Başbakan Erdoğan’ın ifadesine göre Türkiye ile Ermenistan arasında “yol haritası” çizilmiş. Başbakanın bahsettiği konu; Ali Babacan ile Ermenistan Dışişleri Bakanı Nalbatyan arasında imzalanan metindir.
İsterseniz hafızalarımızı biraz zorlayalım ve asıl yol haritasının ne zaman imzalandığını ve o yol haritasında neler yer aldığını anımsayalım. Çünkü günümüzda atılan adımlar neredeyse bire bir o yol haritasına uygun atılmaktadır!
2003 yılında dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile yine o dönemin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell arasında bir anlaşma imzalanır. Bu anlaşmayı yine Abdullah Gül, 24 Mayıs 2003 günü Vatan Gazetesinden Sedat Sertoğlu’na bahseder.
“…şimdi senin oturduğun koltukta ABD Dışişleri Bakanı Powell oturuyordu. Onunla 2 sayfalık 9 maddelik bir plan üzerinde anlaştık…” der.(1)
Yine Abdullah Gül, 17 Temmuz 2003 günü Filistin Dışişleri Bakanı Nebil Şaat ile görüşürken “Tezkerenin reddinden sonra Powell’ın Türkiye´ye yaptığı ziyarette, bölgede yapılması gerekenleri beraber kararlaştırdık.” ifadesinde bulunur.
Yani hem Sedat Sertoğlu’na, hem de Nebil Şaat’a 2003 baharında varılan gizli mutabakattan bahseder.
Gül – Powell arasında varılan mutabakat mentine bakıldığında, 2003 – 2009 arasında atılan adımların metne uygun olduğu görülmektedir. O nedenle ülkemiz için asıl yol haritası Gül – Powell mutabakatıdır denilebilir.
İsterseniz örnekleyelim. O mutabakat metninde, PKK terör örgütü için sınır ötesi kara harekatı yapılamayacağı yer almaktadır. Şöyle bir düşünün 2003 yılından günümüze kadar Kuzey Irak’a yönelik kara harekatı düzenleyebildik mi? Hayır!!! Sadece hava saldırısı düzenliyoruz…
Yine o mutabakat metninde, Irak’ın Kuzeyin’de “Kürdistan Devleti” resmen ilan edildikten sonra Türkiye tarafından tanınacak denilmektedir. Mutabakat metnini imzalarken Dışişleri Bakanı olan şimdi ise Cumhurbaşkanlığını görevini sürdüren Abdullah Gül, son Irak ziyareti sırasında uçakta gazetecilere, Kuzey Irak’tan bahsederken “Kürdistan” dedi! Sonra yalanlasa da, gazeteciler dediğini söylediler…
Bu ifade ve diğer bazı gelişmelere bakarak tanıma konusunda ön adımların atıldığı söylenebilir.
Gül – Powell arasında varılan mutabakat metninde terör örgütüne yönelik geniş kapsamlı af çıkarılması da yer almaktadır. Daha önce çıkarılan “eve dönüş” yasası ve şimdi çıkarılması tartışılan yeni af yasalarının da mutabakat metninde yer alan maddeye uygun adımlar olduğu bir gerçektir.
Mutabakat metninin son maddesi ise Ermenistan ile ilgilidir. “Türkiye’nin Ermenistan ile ilişkileri normalleştirilecek ve iyileştirilecek, sınır ticaretinde Ermeniler lehinde düzenlemeler yapılacak…” maddesini dikkatlice okuyunuz ve üzerinde düşününüz. Sonra da günümüzde atılan adımları düşünün. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün milli maç bahenesiyle Erivan ziyaretini aklınıza getiriniz.
ABD Başkanı Obama’nın Türkiye ziyaretindeki sözlerini, sınır kapısının açılması konusunu, Ali Babacan’ın gece yarısı imzaladığı metni ve Başbakanın bu metin için “yol haritası” ifadesini kullanmasını iyice düşünün.
Sonra da 24 Nisan günü ABD Başkanı Obama’nın “büyük felaket” tanımlamasının Ermeni dilinde ne anlama geldiğini öğrenin.
Acaba “yol haritası” Babacan ile Nalbatyan arasında imzalanan metin midir? Yoksa asıl “yol haritası” Gül ile Powell arasında imzalanan mutabakat metni midir?
Epeyce yol alınmış değil mi?
Bu “yol haritası” ile nereye doğru yol aldığımız ortadadır!
(1)- 24 Mayıs 2003 tarihli VATAN Gazetesi
