu eden konuşmalar yapılır. Bu toplantılarda okunan şiirler, söylenen türküler, şarkılar, annelere armağan edilir. Filimler gösterilir. Sergiler düzenlenir. Ayşe 3 çocuk annesi. Kocasının işi yok. Ara sıra inşaatlarda çalışır aldığı parayı da sigara ve alkolüne harcar. Anlayacağınız hayırsız alkolik bir koca. Ne evden haberi var ne çocuklarından. Sadece içki içip gezmeyi karısına ve çocuklarına yoksulluk çektirmeyi bilir. Ayşe apartman temizliğine giderek ve komşuların yardımlarıyla geçinmeye çocuklarını okutmaya çalışır. Aç kalır açıkta kalır ama hiçbir zaman kocasını terk etmeyi düşünmez onun bütün sıkıntılarına katlanır. Çünkü Ayşe çocukları için namusu için yaşar. Çocuklarının onu sevenlerin yüzünü yere eğdirmez. Hanım bir kadındır. Sonuçta Ayşe de bir kadın. Onunda istekleri duyguları var. Oda güzel giyinmek, güzel evlerde oturmak, Arabalar evler istemez mi? İster elbette her insan gibi. Ama ne yapsın boynu bükük elindekilerle yaşamaya çalışır. Buna yaşamak derlerse. Kendi isteklerine duygularına gem vurmuş bir anadır. Çocuklarının isteklerini karşılayamamanın ezikliğini yaşamış bir kadın. Böyle kadınlarımızın, analarımızın eli öpülür. Baş tacı yapılır. Elbette anne sevgisi bir güne sığmaz. Bir günlük değildir. Annemizi ömür boyu sırtımızda taşısak karnında attığımız bir tekmeyi ödeyemeyiz. Öyle evlatlar var ki annelerine değer vermeyen, sahip çıkmayan, onları sahipsiz ortalıkta bırakan. Öylede anne var ki aynı şeyleri evladına yapar sahip çıkmaz. Kendi rahatı ve zevki için evladına kıyar veya sokağa atar. Tabi ki bu insanlara anne denmez. Bu tür anneler evladına utanacağı bir gelecekten başka bir şey vermezler. Etrafınıza bakın bu tür insanlar vardır mutlaka. Anne düzgün olacak ki yetiştirdiği evladı da düzgün olsun. Her anne kendi gibi evlat yetiştirir. Boşuna dememişler kenarına bak bezini al, anasına bak kızını al. Artık bu devirde bu atasözlerinin bir önemi var mı bilmem ama yinede önemseyenler vardır diyerek yazıyorum. Ve DİYORUM Kİ HAK EDEN ANNELERİN ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN.
