Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Dr. Ahmet FİDAN

Gelenek, Özgürlüğü Her Zaman Isırabilir mi?

Dr. Ahmet FİDAN Yazar Dr. Ahmet FİDAN
14 Ağustos 2010
Dr. Ahmet FİDAN
6
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Davul mu Uykuyu, Uyku mu Davulcuyu Döver?

(Kamu Özgürlüklerinin Kamu Düzeni İçindeki Yeri ve Mukayesesi / Karşılaştırması Üzerine Toplumbilimsel İnceleme)

Bu yazının o kadar çok başlığı var ki, 21 yıllık yazı hayatımda şimdiye kadar hiç bu kadar çok başlık bulduğum ve başlıklar arasında kararsız kaldığım yazım olmamıştı. Ben de, bütün bu başlıkların ziyan olmaması için, yazıma orta başlık yapmak zorunda hissettim.

Şimdi bu başlıkları sıralamak istiyorum:

Medyatik Başlık: Gelenek Özgürlüğü Her Zaman Isırabilir mi?

Magazinsel Başlık: Davul mu Uykuyu, Uyku mu Davulcuyu Döver?

Bilimsel Başlık: Kamu Özgürlüklerinin Kamu Düzeni İçindeki Yeri ve Mukayesesi / Karşılaştırması Üzerine Toplumbilimsel İnceleme

Dinsel Başlık: Dinde Usul ve Fûrû’nun Örf Açısından Kıyaslanması ve Âdâb-ı Muâşeret Hukuku

Tıbbi Başlık: Uyku Arasında Yüksek Desibelili Gürültü ve Bunun Psikosomatik Sonuçları ve Sendromları

Bu başlıkların her birisi başlı başına bu yazıya ana başlık olabilecek durumdadır. Ancak, ilgi ve algı seçiciliği açısından pragmatist davranarak, medyatik başlığı kullanmayı tercih ettiğim için baştan özrümü dilemek istiyorum.

* * * * *

Ramazan Davulu Nedir?

Ramazan davulu (lüks) bir gelenektir.

Ramazan davulu dini bir gereklilik değildir.

Ramazan davulu dini inancın yerine getirilmesinde usulden olmadığı gibi, fûrû dan da değildir.

Ramazan davulu bir inancın uygulanmasında olmazsa olmaz bir rukun değildir. Tam tersine, bid’attır. (İslam öğreti ve önerileri dini vecibelerde insan sesini öngörmüştür.)

Yerel Yöneticiler ve/veya Merkezi Yönetimin Taşra Örgütleri bu tür hizmet ve/ve uygulamalar için “sübsidiyarite ilkesi” ve “yerindelik ilkesi” gereği hizmetin gerekliliği konusunda sağlıkılı ön araştırma yapmak zorunda olmalıdır. Bu “hemşehri hukuku“ açısından ve insan hakları açısından bir gereklilik değil zorunluluk olmalıdır.

Tıbbi Açıdan Ramazan Davulu ve Sivil Savunma Sireni:

Ramazan davulu ve sivil savunma sireni desibeli içeriği açısından çok çirkin bir seslerdir. Uyuyan insanlar için birincil derecede rahatsızlık vermektedir. Özellikle yaşamakta olduğum ilçede her gece öttürülen sivil savunma sireni yetişkinlerin yanı sıra bebek ve çocuklar için önemli psikosomatik rahatsızlıklar ortaya çıkarabilmektedir. Zira bizzat benim çocuklarım her gece çalınan sivil savunma sireninden psikolojik olarak olumsuz etkilenmişlerdir.

Hukuksal Açıdan Sahur ve Ramazan Davulu Uygulaması:

Hukukun genel ilkelerinden birisi, alt hukuksal düzenlemelerin (mevzuat/tüze) üst hukuksal düzenlemelere aykırı olamayacağı, Özel hukuksal düzenlemeler var ise, genel hukuksal düzenlemelere rağmen özel hukuksal düzenlemelerin uygulanacağıdır.

Bu ilkelere göre, gelenek hukukun (yardımcı) kaynağıdır. Bunun yanında, kamu düzeni ve sağlığı açısından “Meskun mahallerde Azami Çıkarılabilecek Ses Yüksekliklerine ilişkin bir çok mevzuat/tüze bulunmaktadır. Bu düzenlemelerin çoğu, 2872 sayılı Çevre Kanunu ve/veya 1593 sayılı  Umumî Hıfzıssıhha Kanunu kapsamında yapılan düzenlemelerdir. Bu durumda, birincil hukuksal düzenlemeler var iken ikincil hukuk kurallarının uygulanması düşünülmemelidir. Yani sahurda çalınan ramazan davulu adet, gelenek ve göreneklerden biridir ve yardımcı hukuk kurallarından biri olduğundan dolayı bunların korunması kaygısının hukuksal temeli bulunabilir.

Ne var ki, inanç özgürlüğünün usul ve esaslarından olmaması nedeniyle bu durumu “inanç hürriyeti” kapsamında ele alamayız. Çünkü ramazan davulu dini inançların aslına ilişkin bir olgu değildir. Bu durumda, kamu hukuku / idare hukuku açısından toplumun özellikle uyku / dinlenme saatlerinde rahatsız edilmesine ilişkin kapsamda ele alınmalıdır. Bu değerlendirmeye hemen şu karşı görüş ileri sürülecektir. Söz konusun gürültü, (ramazan davulu) toplum tarafından talep edilen / istenen bir uygulama mıdır değil midir? Pek tabi ki, bu konuda Türkiye kapsamında geçerliliği ve güvenilirliği tam olan istatistiki bir araştırma bulunmamaktadır. Yani ramazan davulu ve sahur için öttürülen sivil savunma sireni, bir kısım insanların inanç özgürlüklerinin uzantısı mıdır değil midir? Daha ayrıntılı olarak, bir kısım insanların, gece dinlenme hakkı mı, bir kısım insanların gece (oruç için) sahura kalkmalarının sağlanması mı tercih edilecek. Bu tercihte kolluk güçleri ve yerel yönetimler neye göre nasıl davranacaktır.

Türkiye’de bu konuda şiddetle ve öncelikle bilimsel veya resmi/kamusal bir alan araştırması yapılmalıdır. Velev ki, hukuksal açıdan hakkın (gece dinlenme hakkı) özgürlüklere göre (inanç ve inancı yerine getirme özgürlüğünün) birbiriyle karşılaştırılmasında hakkın korunması önceliklidir. Ayrıca hukuksal açıdan ramazan davulu inanma / inanç hakkının kullanımına ilişkin birincil bir gereklilik değildir. Bu nedenle Ramazan davulu dini inanç hakkı kapsamında değil, inanç  özgürlüğü kapsamında ele alınmalıdır. Bu nedenle de, hakkın korunması her zaman özgürlüklere göre daha önceliklidir. Yani gece dinlenme hakkı, sahura kalkma özgürlüğünden çok daha önemlidir. Zira sahura kalkmak için onlarca alternatif çözüm bulunabilmektedir.

Bu tartışmalarda (kamusal düzenlemelerde ve uygulamalarda) devletin laik (kayıtsız) bir devlet olduğu gerçeğine girmeye bile gerek görmüyorum. Zira var olan çok daha öncelikli durum, toplumsal linçtir.

GELENEK Mİ, TOPLUMSAL LİNÇ Mİ?

Bendeniz, Balıkesir’de ikamet etmekteyim. Bu tür bilgiler özel olmasına rağmen, rahatsız olanın bizzat hakkı kullanan olmasından dolayı belirtmek durumundayım ki, 8 yaşımdan beri eksiksiz Ramazan orucu tutmaktayım. Son üç yıldır ikamet ettiğim ilçede, üç ayrı yöntemle gece devlet tarafından dolaylı veya dolaysız olarak rahatsız edilmekteyim.

Birinci Olarak:

Sahur vaktine yaklaşık olarak 1 saat kala, davulcular olanca çirkin ses tonuyla kulaklarımı patlatacak derecede gürültü çıkarmaktadır.

İkinci Olarak:

Sahura 1 saat kala, belediyenin ve kaymakamlığın ortaklaşa öngörüsü (!) ile belediye hoparlöründen kusturacak derecede, uykudan dehşetle uyandıracak  derecede iğrenç bir ses tonuyla sivil savunma sireni çalınmaktadır. Gecenin tam ortasındaki bu ses, benim ve benimle yaşamakta olan çocuklarım için tam anlamıyla kabustur. Bu kabusa karşı yerel halk ne gariptir ki, ses çıkarmamaktadır.

Üçüncü Olarak:

Sahur vakti sahur selası ve imsak ezanı okunmaktadır.

DURUM ve ÇÖZÜM:

Konunun bireysel çözümü, elektronik veya mekanik çalar saatlerdir. Ancak dinin ve geleneğin en masum ifadesi olan sahur selası ve imsak ezanı en makul olanıdır. Zira İslam dini için dine inanca, namaza davet için insan sesi uygun görülmüş ve adına “ezan” denilen vecibe var olmuştur.

Gece desibeli makul olmak üzere saba makamında sahur selası ve imsak ezanı en ideal çözümdür.

Aşırı gelenekçi ve yoz düşünce sahiplerinin sela ve ezanı yetersiz görerek, durumu abartarak, hem ramazan davulu öngörmeleri, yine yetmiyormuş gibi, gece ortası iğerenç sesiyle yaklaşık bir dakika süreli sivil savunma sireni öttürmeleri insanlık açısından, psikolojik açıdan, hemşehri hukuku açısından, insan hakları açısından, dini açıdan zulümdür, işkencedir, linçtir. Bu durumu, ulusal anlamda makul ve genel geçerli düzenleme yapılması çağrısıyla başta Cumhuriyet Savcılıkları ve İçişleri Bakanlığı olmak üzere, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığı vb. yetkili kamu otoritelerine arz ederim.

İMZA:

8 Yaşından beri dini vecibelerini eksiksiz olarak yerine getirme konusundan hassas  bir vatandaş.

Not:

Bu yazı, http://www.bilgiagi.net, http://www.bilgievreni.com, http://www.gazetecanik.com, http://www.kamudanhaber.com, http://www.siyasalforum.net, http://www.gercekgazete.web.tr, http://www.ahmetfidan.com ile, Gerçek Gazete, Balıkesir Demokrat, Gazete Canik vb. kağıt bası gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Paylaş
Etiketler: davuldingelenekhakhürriyetinsanişkencekoyunözgürlükpsikolojisağlıksosyolojitıptoplum
Önceki Yazı

İlaç Firmalarının Desteklediği Araştırmalar Şüpheli

Sonraki Yazı

Bir Kıvılcım Bir Hayat

Dr. Ahmet FİDAN

Dr. Ahmet FİDAN

İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde lisansını (1993) tamamladı. İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Fakültesi’nde Personel Yönetimi / İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı’nda yüksek lisansını tamamladı. (1996) Doktorasını M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim bilim dalında, Büyükşehirlerde Kentiçi Ulaşım Hizmetlerinin Entegrasyonu ve Yönetimi, İstanbul Metropoliten Alanı İçin Bir Model Önerisi adlı teziyle tamamladı. (2004). Halen Ordu Üniversitesi’nde (Deniz Bilimleri Fakültesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi. ICAM Network ve ICAM Publishing Genel Yayın Koordinatörlüğünü, OJOP Çevrimiçi Bilimsel Dergi Yayıncıları ve Editörleri Platformu Dönem Başkanlığını, KADOÇED Genel Başkanlığını, TİGAD (Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği) Ordu Temsilciliğini, KAŞYAD Başkanlığını, KARAV Müt. Heyeti Başkanlığnı yürütmektedir. Eserleri: Kent, Ulaşım, Yerel Yönetim, Bilişim Teknolojileri, Estetik, Kent Kültürü, Çevre, Kurumsal Etik, Bireysel İletişim ve Kurumsal İletişim Sistemleri, Siyaset, Yönetim Bilimleri, Mizah, Şiir ve Edebiyat, Kişisel Gelişim, Hukuk-Siyaset-Eğitim Felsefeleri alanlarında 10’dan fazla kitap, yüzlerce makale, bildiri, 1000’den fazla köşe yazısının müellifidir.

İlişkili Yazılar

Bilim & Teknoloji

Kültür Araştırma Doğa ve Çevre Dernekleri Federasyonu Kuruluyor

15 Kasım 2024
5k
Dr. Ahmet FİDAN

Kişisel Gelişim ve Öz Motivasyon Teknikleri Açısından Toksik Kişilerden Uzaklaşma Yöntemleri

12 Kasım 2024
5k
Yalansız Yaşama Sanatı | The Art of Living Without Lies
Çocuk Gelişimi

Yalansız Yaşama Sanatı | The Art of Living Without Lies

11 Kasım 2024
5k
Kaçırılan Fırsatlar İçin Bomba Teselliler
Dr. Ahmet FİDAN

Kaçırılan Fırsatlar İçin Bomba Teselliler

06 Ekim 2024
5k
Sonraki Yazı

Bir Kıvılcım Bir Hayat

Yorumlar 6

  1. Ahmet AY says:
    15 yıl önce

    Gerçekten de dayanılır gibi değil. Teknolojinin, saat alarmının, uyandırma servislerinin, cep telefonlarının vs. olmadığı dönemlere ait uygulamaları abartarak hatta çığırından çıkararak uygulamak işkencedir, zulümdür. Hadi gelenek adı altında iftar topu, sahur topna eyvallah. Ama bu siren, sorna, davul … insaf yani.

  2. Aynur AVCI says:
    15 yıl önce

    Efendim örnek kaleminizi bilgi adına okuyorum.
    teknoloji ilerledikçe,geleneklerimizin sesi azalıyor.Özlem duysak da teknoloji ağır basıyor diye düşünüyorum.
    Rahatsızlık olmamalı.Sevgimle

  3. NURTEN CAN says:
    15 yıl önce

    İnsanlar işe giderken çalan bir saat sesiyle uyanıp gidiyorlarsa bu iftar ve sahurda da yani Ramazan dada böyle olmalıdır.Davul sesi hasta ve bebekler için geceleri korkunç bir feryat gibi.Bizim kültürümüz olsada kesinlikle davul çalınmasına karşıyım.Diğer kulak tırmalayacak kadar psikolojimizi bozacak kadar yüksek olarak hala uygulanan sesler hakkında yorum yapmayacağım.Teşekkür ederim yazınızda bu hususlar üzerinde durulmuş,selamlar.

  4. Şerife ÇINAR says:
    15 yıl önce

    Gerçekten Türkiye’den manzaralar diyebileceğim bir konuya hassasiyetle yaklaşmışsınız hocam. Ben zaten davulcunun geçtiğinde çoğunlukla uyanık oluyorum. Dolayısıyla beni uyandırmamış oluyor. Bunun hastası var, çocuğu var. Gecenin bir yarısı gelen bu gürültü pek de hoş değil.

    Ha işin bir de nostalji yanı var, geleneği göreneği var diyen olabilir tabi ki. Ben de buna katılacağım ama hani şöyle kapımızda durup da hoş iki mani söylense. Bizler de camımızı açıp eşlik etsek…
    Ama öyle değil ki gecenin sessizliğinde bir tokmak bir davul güm güm güm taaa uzaklardan duyuluyor, bir gürültüdür geliyor ki sormayın…
    Siren sesini biz duymuyoruz Allahtan. Buralarda yok en azından. Allah sizlere yardım etsin :))))

    Geleneklerimizi yaşatacaksak bunu bilinçli olarak el birliği ile yapalım ki herkes mutlu olsun.
    Saygı ve selamlarımla.

  5. Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN says:
    15 yıl önce

    Sayın hocam, yazdıklarınızda kesinlikle haklısınız hele ki o siren sesiyle sıçramak kadar kötü bbir şey olmasa gerek. Davul için şöyle diyebilrim. Geleneğimiz tabiki de ama şimdilerde çalsa bile eski tadı yok ki. Eskiden böyle değildi. Çoluk çocuk uyanıdırdık sahura. Şimdi herşey başka ama yinede nostaljiyi yaşamak güzel be hocam:)

  6. mesut says:
    15 yıl önce

    HOCAM GERÇEKTEN ÇOK HOŞ VE DİKKATE DEGER BİR KONUYA DEGİNMİŞSİNİZ DEMEK İSTERDİM AMA;KONUNUZ KENDİ İÇİNDE KONULAR DOĞURMUŞ…VE CİDDENDE ÇOK HOŞ OLMUŞ…ANÇAK BUKADAR USTACA BİR YAZIYI SİZİN GİBİ TAKDİRE ŞAHAN KİŞİLER YAZABİLİR YÜREGİNİZE VE KALEMİNİZE SAĞLIK….

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap